Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, F-35 savaş uçaklarının motorunun Türkiye'de üretilmeye başlanacağını bildirdi.
Abone olÇağlayan, Ekim ayında düzenlenecek II. Türk Silahlı Kuvvetleri Malzeme Sergisi ve Ankara Sanayi Fuarının, Rixos Grand Ankara Otel'de düzenlenen bilgilendirme toplantısına katıldı.
Bakan Çağlayan burada yaptığı konuşmada, ABD'nin California eyaletine ziyaretinde, United Techonologies'in Scorsky helikopterini üreten Pratt & Whitney firmasıyla yaptıkları görüşmelerde firmanın Türkiye'ye yatırım yapma kararı aldığını söyledi.
Bunun Türkiye açısından son derece önemli bir karar olduğuna vurgu yapan Çağlayan, ''F-35 savaş uçaklarının motoru bundan sonra, Pratt & Whitney firmasıyla Kale kalıp arasında yapılacak ortaklıkla (sermayenin büyük kısmı da Kale Kalıp'ta olacak) artık Türkiye'de üretilmeye başlanacak.
Bu çerçevede ciddi oranda Türk katkısıyla yapılacak olan bu motorlar çok kısa süre içinde yüzde 100 olarak Türkiye'de üretilmeye başlanacak'' diye konuştu.
Bunun Türkiye'nin geldiği nokta açısından çok önemli olduğunu kaydeden Çağlayan, United Techonologies adlı söz konusu firmanın Skorsky helikopterlerini yapan kuruluşunun, Türkiye'de bir helikopter fabrikası kurmayı hedeflediğini, Türkiye'de bazı kuruluşlarla ortak çalışmaları bulunduğunu, üretimin tamamını ihraç edeceklerini söyledi.
Bakan Çağlayan, Boeing başta olmak üzere dünyanın en büyük uçak şirketlerinin Türkiye'den yaptığı, yapacağı alımlarda mümkün olduğunca Türkiye'de üretimi şart koştuklarını, alımların ancak bu şekilde yapılabileceği konusunda koydukları tavırla büyük bir şekilde üretimlerini Türkiye'ye yönlendireceklerini ifade etti.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, şu andaki projeksiyonların önümüzdeki yıl savunma sanayi ihracatının rahat şekilde 1 milyar doları aşacağının net bir göstergesi olduğunu söyledi.
Bakan Çağlayan, Ekim ayında düzenlenecek II. Türk Silahlı Kuvvetleri Malzeme Sergisi ve Ankara Sanayi Fuarı için Rixos Grand Ankara Otel'de düzenlenen bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, yapılan çalışmalarla Türkiye'nin savunma sanayinde önemli bir noktaya geldiğini söyledi.
Sektörün cirosunun 2,3 milyar dolara çıktığını, cironun kısa sürede, 2011'e kadar 3 milyar dolara yükselmesini umut ettiğini belirten Çağlayan, savunma sanayi ihracatının 2002'de 248 milyon dolarken 2009'da 832 milyon dolara çıktığını da kaydetti.
Çağlayan, şu andaki projeksiyonların önümüzdeki yıl savunma sanayi ihracatının rahat şekilde 1 milyar doları aşacağının çok net şekilde göstergesi olduğunu söyledi.
Savunma sanayi ihracatının çok önemli bir portföy altyapısına sahip olduğuna, savunma sanayinin yaptığı üretimin yüksek teknoloji ve yüksek katma değerli ürünlerden oluştuğuna işaret eden Çağlayan, Türk sanayisinde yapmak istedikleri yapısal değişimin özünün, ihracatın yüksek katma değerli ve yüksek teknoloji ürünlerden yapılması hedefinin net bir göstergesinin savunma sanayi üretimi ve ihracatı olduğunu anlattı.
Uluslararası fuarlara katılımcılara verilen desteğe değinen Çağlayan, DTM olarak yurt dışından getirilen alım heyetlerinin finansmanını yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
ANKARA'YA FUAR MERKEZİ
Sanayi odasına girdiği günden bu yana hayalinin Ankara'ya uluslararası bir fuar merkezi kazandırılması olduğunu anlatan Çağlayan, bu konudaki çalışmaları hatırlatarak, gelinen noktanın önemli olduğunu, bugün yaklaşık 1 milyon metrekarelik alana fuar merkezi yapımı konusunda ciddi mesafe kat edildiğini söyledi.
İhracatın son 7 yılda 4 katına, GSMH'nin 4 katına çıkmasının, Türkiye ihracatının yüzde 90'dan fazlasının sanayi ürünlerinden oluşmasının Türkiye'yi önemli bir cazibe merkezi haline getirdiğini kaydeden Çağlayan, 1973-2002 arasında Türkiye'ye toplam 15 milyar dolar, 2002-2009 arasında ise 80 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaye geldiğini söyledi.
Konuşmasında, Atatürk'ün cumhuriyeti kurduktan 16 ay sonra Türk Tayyare Cemiyeti'ni kurduğunu, bu cemiyetin 2. Dünya Savaşı'na kadar 112 uçak imal ettiğini de anlatan Çağlayan, 1955'te Hollanda'nın Tayyare Cemiyeti'nden 30 uçak sipariş ettiğini, bazı siyasi nedenlerle siparişin geri çevrildiğini, Hollanda'nın da bu siparişi İngiltere'ye verdiğini hatırlattı.
Çağlayan, Marshall Planı altında ''sizin uçak üretimiyle ne işiniz var, uçak ve motor biz size verelim'' şeklindeki bu girişimle Türkiye'nin uçak üretim konusunun bir şekilde kapandığını, 1955'ten sonra motor fabrikasının traktör fabrikası olduğunu, 1959'da ise uçak fabrikasının tamamen durdurulduğunu kaydetti.
Çağlayan, geçmişte ıskalanan şeyleri bugün ıskalamayan bir anlayışa sahip olduklarını belirterek, ''bir taraftan savunma sanayinde, bir taraftan otomotiv sanayinde, bir taraftan yüksek teknoloji üreten tüm sektörlerle Türkiye'yi cazibe merkezi haline getirdiklerini'' kaydetti.
Sektörün önü açık bir sektör olduğunu belirten Çağlayan, savunma sanayi ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranının yüzde 20'lerden yüzde 46'ya çıktığını da sözlerine ekledi.