Ezanı ıslıklayan diller kopsun…
Beğenmiyorsanız; hainlikte sınır tanımayan Mithat Paşa gibi Can Dündar gibi bu ülkeyi terk edenlerin ardına takılın.
“Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli
Ebedi benim yurdumun üstünde inlemeli”
Ne güzel söylemiş şair…
Evrensel bir değeri ne kadar güzel dile getirmiş.
Evet, o ezanlar ki İslam dinin en temel dinamiği.
Daha İslamiyet’in ilk yıllarından itibaren ezan sesi Müslümanları namaza davet etmiş, 1500 yıldır da aynı davetini sürdürmektedir.
Milli kimlik ve şuurumuzu korumamızda da en önemli amildir ezan.
Ezan sayesinde gittiğimiz yerlerde kimliğimizi muhafaza edebilmiş, köklerimizle olan bağlılığımızı devam ettirmişizdir.
Ezanın Müslümanlar ve Türk milleti üzerindeki tesirini bilen İngiltere odaklı mihraklar ezan üzerinde özellikle son yüzyıl içinde büyük oyunlar sergilemişlerdir.
Ki bu oyunlardan birisi bizzat CHP iktidarı döneminde devlet eliyle sahnelenmiştir.
Ancak yaklaşık 18 sene süren ezan zulmü, yapılan tüm baskılara rağmen başarılı olamamış ve milletin göğsündeki ezan sevgisini söndürememiştir.
Ancak buna rağmen ezan düşmanları yeri geldiğinde ezanı asli bağlamından koparabilme arzu ve düşüncelerini dile getirmekten çekinmemişlerdir.
Geçtiğimiz gün Taksim’de yaşanan hadise ise adeta bardağı taşıran son damla olmuştur.
Taksim’de güya Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak için bir araya gelen kadınlar (ki onlara kadın demeye dilim varmıyor) ezan okunmaya başlayınca ezanı ıslıklamaya başladılar.
Öncesinde zaten açmış oldukları pankartlarla ve sloganlarla niyetlerini belli etmişlerdir. Gezi çapulcularından mülhem artçı tesir ile 'bir de biz hainlik yapabilir miyiz' denemesi yapmaya çalıştılar adeta.
Güya barış ve sevgi için bir araya gelen bu kendini bilmez güruh, ezan gibi dini bir değere dil uzatmaktan çekinmediler.
Nedir kardeşim sizin bu İslam düşmanlığınız, vatan düşmanlığınız, Allah düşmanlığınız..?
Beğenmiyorsanız; hainlikte sınır tanımayan Mithat Paşa gibi Can Dündar gibi bu ülkeyi terk edenlerin ardına takılın.
Sizin o ezanı ıslıklayan dilleriniz-parmaklarınız kopsun emi…
Sizin ne haddinize ezana dil uzatmak. Ezana dil uzatacak kadar çirkefleşebiliyorsanız vay sizin kadınlığınıza.
Oysa ki bizim bildiğimiz kadın naif olur, kibar olur…
Nerde kaldı sizin kadınlığınız, kibarlığınız…
Hoş, zaten siz kadın olduğunuzu da inkâr ediyorsunuz. Aranıza aldığınız ve kendisine LGBT denilen ne idüğü belirsizler sizin kimliğiniz hakkında da ipucu veriyor.
İsrail işgal güçleri Mescid-i Aksa'nın kâh gürültü çıkarak kâh elektrikleri keserek ezanlarını susturmaya çalıştılar uzun süre. Ezanın susturulması yönünde yıllardan beri çirkeflikler yaparak hem Mescid-i Aksa’ya hem Müslümanlara zulüm ettiler.
Mescid-i Aksa’da hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören tasarının, yürürlüğe girmesi için İsrail meclisinde üç farklı oturumda görüşülerek oylanması yapılmaya çalışıldı.
Filistinlilerin ve İslam aleminin büyük tepkisini çeken tasarı, daha önce de birçok kez gündeme gelmiş ancak Meclis’te oylamaya sunulamamıştı. İlk defa İsrail yasama komisyonundan geçen tasarı, oylanmak üzere Meclis’e sevk edilme aşamasına geldi ama bu seferde İsrail Başbakanı; “ezanın yasaklanmasını çok istiyorum ama bu yasaklama mümkün olamayacaktır!” açıklaması yapmak zorunda kaldı.
Ezanın susturulmasına yönelik bu zulümler karşısında ne oldu biliyor musunuz?
Kubbetü’s Sahra altında kadınlar toplanarak zulme dur demek için canlarını ortaya koydular.
Onlar da kadın sözüm ona bunlarda kadın!
İslam coğrafyasında da güzel ülkemiz Türkiye’de de ezanları bugüne kadar kimse susturamadı. Ne emperyalist işgalciler susturabildi ne de 18 yıl boyunca zulüm etmeye çalışan CHP zihniyeti susturamadı. Ne idüğü belirsiz üç beş çapulsuz mu susturacak!
Ezanı ıslıklayacak kadar aşağılaşan bu edepsizlere gerek devlet eliyle gerekse sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla bir ders verilmelidir.
En önemli ve acil işlerden birisi sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilecek bir yürüyüşle olay protesto edilmeli ve memleket semaları ezanlarla inletilmelidir.
Ezanla ilgili bilgilendirici broşürler, seminerler, konferanslar düzenlenmeli ve halk bu konuda bilinçlendirilmelidir.
Devlet eliyle yapılacakları ise devletlülerimiz daha iyi bilmektedir. Onlara buradan akıl verecek değiliz ama manevi değerlere hakaret eden bu sapkın güruha yargı önünde hesap sorulmalıdır.
Orda burada hesap soran STK’lar, İslamcılar, ülkücüler, siyasiler…
Neredesiniz?
Gün ezana sahip çıkma günüdür.
Gün birlik olup ne idüğü belirsizlere haddini bildirme günüdür.