İnsan genleriyle fonksiyonel pekçok benzer yönleri bulunan fare genleri üzerinde yapılan çalışma birçok hastalığın teşhis ve tedavisinde önemli aşamalar sağlayacak.
Abone olİnsan genleriyle fonksiyonel pekçok benzer yönleri bulunan fare genleri üzerinde yapılan çalışmanın birçok hastalığın teşhis ve tedavisinde önemli aşamalar sağlayacağı bildirildi. Atatürk Üniversitesi (A.Ü) Fen Edebiyat Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Küfrevioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 ülkenin ortaklaşa yürüttüğü ''Fare gen ekspresyon analizi'' çalışmalarının sonucunun insan sağlığıyla ilgili bilimsel çalışmalara katkı sağlanacağını söyledi. Küfrevioğlu, 2000 yılında başlayan çalışmaya ABD, Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere Fransa ve Türkiye'den bilimadamlarının katıldığını belirterek, şunları kaydetti: ''İnsanla gen sayısı eşit olan fareler üzerinde yapılan gen analiz çalışmalarında büyük aşama katedildi. Projenin Türkiye ayağını fakültemiz yürütmektedir. 1 profesör, 2 doçent, 2 yardımcı doçent ve 4 araştırma görevlisinin çalıştığı projede 300 fare geninin fare embriyosunun hangi organlarında şifrelendiğini belirledik.'' İNSAN VE FAREDEKİ GEN BENZERLİKLERİ Küfrevioğlu, farelerin insana benzer noktalarından dolayı bilimsel çalışmalarda kobay olarak kullanıldığına dikkat çekerek, kendi çalışmalarındaki benzerliklerin başında ise insan ve farede bulunan gen sayısının ve fonksiyonlarının benzerliğinin olduğunu söyledi. Fare beynindeki hücrelerdeki genler üzerinde yapılan çalışmalarda da insan beyniyle fare beyninin hem moleküler hem de fonksiyonel olarak birbirlerine benzediğini anlatan Küfrevioğlu, şunları kaydetti: ''Fare beyni hücrelerindeki genlerde yaptığımız çalışmalarda, insanda bulunan biyolojik saat geninin yani kalp atışı, kan dolaşımı ve diğer hareketlerin periyodik olarak ayarlanmasının sağladığı geni, farede de bulundu. Ayrıca, göz ve kalp gibi organlardaki ilgili genlerin açılmasında da benzerlikler bulunduğu görüldü. 7 ülkenin ortaklaşa yürüttüğü çalışmaların sonucu insan sağlığıyla ilgili bilimsel çalışmalara katkı sağlayacak.'' Küfrevioğlu, ayrıca projenin tamamlanmasının ardından klasik birçok bilginin güncelliğini yitireceğine dikkat çekerek, söz konusu projenin ardından ilaçların, genlerin şifrelenmesine etkisi üzerine bir çalışma yapmayı planladıklarını ifade etti. TÜBİTAK VE DPT'DEN PROJEYE DESTEK Küfrevioğlu, projenin TÜBİTAK ve DPT'ye sunulduğunu ve TÜBİTAK'la DPT'nin projeye 300 milyar liralık destek sağladığını söyledi. Avrupa Birliği'nin de projeye 2 milyon euro destek verdiğini anlatan Küfrevioğlu, şöyle devam etti: ''Proje uluslararası işbirliği içerisinde sürmekte. Ülkemizde TÜBİTAK ve DPT projeye maddi destek sağlarken, yurtdışında da başta AB olmak üzere her ülke projeye destek verdi. 2007 yılında tamamlanması planlanan proje yapılacak benzer çalışmalara da öncü niteliğinde''