Fadime Şahin eski günlerinden dem vurdu. Kendisine yapılanların hesabının sorulacağı inancında. Öyle de bir iddiası var ki...
Abone olNeredeyse yıllardır medyadan uzak duran Fadime Şahin suskunluğunu yazar Emine Şenlikoğlu'na bozdu.
Röportajın başında "Genç yaşımda evlenemedim, anne olamadım. Sokağa çıkma özgürlüğümü kaybettim. Dünyamı kararttılar. Son yıllarda şansım düzeliyordu, onu da dolaylı yoldan gasp ettiler… Onun için şüpheleniyorum. Ben ne yaptım da herkes hakkımda anlatılanları gözüyle görmüş gibi, lanetliyor beni adeta. Bu dünyanın bir de o dünyası var. Elbet gelecek hesap günü" diyerek eski günlerinden dem vuran Fadime Şahin çok çarpıcı açıklamalara imza attı.
POLİS TERÖRİST MUAMELESİ YAPTI
28 Şubat'ın baş kahramanı Fadime Şahin, Müslüm Gündüz ile basıldığı gün yaşadıklarını hiç unutmamış. "Polisler bana terörist muamelesi yaptı diyen" Şahin, kendisine yapılanların hesabının bir gün sorulacağı inancında.
TEHDİT ALDIM
Fadime Şahin, o günlerde haberinin yapılmaması için önce Ahmet Hakan'a yalvardığını, Hakan'dan olumsuz yanıt alınca gazetelerin neredeyse tümünün kapısını aşındırdığını ancak tehditlerle karşılaştığını açıkladı.
ERGENEKON BENİ KULLANDI
Ayrıca, Ergenekon'un kendisini kullandığını ifade eden Fadime Şahin, "Benim de bundan haberim varmış gibi gösterdiler" dedi.
İşte Fadime Şahin'le yapılan olay röportajdan ilgili bölümler;
(... )
ALİ KALKAVAN'IN CİNLERİNDEN KORKUYORUM
Fadime Şahin: Allah Mahmut Topbaş Hocamdan razı olsun. O zamanlar Mahmut Topbaş Hocamın bana inandığını bilseydim, bu kadar korku yaşamazdım.
Şenlikoğlu: Sen niye korkacaksın ki? Korkması gerekenler suçlulardır.
Fadime şahin: Ama “cinleri görüyorum sana musallat ederim” diyordu.
Şenlikoğlu: Nasıl yani?
Fadime Şahin: o, cinleri peşime saldı diye düşünüyordum. Çünkü cinleri gördüğünü söylüyordu. Hala korkuyorum.
Şenlikoğlu: Kızım, bak beni kızdırıyorsun haa! Onda öyle bir yetenek olsaydı, hapiste yatar mıydı? Kafanı kullansana. Ben ona televizyondan meydan okumadım mı? “ne kadar cinleri varsa benim üstüme salsın” diye. Öyle bir becerisi olsaydı, seni mahveden bana torpil yapar mıydı?
SENİ ERGENEKON ÇARPTI
Fadime Şahin: Bilmiyorum hocam. Artık düşünemez hale geldim. Yıllardır bu korkuyla yaşadım. Bak şimdi nasıl şüphelenmeyeyim. Bu başıma gelenler ne benim? Ben hayatımda bir kez gazinoya gitmemişim. Lise sonda Allah’a tam dönmüşüm. Beni pavyon kadını gibi gösterdiler. Kimseden kuruş almadım, bu olaydan sonra aç yattığım günler oldu. Beni ergenekoncular kullandı bu doğru, ama sanki benimde haberim varmış gibi gösterdiler. Hayatta görmedim Sisi’yi ama “sisi onu pavyondan almış” dediler. Büyük bir sanatçının porno filmleri yakalandı, o toplumda hanımefendi olarak saygı görüyor, birçok erkekle nikâhsız yaşadı, onunla fotoğraf çekilmek için millet sıraya giriyor. Ben on beş defa işimi kaybettim. Her defasında gazeteciler yerimi buldular, haber yapmak uğruna ekmeğimle oynadılar. Daha da önemlisi, çok sıhhatli olan kahrından kalp hastası oldu. Ve öldü babacığım. Bundan daha fazla ne kötülük görebilirdim. Genç yaşımda evlenemedim, anne olamadım. Sokağa çıkma özgürlüğümü kaybettim. Dünyamı kararttılar. Son yıllarda şansım düzeliyordu, onu da dolaylı yoldan gasp ettiler… Onun için şüpheleniyorum. Ben ne yaptım da herkes hakkımda anlatılanları gözüyle görmüş gibi, lanetliyor beni adeta. Bu dünyanın bir de o dünyası var. Elbet gelecek hesap günü. Hatta birçoğu bu dünyada başladı, hayatımı mahvetmenin ne demek olduğunu anlamaya.
