Fareler artık cirit atamayacak!
Büyük bir gazetenin genel yayın yönetmeniyle konuşuyordum geçen
gün. İnternet Medyası'nın kirletildiğini anlatan genel
yayın yönetmeni, neden böyle düşündüğünü de söyleyince
açıkçası dilim tutuldu; cevap veremedim.
Yıllarını mesleğine adayan, çalıştığı gazetenin en tepesine
paraşütle inmek yerine, tırnaklarıyla kazıyarak gelebilen
meslektaşımızın yakındığı konu şu:
"Bana bir mail gelmiş, söyleşi yapmak istiyorlar. Ama söyleşi
yapmak isteyenlerin ismi yok. Eee ben kiminle konuşacağım? Belli
değil... Bu arkadaşlara cevaben mail attım, kim olduklarını
sordum."
Buraya kadar her şey normal... Ama bundan sonrası komedinin de
ötesinde bir şey... Bakın gazeteci dostumuz, kendisine gazeteci
süsü veren, gazeteci kılıklı kişiler tarafından nasıl bir cevap
almış:
"Biz kimliğimizi açıklayamayız!"
E tabii ekmek elden su gölden...
Elinde kamera istediğin deliğe girip çıkıyorsun. Vergi vermiyorsun,
sigortalı eleman çalıştırmıyorsun. Telefon, su, elektirik parası
ödemiyorsun. Kullandığın bilgisayar bile senin değil.
Bu şartlar altında nasıl açıklayacaksın ki kimliğini?
Ama az kaldı...
Ortalıkta cirit atan bu farelerin ipliği yakında pazara çıkıyor.
Herkes gibi, biz de kanunlara tabii oluyoruz. Yönetim yeri olmayan,
sorumlu yazıışleri müdürü bulunmayan, en az üç kişi çalıştırmayan
siteler, korsan sayılacaklar ve kendiliğinden yokolup
gidecekler.
Hem de ebediyete kadar...
Bunlar bu sektörün yüz karası... "Abi yüz dolarlık reklam bize de
versene" diyebilecek kadar küçülen, aşağılık yaratıklardır bunlar.
Az önce de belirttiğim gibi az kaldı, bunların kökünü kazımanın
vakti geldi artık.
Çok yakında...