BIST 9.745
DOLAR 35,22
EURO 36,81
ALTIN 2.978,81
HABER /  GÜNCEL

Fareler mahkumların kulağını kemirdi

Adana'da üç cezaevinde yaşanan kötü koşullar cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu'nun hazırladığı raporda ortaya çıktı.

Abone ol

Adana'da üç cezaevi'nde mahkumlar çok kötü koşullarda yaşıyor. Koğuşlarda masa olmaması nedeniyle yemekler ranzalarda yeniyor. Fındık fareleri mahkumları tehdit ediyor. Hatta bir hükümlünün kulakları fareler tarafında kemirilmiş. Koğuşlar çok pis. Mahkumlar ayrıca yer sıkıntısı nedeniyle üç katlı ranzalarda yatmak zorunda kalıyor. Doğalgaz sorunu nedeniyle haftada bir gün sıcak su veriliyor. 

Tüm bu iddialar Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in hazırladığı raporda ortaya çıktı.

T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu'nun hazırladığı raporda Adana Karataş Cezaevi'nde mahkûmların yaşam koşulları aktarıldı.

KALABALIK YÜZÜNDEN YERDE YATANLAæR VAR

Adana E Tipi'nde ise, 650 kişilik cezaevi ilavelerle 1.200 kişiye çıkarılmış. Ancak şu an cezaevinde bin 453 kişi var. Kalabalık yüzünden yerde yatanlar var. 14 kişilik koğuşlarda 18, bazen 22 kişi kalıyor. Yoğunluk yüzünden kapalı görüşler 10 dakikaya kadar düşüyor. Kapalı görüşün gerçekleştirildiği camlar çok kirli ve konuştuğunuz kişiyi görmekte zorlanıyorsunuz.

Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir 22 Mart’ta Adana E Tipi ve F Tipi Cezaevleri ile Karataş-Adana Kadın Cezaevi’ni ziyaret etti. Adli tutuklular ile tutuklu bulunan öğrenci ve gazeteciler ile görüşmeler yaptı.

POZANTIYI HABER YAPAN GAZETECİLERİN TUTUKLU OLMASI MANİDAR

CHP heyetinin, Adana'daki Cezaevleri’ne ilişkin raporunun 'genel değerlendirme' bölümünde, Pozantı Cezaaevi gerçeğini ortaya çıkaran Mersin İHD Başkanı Ali Tanrıverdi, olayı yazan gazeteciler Zeynep Kuriş ve Ferhat Aslan hakkında ayrıntılı bir değerlendirme yapılarak şöyle denildi:

- Adana’da 3 cezaevini ziyaret eden CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri, Adana E Tipi Cezaevinde 4 tutuklu bir hükümlü, Karataş Kadın Cezaevinde 6 hükümlü bir tutuklu, Adana F Tipi Cezaevinde 6 tutuklu olmak üzere toplam 11 tutuklu ve 7 hükümlü ile Heyetimizin görüşmüş olduğu tutuklular arasındaki Ali Tanrıverdi, Ferhat Arslan ve Zeynep Kuriş hakkında ayrı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

-Pozantı cezaevinde yaşanan insanlık dışı uygulamalar, taciz ve tecavüz olayları hakkında Adalet Bakanlığı’na defalarca başvuru yapan Mersin İHD Başkanı Ali Tanrıverdi’nin, bu konu hakkında haber yaparak kamuoyunun gündemine gelmesine hizmet eden gazeteciler Zeynep Kuriş ve Ferhat Arslan’ın cezaevinde tutuklu bulunması manidardır.

- Adalet Bakanlığı tarafından bu iddiaların gerçekliğinin kabullenilmesine rağmen tek bir görevlinin ceza almaması ve hatta bazılarının terfi ettirilmesi durumu heyetimizin dikkatini çekmiştir. Konuyu aydınlatmaya çalışanlardan iki gazeteci ve bir insan hakları savunucusunun sadece Pozantı Cezaevi konusunu gündeme getirmelerinin KCK’nın emri doğrultusunda yaptıkları iddiası ile cezaevinde olmaları Türkiye’de tutuklanmaların ne hale geldiğinin göstergesi olarak değerlendirilmelidir.

