Ezidi kızdan IŞİD itirafı: 5 yaşından küçük çocuklara...

IŞİD tarafından kaçırılarak Suudi Arabistanlı bir kişiye satılan 15 yaşındaki Ezidi kızı Türkiye’ye kaçış hikayesini anlattı.

Irak’ın kuzeybatısındaki Sincar Dağları’nda ailesi ile yaşarken, IŞİD tarafından kaçırılan, Musul’a götürülerek burada para karşılığı Filistinli bir adama satılan 15 yaşındaki Ezidi kızı Türkiye’ye kaçış hikâyesini uluslararası Associated Press (AP) haber ajansına anlattı.

Kocasını vurup kaçmaya çalışırken IŞİD militanları tarafından yakalanan genç kız, bu kez de 1000 dolar karşılığında Suudi Arabistanlı bir kişiye satıldı.

Sonunda onun elinden de çayına ilaç atarak kurtulmayı başardığını söyleyen ve adını gizli tutan genç kız, tanıştığı bir kişinin yardımıyla Türkiye’ye kaçtığını anlattı.

 5 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE TECAVÜZ

Ezidi kızı, IŞİD militanlarının 5 yaşından bile küçük kızlara tecavüz ettiğini, iki küçük kız kardeşinin militanların elinde olduğunu, babası, abisi ve erkek akrabalarının akıbetini ise bilmediğini söyledi. “Yüzlerce kadın IŞİD militanlarının elinde ve köle olarak satılıyor” dedi.

Ailesinden bazı kişilerin hâlâ IŞİD’in elinde olduğu için yüzünü göstermeyip isminin yayınlanmasını istemeyen genç kız, militanların Irak’tan kaçırdıkları kızları Suriye’de sattıklarını belirtti. Türkiye’de abisiyle buluştuğunu da belirten genç kız, militanlardan kurtulmayı başaran bazı akrabalarının yanına Irak’ın Dohuk kentine geri döndüğünü anlattı.

Irak’ta IŞİD militanları tarafından kaçırılan 15 yaşındaki Ezidi kızı, yaşadığı dramı AP haber ajansına anlattı. Genç kız satıldığı biri Filistinli, biri Suudi iki adamdan da kaçtığını ve Türkiye’ye giden bir kişinin yardımıyla kurtulduğunu söyledi.

KAÇIŞ DOĞDU

IŞİD tehdidinden kaçarak Sincar (Şengal) Dağı’na sığındığı sırada çocuğunu dünyaya getiren ve şimdi Dohuk’taki bir kampta yaşayan Ezidi anne Hasene, oğluna ‘kaçış’ anlamına gelen Ravin adını verdi. Eşi Hasene’nin yaşadığı zorlu yolculuğu ve doğumunu anlatan Hüseyin, “Sincar İlçesi’ne IŞİD militanları girdiğinde eşim hamileliğinin son günlerindeydi. Yanımıza çocuklardan başka hiçbir şeyi almadan kaçtık” dedi.

Sincar Dağı’na yerleşmelerinden 3 gün sonra gece eşinin doğum sancısı tuttuğunu ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden (IKBY) gelen sağlık ekiplerinin yardımıyla oğullarının dünyaya geldiğini aktaran Hüseyin, “Doğumla beraber bütün sorunların biteceğini düşünmüştüm, ancak bunun yeni bebeğin acılarının başlangıcı olduğunu gördüm” diye konuştu.