BIST 9.442
DOLAR 34,42
EURO 36,46
ALTIN 2.845,66
HABER /  GÜNCEL

Farklı ilgilerin ortak dergisi

1979 yılında 6000"lik bir tirajla Türkiye"de yayın hayatına giren Sızıntı Dergisi, 700 binlik tirajla, 42 ülkede 31. cildini bitirmek üzere

Abone ol

1979 yılında 6000’lik bir tirajla Türkiye’de yayın hayatına giren SIZINTI DERGİSİ, 700 binlik tirajla, 42 ülkede 31. cildini bitirmek üzere. Kâinata bakışta sebepleri sadece birer perde olarak gören, tabiatı Sanatkâr değil, sanat eseri olarak hak ettiği mevkie oturtan, yaratılmış varlıkların üzerindeki nakışlarda tesadüfün en küçük bir payının olamayacağını açıkça ortaya koyan dergi, yola çıkarken ilimle-dinin çatışmadığını, bunların bir bütünün iki yüzü olduğunu söylüyordu. Aklın nurunun fen ilimleri, kalbin nurunun ise dinî ilimler olduğu düşüncesi gibi, dinsiz ilmin kör, ilimsiz dinin ise topal olduğu anlayışını kendine temel çıkış noktası gören yazar kadrosu bu düşüncesinde ne kadar isabetli olduğunu, dergiye gösterilen teveccühle ispatlamıştır.

SIZINTI’nın otuzbir sene boyunca, hiçbir sayısında günlük, basit siyasetle meşgul olduğunu görmedik. O meselenin köklerine inmeyi tercih etti ve insanı merkeze aldı, gençliğin yıkılmış aklî, kalbî ve vicdanî fakültelerinin geliştirilmesini esas kabul etti. Cemiyetin ve neslimizin ıslahı ve terakkisi için fen ve teknoloji adına çarpıtılarak sunulan bütün gelişmeleri gerçek veçhesiyle okuyucusuna takdim etmeyi, tarihimize ve edebiyatımıza ait yanlış düşünceleri, en makul ve nezih bir üslûpla tashih etmeyi tercih eden dergi, 32. senesine girmeye hazırlanırken inandığı yolda kararlı bir duruş sergilemektedir.

Dünya barışının geleceği adına yetişecek nesillere yol gösterme misyonu içinde hep önde koşma azmindeki derginin misyonu çok yüce ve himmeti çok yüksektir. Bombalarla ve balyozlarla parçalanmayan sert kayaların arasına sızan ince bir suyun, donduğu zaman o katı taşları nasıl parçaladığını biliyoruz. Suyun kayalara sızarak onları eritip parçalaması ve verimli toprak haline getirmesi gibi, SIZINTI’ da taş gibi kalblerin içine bir yerden sızarak, onların erimesi ve bütün insanlığa faydalı fertler haline gelmesi için çalışmalarına devam ediyor.

1979 yılının Şubat ayında, “Bu Ağlamayı Dindirmek İçin Yavru” isimli başyazısıyla yayıncılık hayatına merhaba diyen derginin,o günden bu güne de baskı sayısı, her Aralık ve Ocak aylarında düzenlenen abone kampanyasında, okuyucularının özverili çalışmaları sayesinde sürekli artmaktadır.

Sızıntı’nın temel hedeflerini şu cümlelerle özetleyebiliriz:

1-Varlıklara mânâ-yı harfi ile bakmak, mânâ-yı ismi ile bakmamak, yani varlıkların ne güzel yaratıldığını söyleyip Yaratanın sanatını nazara vermek. Her bir yaratılanın hikmetli ve gâyeli olduğunu gösterip, hiçbir varlığın hikmetsiz ve gâyesiz, başıboş olmadığını göstermek,

2-Yaratılışta sebeblerin bir perde olduğunu, asıl yaratanın Kudreti ve İlmi Sonsuz bir Yaratıcı olduğunu belirtmek,

3-Tesadüfen hiçbir şeyin ortaya çıkamayacağını, kendi kendi kendine olamayacağı anlayışını pekiştirmek,

4- Tabiatın bir Sanatkâr değil, sanat eseri olduğu mesajını vurgulamak, SIZINTI’nın başta gelen hedefleridir.