BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  MEDYA

Faruk Bildirici muhalif gazetecileri yazdı: Hiçbir şey olmamış gibi aynen sürdürülemez

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, seçim sonuçlarıyla birlikte yeni dönemin başladığını yazdı. Bildirici, "CHP, YSP ve muhalefet partileri gibi muhalif medyanın, özellikle TV’lerin yenilenmesi gerek. Hiçbir şey olmamış gibi aynen sürdürülemez." ifadelerini kullandı.

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçim sonuçları medya dünyasını da sarstı. Anketçiler kadar muhalif medya da seçimin kaybedenleri arasındaydı.

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, "muhalif medya da yenilenmeli" başlıklı t24'deki yazısında gazetecileri özeleştiri yapmaya çağırdı. 

"Sonucun açığa çıktığı saatlerde bile hâlâ Erdoğan’ın “havlu attığı” söylenebiliyordu"

Seçim gecesine ilişikin gazetecilerin performasına ilişkin Bildirici, "İki seçim akşamında da o ekranlardaki gazeteciler sonucu kabullenmek istemiyor, serinkanlı analizler yapmak yerine temelsiz gerekçeler yaratmaya çalışıyor; hatta kimileri de heyecanla “Hattı müdafaa yok. Sathı müdafaa var. Teslim olmak yok” gibi “savaş” ve “mücadele” benzetmeleri yapıyordu. Ajansların, YSK’nın ve CHP’nin verileri ile de yetinmeyip sandık başlarından gelen imzalı tutanaklardaki sonuçlarla inanılmaz bir veri karmaşası da yaratıldı. Sonucun açığa çıktığı saatlerde bile hâlâ Erdoğan’ın “havlu attığı” söylenebiliyordu." ifadelerine yer verdi.

Angaje (bağlanmış) gazetecilik

Sonucun kabullenilememesinin asıl nedeni, Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına ilişkin beklentinin büyüklüğü ve angaje olunması olduğunu yazan Bildirici, muhalif medyanın da bu havaya kapıldığını sağduyulu analiz ve yorumlara kulak tıkadığını aktardı.

"Hiçbir şey olmamış gibi aynen sürdürülemez"

İktidarın değişeceğine yüzde 100 inanan muhalif medyanın sonuçlara rağmen savunma refleksi gösterdiğini belirten Bildirici, yazısını şu sözlerle tamamladı:

"Şimdi seçimler bitti; yeni bir dönem başladı. CHP, YSP ve muhalefet partileri gibi muhalif medyanın, özellikle TV’lerin yenilenmesi gerek. Hiçbir şey olmamış gibi aynen sürdürülemez.

Yenilenmeye ekranlardaki “konuşan kafalar”ı uzmanlık düzeyine indirip, bilgiyi, haberi, araştırmayı çoğaltarak başlayabiliriz. Habire konuşan gazetecileri ve haber bülteni sunucularını kendi seslerinin büyüsünden kurtarmak bile önemli bir adım olur"