Şenlikoğlu: Seni cinler değil kızım, seni Ergenekon zihniyeti çarptı. Feraseti olmayan Müslümanlarda: “insanlık hali, insanın başına olmadık işler gelebilir” demediler. Seni sahiplenmediler. Şaşırdığım bir şey; sen nasıl hükümet devirebilirdin? Zina bile yapsan, zinayı ayıplamayan toplumda, Fadime Şahin’in yaptığı (farz edelim) hangi hata olursa olsun, nasıl etkiler? 28 Şubatı getirmişsin. Bir ordunun yıllarca çalışıp hazırladığı 28 Şubatın sorumlusu nasıl olurda sen olabilirsin? Vicdanlara ne oldu da, zaten darbe yemiş insanken devamlı darbe yemektesin.
DİLERİM ALLAH'TAN FERYAT EDEREK ÖLSÜN
Fadime Şahin: Peki Müslümanın böylesine inanması günah değil mi? Kimlerdi inandıkları?
Şenlikoğlu: Evet, ama seni yatakta yakaladıkları için (ki, yine de haklı değiller) içlerine şüphe girmiştir. “gece yarısı orda ne işin var?” derler adama.
Fadime Şahin: Yatakta değildim. Gece yarısı değildi. Polisin biri (dilerim Allah’tan, feryat ede ede ölsün) başımdan örtüyü çekip, basın mensuplarına “çekin, çekin” diye bağırdı. Bence O da o tuzağı kuranlardandı. Aksi halde, ben o kişiyle evli olsam da olmasam da Ona neydi ki? Devlete göre suç muydu? Adam duşa girmiş, benim haberim yok. Dışarda matkapla birileri çalışıyordu. Kapı vurulma sesi geliyordu ama ben o kişinin banyoda olduğunu bilmiyordum. Net olarak ta kapı olduğunu anlamıyordum. Anlasam da “açacak olan var” diyordum.
Her şeyi hatırlamıyorum. Hatırladığım bir şey varsa şaşkındım.
SABAHA KADAR 20 POLİS BAŞIMDAYDI
Şenlikoğlu: Polis seni içeri aldı mı?
Fadime Şahin: Aldı. Sabaha kadar yirmi polis başımdaydı. Tepemden ışık verdiler. Ben devamlı ağlıyordum, bana terörist muamelesi yaptılar. Biliyor ve iman ediyorum ki Allah var ve yine biliyor ve iman ediyordum ki, Allah’ın adaleti var. Sebep olanların hepsi o acı dolu saatlerimin, yıllarımın hesabını verecekler. İnanıyorum ki, acı dolu günleri, bu ya da o alemde yaşarken beni hatırlayacaklar.
Devamlı ağladım. Bende bir şey bulamayınca saldılar beni. Eve gittiğimde yarı aklımı kaybetmiş olarak, hayvan ölür de o hayvanı kurtlar basar ya, aynen öyle gazeteciler basmıştı evimizi. Aile perişan. Ben o cahil aklımla Kalkancı’nın cinlerinden kurtulayım derken., bozuk düzenin, cinleri geride bırakan mensuplarına yakalanmıştım.
Ölmek istiyordum, ölemiyordum.