CHP Heyetinin üç cezaevine ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

ADANA E TİPİ CEZAEVİ: Adli tutukluların bulunduğu bu cezaevi 650 kişilik bir kapasite ile inşa edilmiş. Sonraki ilave binalar ile kapasite 1.200 kişiye çıkarılmış. Ancak şuan cezaevinde 1.453 kişi bulunuyor. Kapasitenin üstünde bu kadar kişinin olması cezaevindeki yaşamın belki de en temel sorunu. Çünkü cezaevinde yer bulunmadığı için yerde yatanlar mevcut. 14 kişilik koğuşlarda 18, bazen 22 kişi kalabiliyor. Bu yoğunluk nedeniyle kapalı görüşler sıkıntılı ve süre 10 dakikaya kadar düşüyor. Kapalı görüşün gerçekleştirildiği yerdeki camlar ise çok kirli ve konuştuğunuz kişiyi görmekte zorlanıyorsunuz.

MAHKUMLARA DİNİ AĞIRLIKLI KANALLAR

Cezaevinin bir diğer önemli sorunu; temizlik ve hijyen. Çünkü sıcak su haftada bir kez veriliyor. Kış aylarında bir kez ve yaz aylarında bir kez olmak üzere kıyafet alınabiliyor. Elbiselerin değiştirilmesine izin verilmiyor.

Tıp doktoru olan bir hükümlü, sağlık hizmetlerine ulaşmanın zor olduğunu, revirin ikinci katta olmasının sıkıntı yarattığını, gece nöbetçi doktor olmadığını ve kalp krizi geçiren birinin kurtarılmasının mümkün olmadığını belirtiyor.

Cezaevindeki bir diğer sorun alanı muhalif gazete ve dergiler ile TV kanallarının bulunmaması. Örneği, Birgün ve Aydınlık gazeteleri verilmiyor. Cem, Yol, İMC TV yayınları yok. Bunun yerine ise yoğun olarak dini kanalların bulunduğu belirtiliyor.

KARATAŞ - ADANA KADIN CEZAEVİ: Küçük çocuklar için her gün süt ve cici-bebe verilen cezaevinde, genel olarak cezaevi yönetiminin olumlu bir tavrı mevcuttur. Ancak, kadın cezaevlerinde en genel sorunlardan biri olan bebek ve küçük çocukların annelerinin yanında kalmalarından kaynaklı karşılaştıkları zorluklar bu cezaevinde de yaşanmaktadır. Küçük çocuklarının taleplerini karşılayamayan annelerin ve çocukların psikolojik olarak içine düştükleri durum vahim düzeyde.

Çocukları cezaevinde tutmak çok zor

Örneğin, bir anne 3 yaşındaki kızının koğuş kapıları açıldığında dışarı çıkmak istediğini söylüyor ve bunun mümkün olmaması nedeniyle zorlandığını aktarıyor. Başka bir anne aynı konudan yakınıyor ve çocuğunu içeride tutmanın çok zor olduğunu ifade ediyor. Bir diğeri, kayınpederinden maddi yardım alamadığı zamanlarda bebeğinin bezini devletin verdiğini söylemekte.

Cezaevinin genel koşulları ise çok kötü. Koğuşlarda 1 masa bulunması sebebiyle ranzalarda yemek yeme zorunda kalınmaktadır. Koğuşlar dar ve küçük olduğu için yan yana ayakta durmakta zorlandıklarını ifade eden mahkûmlar gece uyumakta zorlandıklarını söylemişlerdir. Heyetimiz, bunun sebebini sorduğunda, koğuşlarda bulunan farelerin gece burun ve kulaklarını kemirmelerinden korktuklarını beyan etmişlerdir.

Böcek, fare ve haşere çok

Bu ifadelerden de anlaşıldığı üzere, Böcek ve haşarenin çok olduğu cezaevinde fındık fareleri mahkumlar açısından ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Hatta, bir hükümlünün kulaklarının fındık faresi tarafından kemirilmiş olması durumun vahametini göstermektedir. Koğuşların çok pis olması, yer sıkıntısı nedeniyle 3 katlı ranzaların bulunması, ise cezaevindeki diğer sorun alanları.

ADANA F TİPİ CEZAEVİ: 4 haftadır doğalgaz tesisatı kurmak için çalışma başlatıldığı söylenen bu cezaevinde kalorifer çalışmamaktadır. Üç çorap, üç kazak ve ikişer içlik giyinmek zorunda olduklarını söyleyen tutuklular, bir türlü ısınamadıklarını ve koğuşların çok soğuk olduğunu beyan etmektedirler. Ayrıca, tutuklular 3 haftadır soğuk su ile banyo yapmak zorunda kalıyorlar.

'Haftada bir gün sıcak su'

Sorun çıkmadan öncede zaten sıcak suyun haftada bir kez verildiğini söyleyen tutuklular bunun yeterli olmadığını ifade ediyorlar. Zatürree ve gribal enfeksiyon riskinin had safhada olduğunu söyleyen tutuklular, 350 kişinin bu dönemdeki tüm sağlık sorunlarının müsebbibinin hapishane yönetimi olduğunu söylemekteler.

