Erzurum'da gerçekleşen olayın ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Genç kız, nişanlısını öldürme planını nasıl yaptığını anlattı...
Abone olErzurum'da 17 yaşındaki D.C., kendisini kaçıran nişanlısı 24 yaşındaki Kadir Alver’in ellerini bağlayıp kemeri ile boğarak öldürdü. Genç kız: "Kadir hem dövdü ve hem de ’benim olacaksın’ dedi. 16 Temmuz gecesi şartlı birlikte olma teklifimi kabul etti. El ve ayaklarını bağladım. Kadir’i kendi kemeriyle boğdum"
Olay, Şenkaya İlçesi'ne bağlı Ormanlı Köyü'nde meydana geldi. D.C. ile Ormanlı Köyü'nde oturan Kadir Alver, 5 ay önce nişanlandı. Bir süre sonra nişanı bozan D.C. 15 Temmuz cuma günü Kadir Alver ve yakınları tarafından gece kaçırılarak Ormanlı Köyü'ne götürüldü. Kadir Alver, zorla genç kızla birlikte olmak istedi. D.C.'nin karşı koyması üzerine Alver, eski nişanlısını dövdü.
Ertesi gün plan kuran D.C. evlenmek istemediği nişanlısına, "Seninle olurum ama bir şartım var. El ve ayaklarını bağlarım. Çünkü beni dövüyorsun. Korkuyorum" dedi. Bu teklifi kabul eden Alver, yatağa uzandı. D.C. de el ve ayaklarını bağladığı nişanlısının kemerini boğazına geçirerek boğup öldürdü. Daha sonra evden kaçarak ana yola çıkan genç kız, jandarmaya ihbarda giderek cinayet işlediğini belirtip teslim oldu.
"AİLESİ BENİ ODAYA KAPATTI"
Gözaltına alınan ve Şenkaya İlçesi'nde çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan D.C. ifadesinde ağabeyi ve annesinin baskısı ile nişanlandığını belirterek şöyle dedi:
"Nişanlım beni görmeye geldiğinde bana elle tacizde bulunuyordu. Anneme söyledim ve nişanı bozmak istedim. Ama annem 'el aleme ne deriz' diyerek engelledi. Sonunda annemi ikna ettim ve geçten 13 Temmuz günü nişan için gönderilenleri iade ettik. Cuma günü onlar ailece barışmaya geldi. Annemi yine kandırdılar ve alışveriş yapmaya gittik. Eve getirip bıraktılar. Gece yarısına doğru beni zorla kaçırdılar. Ablam da kaçırıldığımı gördü. Odaya kapattılar ve beni sırayla dövdüler. Bize 'birlikte olmazsanız kapıyı açmayacağız' dediler. Kadir hem dövdü ve hem de 'benim olacaksın' dedi. 16 Temmuz gecesi şartlı birlikte olma teklifimi kabul etti. El ve ayaklarını bağladım. Kadir'i kendi kemeriyle boğdum. Sonra da pencerenin camını kırdım ve kaçtım."
CİNAYET KAYDEDİLMİŞ
Öte yandan evde inceleme yapan jandarma Kadir Alver'in cep telefonuna el koydu. Mesajları araştıran jandarma, video kayıtları arasında kızın cinayeti işleme sırasındaki görüntüsüne ulaştı. Kadir Alver'in cep telefonuyla görüntü çekmesindeki amacının D.C. ile birlikte olmasını belgeleyerek evlenmeye razı etmek istediği ileri sürüldü.
"GELİNİMİZ OLACAKTI"
Baba Gürbüz Alver, "Terörist bile böyle yapmaz. Gelinim olacaktı, niye böyle bir şey yaptı anlamadık" diye konuştu.
DEVLET SUSUNCA BAĞIRA BAĞIRA ÖLDÜLER
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]
İstanbul'da cani kocaya 5 yakınını kurban veren teyze "Devlet önlem almayınca göz göre göre ölüme gittiler" diye isyan etti.
İstanbul Bayrampaşa'da 33 yaşındaki Tuğba Özbek, 8 Temmuz'da 2 yıl önce boşandığı Şükrü Öksüzoğlu'nun (46) üzerine benzin döküp ateşe vermesiyle feci şekilde can verdi. Çıkan yangında dumandan zehirlenen oğlu Buğra Öksüzoğlu (11) da babasının kurbanı oldu. Evde bulunan anne Hayriye Özbek ve yeğenlerine yardım için yukarı kata çıkan dayı Demir Ali Batmaz ve yenge Zeynep Batmaz da ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
Batmaz çifti ve Hayriye Özbek birer gün arayla hastanede hayata veda etti. Trajik olayda Öksüzoğlu'yla birlikte ölen 6 kişinin bulunduğu bir fotoğraf karesi ortaya çıktı. Olayda ölen beş kişi, teyze Yıldız Batmaz'ın düğününde fotoğraf makinesine gülümserken, aynı masada oturdukları Şükrü Öksükoğlu tarafından öldürüleceklerini bir an bile düşünmemişlerdi.
