İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Erkan Saka, sitenin yeni 'Topluluk Standartlarını' BBC Türkçe'ye yorumladı. Saka'ya göre, ülkelerdeki farklı hukuki ve kültürel yapıların dikkate alınması güzel. Peki evrensel değerler ile çatışma halinde ne olacak?
Abone olDünyanın en büyük sosyal paylaşım sitesi yeni belirlediği "Topluluk Standartları" ile ilgili tartışmalar sürüyor.
Bu standartlar, sitenin kullanım içeriğini düzenliyor, yeni kısıtlamalar öngörüyor.
Teknoloji devi şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Mark Zuckerberg şahsi Facebook hesabından bir açıklama yapmış, hizmet verdikleri ülkelerin farklı hukuki ve kültürel yapılarını dikkate alacaklarını söylemişti.
Facebook; tehdit, intihar, "terör" veya suç örgütü, taciz, cinsel şiddet ve sömürü ile alkol, tütün ve uyuşturucu gibi ürünleri içeren paylaşımları mercek altına alacak.
Bu tür aktiviteleri içeren veya destekleyen içerikler kaldırılacak ya da söz konusu hesaplar kapatılacak. Facebook bu durumda gerekli hukuki işlemleri de yürütecek.
Yeni düzenlemeyle saygılı davranış da teşvik ediliyor. İhtiyaçları, güveni ve çeşitliliği dengelemek adına hassas içerikler kaldırılabileceği veya bu tür içerikler kısıtlı kitlelere ulaşabilecek. Çıplaklık, nefret söylemi, şiddet ve grafik görüntüler içeren paylaşımların, bu kapsamda değerlendirildiği kaydediliyor.
'Şeffaflaşma çabası'
Yeni düzenlemeler ile ilgili olarak İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Erkan Saka'nın görüşlerini aldık.
Erkan Saka, Facebook'un yeni standartları ile ilgili olarak "Bu bir şeffaflaşma çabası ancak uygulamada sorun yaratabilir" değerlendirmesinde bulundu.
"Daha önce neye göre içerik kaldırılıyor bilmiyorduk, hep bir muğlaklık vardı" diyen Saka, "ülkelerdeki farklı hukuki ve kültürel yapıların dikkate alınacağı" ifadesinin güzel olduğunu belirtti ve ekledi:
"Kültürel özelliklerin ne olduğu ise pratikte sorunlu bir şey. Bu özellikler evrensel değerlerle çatıştığında ne olacak?"
Düzenlemenin bir kısmının evrensel değerler taşırken bir kısmının taşımadığına dikkat çeken Saka, bu yaklaşımın "küresel internet mecrasını yerelleştirdiğini" söyledi.
Saka BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Facebook eskiden mahkeme kararlarına uyuyordu, şimdi daha da uyacak. Örneğin Ateizm Derneği'nin internet sayfasına erişim mahkeme kararıyla engellendi. Şimdi aynı engellemenin Facebook paylaşımları için de istenmesi mümkün. Facebook buna uyacak mı?" diye sordu.
Mark Zuckerberg de düzenlemeye dair yaptığı paylaşımda "ifade özgürlüğünün siyah ve beyaz olmadığını" ve "insanların seslerini duyurmayı amaçladıklarını" ifade etmişti.
'Herkes mutlu olmayacak'
Huffington Post'taki blogunda bu konuyu ele alan teknoloji muhabiri Larry Magid ise düzenlemeleri bazı insanların gevşek, bazılarının ise çok sıkı bulduğunu yazdı.
Facebook Güvenlik Danışma Kurulu üyesi olan Magid, bu tür konularda karar almanın hiç de kolay olmadığını belirtti ve ekledi:
"Şirket hem sanatsal ve siyasi özgürlük için en elverişli politikaları sürdürmeye çalışırken, aynı zamanda saygılı ve insanları gücendirmeyen bir ortam yaratmaya çalışıyor. Açıkçası Facebook'un bu konuda ulaştığı noktadan herkesin mutlu olmayacaktır."
"Ama 1 milyar 300 milyondan fazla insana yönelik bir politika yaratmalı ve insanlara bunu anlatmanın bir yolunu bulmalılar ki, insanlar da şirketin ne yapıp ne yapmadığını anlamalı."