Bize rahatsızlık vererek, hakkımda yaptıkları haberleri dinlerken kanım donuyordu. Olamazdı, bu kadar canilik olamazdı.
Şenlikoğlu: Gerçekten vahşet. Seni dinlerken, ki bunları kaç kez duydum senden bana fenalık geliyor. Senin de suçun var tabi ama… Bilgisizlikten aldanmışsın.
Fadime Şahin: Doğru, kimi aldanır hırsız olur, kimi aldanır katil olur, kimi aldanır kötü yola düşer. Ben de aldanmış, sahte bir şeyhin, tuzağına düşmüştüm. Bu aptallığımın karşılığı, İslam’a göre söylüyorum, bana vurmak değildi, elimden tutmaktı. Bırakın elimden tutmayı, o planı benim kurduğumu söyleyenler oldu.
POLİS "O KIZA ÇOK YÜKLENİLDİ" DEDİ AMA...
Şenlikoğlu: Kimi de Müslüm Gündüz’ü suçladı. Ben o baskında olan polislerden biriyle konuştum:
“Fadime Şahin’in de Müslim Gündüz’ün de bizim baskınımızdan haberleri yoktu. Biz, Müslim Gündüzü takip ediyorduk. Gündüzdü. Kim haber verdi bilmiyorum, basını da orda gördüm .O kıza çok yüklenildi” dedi.
O polise “Gel bunu anlat, seninle söyleşi yapalım” dedim. “Allah korusun işimden olurum” dedi. “Öyle bir şey olmaz olursa bir ömür emekli maaşımı size veririm. Bir mazlumu kurtaralım” diye çok yalvardım, konuşmadı.
Fadime Şahin: Ahirette konuşur Hocam.
Şenlikoğlu: Doğru. Sonra ne oldu?
Fadime Şahin: Haberim verilince ertesi gün Ahmet Hakan’a yalvardım…
Şenlikoğlu: Sonra bende rica ettim. “Beni aşıyor” anlamında cevap verdi.
Fadime Şahin: Evet yalvardım “Beni onların eline düşürmeyin. Her şeyi size anlatayım” dedim.
EĞER KANAL 7 ELİMDEN TUTSAYDI...
Kanal 7 benim elimden tutsaydı çok şeyler farklı olacaktı ama bana inanmadılar. Sonrasında kanaldan kanala koşturdular beni. Kimi tehdit ile kimi başka entrikalarla.
Şenlikoğlu: Kim tehdit etti?
Fadime Şahin: Nasıl söyleyeyim be hocam? Adam çıkarda “Bu kadın yalan söylüyor “derse, millet ona mı inanır bana mı? Tecrübeyle sabit milletin kime inandığı?
Şenlikoğlu: Ama millete böyle izah etmedin Fadime, etseydin inananlar kesinlikle artardı. Kitap yazdım ona da bir sürü şeyler ilave ettiler.
Fadime Şahin: Nerde anlatacaktım hocam. Ben cinlerden korktuğum için aklım başımdan çıkarken bir de böyle bir iş geldi başıma. Kim ne derse ona inanıyor, kim nereye çekse oraya gidiyordum. Televizyonda ”Şunu şunu söyleyeceksin” diyorlardı söylüyordum. Bazen bana baskı yapanları cin zannediyordum. Psikolojim bozulmuştu. Ailemin psikolojisi de bozuldu. Şahitler konuşsaydı iftiraların çoğu olmazdı. Millet ”Başına kötü iş gelmiş kızın” derdi. Sadece Kalkancının tuzağına şahit olan iki genç konuşsaydı, o da yeterdi. Hala yeter. O günümü anlatsalar, herkes beni anlar o zaman.
Şenlikoğlu: Aslında, Kalkancı konuşsaydı “Ben hata yaptım” deseydi o daha da iyi olurdu. Neyse olmayacak şeyleri konuşmayalım. Yakın zamanda seni üzen bir şey oldu mu?
Fadime Şahin: Olmaz mı? Bir kardeşimin Reha muhtara Fadime Şahinin komplosunu anlamadınız mı? diye sorması.
ÖNEMLİ NOT: RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!..