HAPİS BİLE YATMADI
5 yakınının devletin önlem almaması nedeniyle göz göre göre ölüme gittiğini belirten teyze Yıldız Batmaz, "Tuğba'nın savcılık evraklarına baktım. Şükrü'ye verilen 6 aylık uzaklaştırma kararının okudum. Belgede karara uymazsa hapse gireceği yazıyordu. Uzaklaştırma cezası aldıktan 2 ay sonra Tuğba'yı bıçakladı. Hapis bile yatmadı. 5 saat sonra serbest bırakıldı. Bu cinayet bağıra bağıra geldi. Tuğba devlete 'koruyun beni' demesine rağmen korunamadı" diye konuştu.
Geride üç yetim çocuk kaldığını belirten teyze Yıldız Batmaz Liu, "Şimdi biz kendi yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Geride üç çocuk kaldı. Asker olan Gümüşsuyu'ndaki askeri hastanede psikolojik tedavi görüyor. Isparta'daki birliğinden de "kaçaksın sen hemen gel diyorlar. Bu nasıl bir sistem. Askeriyenin birbirinden haberi yok. O çocuk bunlarla uğraşamaz şu an da. Öfkeliyim. Sisteme, devlete adalete güvenmiyorum" diye isyan etti.
Eski eşini benzin dökerek yakmıştı.
ANNE VE KIZIN DEHŞET VEREN CİNAYET PLANI
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]
Adana'nın Seyhan İlçesi'nde gerçekleşen olayda, eşi ve kızıyla tartışan Adnan Bozcalar, yemeğine fare zehiri konularak öldürüldü.
Olay, Ceyhan ilçesine bağlı Körkuyu köyünde meydana geldi. Köyde bekçilik yaparak geçimini sağlayan evli ve 4 çocuk babası 41 yaşındaki Adnan Bozcalar, kızı S.M. ile eşi Seyran Bozcalar'ı henüz belirlenemeyen nedenle tartıştı. Tartışma sonunda bekçi, eşini ve kızı darp etti. Darp edilen anne-kız, iddiaya göre kendisini döven babasını öldürmek için plan yaptılar. Seyran Bozcalar, kocasının akşam yemeğini hazırlarken içine fare zehri attı. Kızı S.M. ise babasının akşam yemeğini bekçilik yaptığı yere götürdü.Evden hazırlanıp gelen yemeği yedikten sonra fenalaşan Adnan Bozcalar, çevredekiler tarafından Ceyhan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanenin acil servisine bilinci kapalı olarak götürülen Bozcalar, ilk müdahalenin ardından Adana Balcalı Hastanesine sevk edildi. Adnan Bozcalar burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
KIZI İTİRAF ETTİ
Hastanede otopsi yapılan Adnan Bozcalar'ın midesinde fare zehiri kalıntıları bulundu. Bunun üzerine hastane görevlileri, jandarmaya cinayet ile ilgili bilgi verdi. soruşturma başlatan jandarma, bekçinin yediği yemekten incelemek üzere numune aldı. Yemeği hazırlayan anne kızın ifadelerine başvuruldu. Jandarmanın sorguladığı 15 yaşındaki S.M. ile annesi Seyran Bozcalar, ilk olarak köpek için hazırladıkları yemeğin yanlışlıkla Adnan Bozcalar'a gittiğini söylediler.
Çapraz sorguya alınan S. M., suçunu itiraf ederken, "Babam bizi hiçbir sebeb yokken dövdü. Annemde içine zehir katarak hazırladığı yemeği babama götürmemi söyledi" dediği öğrenildi. Jandarmada ifade verme işlemi tamamlanan anne-kız adliyeye sevk edildi. S.M. ile annesi Seyran Bozcalar, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
BAŞKASINI KURTARMAK İSTERKEN KENDİ BOĞULDU
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]Adana'da Zeliha Kırbulut (32) adlı kadın taksiyle Seyhan Baraj Gölü üzerindeki Çatalan Köprüsü'ne geldi. Taksiden inen Kırbulut suya atladı ve ardından bağırarak yardım istedi.
Özel bir şirkette çalışan ve psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Zeliha Kırbulut, telefonla çağırdığı taksiye binip, Seyhan Baraj Gölü kıyısında gezmek istediğini söyledi. Taksici, Seyhan Baraj Gölü üzerindeki Çatalan Köprüsü'nden geçerken Zeliha Kırbulut, "Telefonla görüşeceğim, bir süre durabilir misin?" diyerek durmasını istedi. Taksiden inen Zeliha Kırbulut, korkulukları tırmanıp, kendini suya attı.
