BIST 9.660
DOLAR 34,57
EURO 36,35
ALTIN 2.908,96
HABER /  GÜNCEL

Farelerde cinsel tercihi kimyasallar belirliyor

Çin'de yapılan araştırmada, beyinlerinde sinir taşıyıcısı serotonin eksik olan erkek farelerin, dişilere ilgisiz kaldığı gözlemlendi.

Abone ol

Çinli bilim adamlarının araştırmasına göre farelerin beynindeki bir kimyasal, cinsel yönelimi belirliyor.

Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, serotoninsiz büyüyen erkek fareler, dişi farelere ilgi duymuyor.

Araştırmacılar, ilk kez bir sinir taşıyıcısının (nörotransmitter) memelilerde cinsel yönelime etki ettiğini ortaya çıkardıklarını söylüyorlar.

Fakat uzmanlar sadece bu araştırmaya dayanarak, insan cinselliği hakkında çıkarımlara varmanın yanlış olacağı uyarısında bulunuyor.

Vücudun üretttiği bir madde olan seratonin, insanda ve hayvan türlerinin büyük bölümünde bulunuyor ve ruh haline etkisi dolayısıyla mutluluk hormonu olarak adlandırılıyor.

Araştırmada, beyinleri serotonine tepkisiz bir grup erkek fare yetiştirildi.

Daha sonra yapılan bir dizi deney, bu gruptaki farelerin, beyinleri serotonine tepki veren farelere kıyasla, dişi farelere ilgilerini yitirdiklerini ortaya koydu.

Serotonin düzeyi düşük fareler, farklı eşlerle karşılaştıklarında, ne dişilere ne de erkeklere ilgi gösterdi.

Kafese sadece erkek bir fare konulduğunda ise, serotoninden yoksun erkek farelerin çiftleşme hareketleri sergilemesine daha sık rastlandı.

Araştırmacılar, beyne serotonin enjekte ederek, dişi farelere ilginin uyanmasını yeniden sağladıklarını söylüyorlar.

Ancak insanlarla fareler arasında cinsel yönelim konusunda benzerlikler kurmanın zor olduğuna dikkat çekiliyor.

Farelerde cinselliğin, koku alma duyusunu temel aldığı düşünülüyor.

Cambridge Babraham Enstitüsü'nden nöroloji uzmanı Profesör Keith Kendrick, ''İnsanların cinsel yönelim ve tercihleri, bu bağlamda farelere kıyasla koku duyusuna çok daha az dayanıyor.'' diyor.

Profesör Kendrick, insan beyninde serotonin seviyesinin yükselip alçalmasının cinsel iştah, saldırganlık ya da dürtülerle hareket etme gibi konularda etkili olduğunun gözlemlendiğini, fakat cinsel yönelimi etkilediğine dair herhangi bir bulguya henüz hiç rastlanmadığını söylüyor.