10 kitap sınırının bulunduğu cezaevlerinden biri olan Adana F Tipi Cezaevinde, yaşanan hak ihlalleri konusunda köşe yazarlarına yazılan mektuplar sakıncalı görülerek sahiplerine ulaştırılmıyor. İsme gelen dergiler verilmiyor ve sohbet hakkı tam olarak uygulanmıyor.

Tutuklu ve hükümlüler CHP heyetine şunları söyledi:
HABERİN DEVAMI DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN!..

[PAGE]

Adana Karataş Kadın Cezaevi’nde “Devletin mahremiyetini teşhir etmek” suçlamasıyla tutuklu bulunan DİHA muhabiri Zeynep Kuriş: Pozantı’daki tecavüz vakasının haberini yapmak, devletin mahremiyetini teşhir etmek suçu olmuş. Pozantı Cezaevinde ortaya çıkan taciz ve tecavüz olaylarının ortaya çıkması sonrasında bu insanlık dışı durumu haber yapan Kuriş, devletin mahremiyetini teşhir etmek suçundan tutuklu.

Haber yapmak için eylemlere katılmam suç oldu

150’yi aşkın etkinlik, eylem ve mitingde bulunduğu için de suçlanmakta olan Kuriş, katıldığı bu eylem ve mitinglerin haberini yaptığını söyledi ve mesleki faaliyeti olan haberciliğin hiçbir yerde vurgulanmadığını ifade etti. Kuriş, haber yapmak için katıldığı eylemlerin suç delili olarak gösterildiğini de dile getirdi.

Neden içerde tutulduğunu sorgulayan Kuriş, “hiç kimseyi vurmadım” diyerek ortada bulunan hukuksuz uygulamayı eleştirdi.

Adana F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mersin İHD MYK üyesi ve Başkanı Ali Tanrıverdi:

Tanrıverdi’ye yöneltilen suçlamalar arasında devlet görevlilerini yalan beyanlarla zan altında bırakmak bulunuyor. Bu yalan beyanları ise KCK’nın talimatı yaptığı ve mahpuslara baskı kurarak ve zorla ifade aldığı suçlaması mevcut. Diğer yandan, Osmaniye Cezaevindeki açlık grevi yürütenler için de yalan beyanlarda bulunduğu iddia edilen Tanrıverdi, uluslararası kuruluşlara Osmaniye Cezaevi ile ilgili yanıltıcı beyanlar vermekten de suçlanıyor.

Bakanla iki saat görüştük sonra bizi içeri attılar

Tanrıverdi CHP heyetine şunları söyledi:

“Adalet Bakanı Pozantı Cezaevi ile ilgili olarak bizi çağırdı.2 Saat görüştük. Bakan ve Müsteşar bizimle sürekli diyalog halindeydi. Sonra bizi buraya attılar. Adalet Bakanı bu iddiayı zaten kabullenmişti. Ama sanki suçu biz işlemişiz gibi bizi içeri attılar.”

Pozantı’daki insanlık dışı durumun peşini bırakmayan ve başvurularda bulunan Tanrıverdi, bu “suçundan” dolayı 10 Nisan’da ilk duruşmasına çıkacak.

Adana F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan İsa Uğur Erdoğan: 1989 Adana doğumlu olan Erdoğan, Mersin Üniversitesi Gazetecilik Bölümü 3. Sınıf öğrencisi. 13.11.2012’de Tunceli’de ceza alan arkadaşları için Adana İnönü Parkında basın açıklaması yaparken tutuklandı. Suçu, Halkın Günlüğü gazetesinin muhabirliğini ve dağıtımını yapmak.

Ben liseyi cezaevinde bitirdim

Erdoğan, 3. kez tutuklandığı söyledikten sonra “Her iddianamede tarih değişiyor. Ben liseyi cezaevinde bitirdim. Üniversiteyi burada kazandım. İlkinde 6 ay diğerinde 3 ay içerde kaldım” dedi.

Aynı 12 Eylül gibi: Ailem kitapları yakmak istiyor

Bugün ülkenin gelmiş olduğu durumu değerlendiren Erdoğan, “Ailem kitaplarımı yakmak istiyor. Aynı 12 Eylül gibi. Arkadaşlarımızın ailelerini emniyete çağırıyorlar ve bizim canlı bomba olduğumuzu söylüyor” diye konuştu.

Sıcak su yok, kış ortasında kalorifer yanmıyor

Cezaevi koşullarının kötü olduğunu söyleyen Erdoğan, “Kış ortasında kalorifer yanmıyor. Sıcak su yok” dedi.