Köprünün üzerinde balık avlayan Ersin Etik ve arkadaşı 25 yaşındaki Şarak Ağırman, Zeliha Kırbulut'un suya atlardığını fark edip, elbiselerini çıkarmadan yardıma koştu. Suda çırpınan Zeliha Kırbulut'a ulaşıp, kıyıya çekmeye çalışan gençlerden Ersin Etik, aniden gözden kayboldu. Zeliha Kırbulut ve Şafak Ağırman, çevreden yetişenler tarafından kurtarıldı.
Baygın haldeki Şafak Ağırman, ambulansla Aşkım Tüfekçi Çukurova Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Ersin Etik'in ise boğulduğu anlaşıldı. Olay yerine gelen dalgıç polisler, bir saatlik aramayla Ersin Etik'in cesedini buldu.
Kurtarıldıktan sonra köprüde nöbet tutan özel güvenlik görevlilerinin kulübesine alınan Zeliha Kırbulut, telefonla aradığı ablasıyla konuşurken "Ben kendilerinden kurtarmalarını istemedim. Bunda ne var, bıraksaydılar" dedi. Bunu duyan Ersin Etik'in yakınları tepki gösterdi ve bir süre kulubüde tutulan eliha Kırbulut, ifade için jandarma karakoluna götürülürken saldırmak istedi. Jandarma, ölen Etik'in öfkeli yakınlarını güçlükle engelledi ve Zeliha Kırbulut'u araca bindirip karakola götürdü.
Ersin Etik'in cansız bedeni Cumhuriyet Savcısı'nın incelemesinin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.
SÜS HAVUZUNDA ÇARPILARAK CAN VERDİ
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]Antalya'nın Alanya ilçesinde serinlemek için süs havuzuna giren 27 yaşındaki Suriyeli Hamza Aslan elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti.
Olay saat 22.00 sıralarında Öğretmen Evi yanında bulunan Canım Öğretmenim Parkı'nda meydana geldi. 3 arkadaşıyla birlikte Alanya'ya tatile gelen Hamza Aslan (27) ilçede boş otel bulamayınca parkta yattı.
Hava sıcaklığından bunalan Aslan, serinlemek için yolun karşısındaki deniz yerine parktaki süs havuzuna girdi. Havuza girmesinin ardından elektrik akımına kapılan Aslan arkadaşlarının gözü önünde çırpınarak yaşamını yitirdi.
Havuzda inceleme yapan polis elektrik akımının havuzun içinde bulunan aydınlatma sisteminden kaynaklandığını belirledi.
Hamza Aslan'ın cesedi Alanya Belediye Mezarlığı morguna kaldırılırken olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.
BEBEĞİNİ 3'ÜNCÜ KATTAN ATAN ANNE KONUŞTU
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]Antalya'nın Kemer İlçesi'nde düşük yaptığı öne sürülen erkek bebeğini 3'üncü kattan apartman bahçesine attığı iddiasıyla tutuklanan 17 yaşındaki E.E., ilk kez çıktığı hakim karşısında bebeğin ölü doğduğunu iddia etti.
Kemer'de, ablası 18 yaşındaki E.E. ile birlikte, annesi 37 yaşındaki A.A.'nın nikahsız birlikte olduğu 75 yaşındaki N.Ü.'ye ait evde oturan E.E., girdiği ilişkiden hamile kalınca geçen 17 Eylül'de doğum yaptı ve bebeğini evin banyosunun penceresinden apartmanın bahçesine attı. E.E., kanamasının durmaması üzerine anne ve ablası tarafından özel bir hastaneye götürülürken, ertesi gün apartman sakinleri ölü bebeği apartmanın girişinde bulunca olay ortaya çıktı ve E.E., cinayet suçundan tutuklandı.
Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında ömür boyu hapis cezası istenen E.E. ile tutuksuz yargılanan annesi A.A., ilk kez hakim karşısına çıktı. Kendisiyle cinsel ilişkiye girenden şikayetçi olmadığını belirten E.E., şöyle dedi:
"Annemin hamile olduğumdan haberi yoktu. Ben de çok sonra fark ettim. Olay günü çok sancım vardı ve banyoda acısından artık dayanamaz hale geldiğimde bağırmaya başladım. Doğum yaparken yanımda kimse yoktu. Bebek 6 ayı dolmadan dünyaya geldi. Bebek doğduğu sırada herhangi bir hayati emaresi yoktu. Hiç kıpırdamıyor ve ağlamıyordu. Yaşamıyordu. Ben çok korkmuştum. Bu nedenle bebeğin cesedinden kurtulmak için pencereden attım."
