BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,76
ALTIN 2.969,42
HABER /  DÜNYA

FARUK ÇELİK: BU MEYDAN KAVGALARINDAN VAZGEÇELİM

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İstanbul’daki olaylı 1 Mayıs kutlamalarına yönelik, "Emek ve Dayanışma Günü’nde emeğin hakla...

Abone ol

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İstanbul’daki olaylı 1 Mayıs kutlamalarına yönelik, "Emek ve Dayanışma Günü’nde emeğin haklarını, emeğin sorunlarını konuşmamız gerekiyor. Bu meydan kavgalarından vazgeçelim" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, 1. Şanlıurfa Tanıtım Günleri etkinliğinin açılışına katıldı. Eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş’ın da katıldığı açılışta, açılış kurdelasını kesen Bakan Çelik, programın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. "Anlamlı bir başlangıç" diyen Çelik, "Urfa’yı bütün dünya tanıyor ama Türkiye’nin merkezi olan Ankara’da bu tür etkinlikleri Urfa’nın gerçekleşmesinin yerinde olduğu inancında içerisindeyim. Şehri geneliyle görmek başka bir şeydir, ayrıntısıyla o şehrin burada takdimi, tanıtılması ayrı çok daha farklı bir şeydir. Urfa birçok özelikleri barındıran bir şehirdir. Dolayısıyla bu günlerin yalnız Ankara’ya değil belki İstanbul’a, İzmir’e uzanmasında yarar var. Güzel bir başlangıç. Umarım bu başlangıcı, değerli arkadaşlarımızla sivil toplum örgütlerimizle sürdürme, geliştirme gayreti içinde olacağız" şeklinde konuştu.
Program öncesi gazetecilerin İstanbul’daki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında yaşanan olaylara ilişkin sorularını cevaplandıran Çelik, "1 Mayıs İşçi Bayramı. Bunu bayrama AK Parti iktidarı dönüştürdü. Taksim, sembolik anlamda ve özellikle 1977 olaylarından dolayı son derece emek kesimi açısından önemli. Buna saygı duyuyoruz. Bunun için Taksim’i kapatmış değiliz. Taksim açık, nitekim dün oraya çelenk konulabilir, bildiriler okunabilir, 1977 anlamı içerisinde telin edilmesi gereken kesimlerce telin edinebilirdi. Bu anlamda Taksim hiçbir zaman kapalı olmayacak ama Taksim bir miting alanı olsun düşüncesi konusunda Sayın Başbakanımızı taraflara, sendika temsilcilerine çok net şeyler söyledi. ’Biz İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakasına iki dev miting alanı yapmak üzereyiz. O talimatı verdim. Bu alanlarda bu tür etkinlikler gerçekleştirilsin’ dedi. Bu görüş doğru bir görüştür. 14 milyonun yaşadığı İstanbul keşmekeşliğe, mekanlar gelişi güzel kullanılmamalı. 14 milyona karşı sorumluluğumuz var. Hükümet bununla ilgili bir çalışmayı gerçekleştiriyor. Ama bu yıl açısından bakacak olursak, o kadar yoğun bir inşaatın olduğu yerde bazı sendikalar halen Taksim’de ısrarcı olmaları doğru olmamıştır. Görüntüler maalesef Türkiye’nin hak ettiği görüntüler değil. Birçok sendika, emekçi Türkiye’nin Diyarbakır’ından Çanakkale’sine kadar güzel etkinlikler yapmışlardır. Dünyada da etkinlikler hiç olumsuzluklara vesile olmadı. O halde Emek ve Dayanışma Günü’nde emeğin haklarını, emeğin sorunlarını konuşmamız gerekiyor. Bu meydan kavgalarından vazgeçelim" ifadelerini kullandı.
"1 Mayıs’ın artık Taksim’de kutlanmaması gibi bir durum söz konusu mu?" şeklindeki soru üzerine ise Çelik, "Taksim’i de anma açısından hiç kimseye kapatmadık, kapatmayacağız" cevabını verdi.

"BİZİM, TÜRKİYE’Yİ DÜNYA NEZDİNDE HANGİ NOKTAYA TAŞIDIĞIMIZI SAYIN KILIÇDAROĞLU GÖREMİYOR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, "Bizi dünyaya rezil ettiler" yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Çelik, "Bizim, Türkiye’yi dünya nezdinde hangi noktaya taşıdığımızı Sayın Kılıçdaroğlu göremiyor herhalde. Türkiye’yi nereye taşıdığımızı bütün dünya biliyor. ’Herkes, her yerde gösteri yapabilir, herkes her yerde her şeyi yapabilir’ anlayışı çok demokratik bir yaklaşım değil. Demokraside kurallar vardır. Bu kurallar çerçevesinde hareket etmek gerekiyor. Çünkü bir başkasının hukukunu zedelediğiniz zaman meydana gelen tabloyu nasıl telafi edeceksiniz. Dün Şişli ve Taksim’in etrafındaki iş yerlerinin durumunu herkes gördü. Bu mudur demokrasi, bu mudur gösteri. Yani bunu hangi vatandaşımız onaylar. Onun için bu anlayışlar çok geride kaldı. 20. yüzyıl sendikacılık bakışıyla, 20. yüzyıl hak arayışıyla, 21. yüzyıl hak arayışlarının metotları arasında farklar vardır. Bunları artık sendikaların görmesi gerekiyor" dedi.
(İHA)