Antalya’da Kesik Minare olarak bilinen tarihi camînin minaresine, ‘ezan kaligrafisi’ asıldı.
Abone olAntalya’da “Kesik Minare” olarak bilinen ve kiliseden dönüştürülmüş tarihi camînin minaresine, Alman plastik sanatçısı Sigrun Drapatz tarafından ‘ezan kaligrafisi’ asıldı. Alman plastik sanatçısı Sigrun Drapatz, kendi sesinden okuduğu ezanın ses frekanslarına uygun olarak, bilgisayardan çıkardığı fonogramların üzerini mürekkeple boyayarak “fono-kaligrafi” oluşturdu ve bunu Kesik Minare’ye astı. Yaptığı eserle, yıllardır yıkıntı olarak duran Kesik Minare’ye hayat katmayı amaçladığını belirten Drapatz, “Antalya, özellikle de Kaleiçi çok güzel bir yer. Bir gün burada gezerken, Kesik Minare’yi gördüm. Kesik Minare’nin, önce tapınak, sonra kilise, sonra da cami olduğunu öğrendim. Böylesine görkemli ve tarihi zenginliğe sahip bir yapının atıl durması beni üzdü. Buraya hayat katmak istedim. Sonra aklıma bu fikir geldi. Önce ezan okumayı öğrendim. Kendi sesimle okuduğum ezanı kasete kaydettim. Sonra kaseti bilgisayara takarak, ezanın ses frekanslarına uygun olarak fonogramisini çıkarttım. Sonra bunun üzerini mürekkeple boyadım ve ortaya ’fono kaligrafi’ de denilen ezanın kaligrafisini çıkardım. Bunu da Büyükşehir Belediyesi’nden izin alarak, buraya astım. Şimdi yıllardır ezan okunmayan bu minarede, artık ezanın bir anlamda resmi var“ diye konuştu. Ortaya çıkardığı eserin, şekil olarak “ezanı yansıttığına” inandığını belirten Drapatz, yaptığı sanatın adının, “Kavramsal sanat” olduğunu ifade etti. Drapatz, Kesik Minare’ye astığı “Ezan Kaligrafisi”nin Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Kültür ve Sanat Vakfı’nın (AKSAV) organize ettiği “Tarihsel Miras ve Çağdaş Sanat Projesi” çerçevesinde değerlendirildiğini, bu çerçevede Antalya Kaleiçi’nde 5 ayrı noktada sergilerin açıldığını da kaydetti. KAVRAMSAL SANATA MÜFTÜ YAKLAŞIMI Antalya Müftüsü Kadir Çetin, söz konusu minarenin kutsal bir mekan ve bir kültür varlığı olduğunu belirterek, bu tür yerlerde her isteyenin, her düşüncesini yansıtamayacağını söyledi. Yapılan kaligrafinin dini açıdan yorumunu şu anda yapmayacağını, ancak inceleyeceğini belirten Kadir Çetin, “Alman bayanın yaptığı işin, hangi aşamalarda neler yapılarak ortaya çıktığını tam olarak bilemiyorum. Yaptığı işin dine, vicdana, inanca uygunluğunu değerlendirmeyeceğim. Ama böylesine kutsal mekanların, isteyen herkes tarafından, her istenildiğinde kullanılamayacağını söyleyebilirim. Halk nasıl bir tepki gösterir, böyle bir şeyi kabul eder mi? Bunları iyi düşünmek gerekir. Bunlar hassas konulardır. Ayrıca, bu tür yerler için izin vermek belediyelerin görevi değildir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmalı. Bunları araştırıp, geniş açıklamayı ondan sonra yapacağım” diye konuştu. AKSAV YETKİLİLERİNİN AÇIKLAMASI Antalya Kültür ve Sanat Vakfı (AKSAV) yetkilileri ise Kesik Minare’ye ezan kaligrafisinin asılması için gerekli yerlerden izin alındığını belirttiler. Yapılan işin ezana bir saygısızlık olarak kabul edilmemesi gerektiğini ifade eden yetkililer, “Ezanın notası var. Kaligrafisinin de olmasının ne sakıncası var? Buna, bir sanat olayı olarak bakmak lazım” dediler.