Hakimin, "Hamileliğini sonlandırmak için herhangi bir ilaç aldın mı veya başka yöntemlere başvurdun mu?" sorusuna sanık E.E., "Kesinlikle hayır. Herhangi bir şey yapmadım. Ama bebek erken doğdu" yanıtını verdi. Mahkeme, E.E.'yi akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk ederek duruşmayı 17 Ağustos'a erteledi.
İÇKİ İÇERKEN TREN ÇARPTI
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]
Edirne'de, Kapıkule-Halkalı arasında sefer yapan yük treni raylarda kız kardeşi ile birlikte alkol alan 25 yaşındaki Emre Demir'e çarptı.
Ağır yaralanan Demir ambulansla kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.Tren kazası dün gece saat 01.00 sıralarında Kirişhane mevkiinde meydana geldi. Hamallık yapan 25 yaşındaki Emre Demir, 22 yaşındaki kız kardeşi Neslihan Demir'i de yanına alarak tren rayları yanında oturdu ve içki içmeye başladı. Bir süre sonra Kapıkule Gümrük Kapısı'ndan aldığı yükleri İstanbul Halkalı Gümrüğü'ne götüren makinist Mehmet Ali Yanık'ın yönetimindeki 83115 sefer sayılı yük treni korna seslerine ve fren yapmasına rağmen raylarda oturan Emre Demir'e çarptı. Başından ve sırtından ağır yaralanan Emre Demir, kız kardeşinin çağırdığı ambulansla Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi altına alındı. Demir'in sağlık durumunun ciddi olduğu belirtildi.Ağabeyi ile alkol almak için raylara yakın bir alanda oturduklarını söyleyen Neslihan Demir, olayın şokunu uzun süre atlatamadı. Polis ekiplerine ifade veren Neslihan Demir, "Biz demirlerin üzerinde oturuyorduk. Tren buraya doğru geldi, ben aşağı taşların üzerinden aşağıya doğru kaydım. Ağabeyimde tam demirin alt tarafında oturuyordu. Ben ağabeyime 'aşağı doğru kay' dedim ama önemsemedi. Benimde arkam dönüktü, nasıl düştü ben bile fark etmedim. Bir baktım yerde yatıyor" diye konuştu.
"KORNAYI DUYMADI, ÇARPTIM"
Kapıkule-İstanbul Halkalı arasında sefer yapan yük treninin makinisti Mehmet Ali Yanık ise Emre Demir'in raylar üzerinde oturduğunu görerek korna çaldığını ancak Demir'in raylardan kalkmadığını söyledi. Makinist Yanık, "Raylarda oturduğunu görünce uzun süre korna çaldım ama duymadı. Bende hem korna çaldım hem de durmaya çalıştım ama büyük yük treni hemen duramadım. Rayların kenarında duran Emre Demir'e çarptım" dedi.
Polis ekipleri raylar üzerinde incele yaparak içki şişelerini de delil olarak topladı. İncelemenin ardından tren yeniden hareket ederek İstanbul'a gitti. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
KARNINDAN 19 SANTİMLİK MADDE ÇIKTI
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]
Aşırı miktarda gıda alan M.B., önceki gece rahatsızlandı. Midesindekileri diş fırçası yardımıyla kusarak boşaltmak isteyen kız, lavabonun karşısına geçti. Öğürmeye çalışırken nefesini kesilen ve boğazının bir yerine kadar gelen diş fırçasını yutan M.B., ailesi tarafından hemen yakındaki Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi'ne getirildi.
M.B.'nin midesindeki 19 santimlik fırça, AÜ İç Hastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı Uzmanı Dr. Erhan Alkan tarafından 'basket' adı verilen endoskopi malzemesi ile 15 dakikada çıkartıldı. Sağlığına kavuşan kız, aynı gece taburcu edildi.
M.B.'nin kendisinin nöbetçi olduğu gece hastaneye geldiğini belirten Dr. Erhan Alkan, "Hasta aşırı miktarda yediği gıdaları diş fırçası yardımıyla midesinden kusarak boşaltmak istemiş. Ancak öğürme refleksini uyarmaya çalışırken nefesi kesilmiş ve tekrar derin bir nefes almaya çalışırken boğazının belli bir yerine gelen diş fırçasını yutmuş. Hastanemize geldiğinde midesi o kadar doluydu ki fırçanın baş kısmını tutmak için gıdalardan ayırmak 15 dakika sürdü" diye konuştu.
Bugüne kadar para, düğme, iğne gibi çeşitli cisimler yutan kişilerin hastaneye geldiğini söyleyen Dr. Alkan, diş fırça yutulmasının pek görülmediğini söyledi.
AÜ İç Hastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Yıldırım ise vatandaşları ağızlarına iğne, çivi, düğme gibi cisimleri almamaları konusunda uyardı. Özellikle küçük çocukların cisim yutma riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldırım, yabancı bir cisim yutan kişinin hemen hastaneye gitmesi gerektiğini belirtti.