'Ezan çevreyi rahatsız etmesin'

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Ankara Mamak'ta Mehmet Rıfat Börekçi İlköğretim Okulu'nun temel atma töreninde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ezanların çevreyi rahatsız etmeyecek, fakat duyulacak şekilde olması gerektiğini söyledi. Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin bağışlarıyla Mamak'ta yaptırılacak Mehmet Rıfat Börekçi İlköğretim Okulu'nun temel atma töreninde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bardakoğlu, Ramazan dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı genelgenin teravih konusunda tartışmalara neden olduğunun belirtilmesi üzerine, şunları söyledi: ''Ramazan ayının Ramazan ayına yakışır bir güzellikte, ibadet huzuruyla geçmesini istiyoruz. Onun için her Ramazan öncesi din görevlilerimize böyle genelgeler gönderiyoruz. Önemli olan ibadetin kurallarına uygun şekilde yapılmasıdır. Ezanların çevreyi rahatsız etmeyecek, fakat duyulacak şekilde olması lazım. Camilerin Ramazan ayında aynı zamanda sosyal hareketliliğin, sosyalleşmenin merkezi olması, kültür hareketlerine, panellere, sempozyumlara ağırlık verilmesi, teravihlerin kuralına uygun biçimde, ağırbaşlı bir şekilde kılınması... Bütün bunlar öteden beri bizim ramazanlarda önemsediğimiz ve devamlı duyurduğumuz ilkelerdir, prensiplerdir.'' ''Şikayet üzerine mi bu genelge yayımlandı'' sorusu üzerine Bardakoğlu, ''Hayır. Rutin genelgemizdir'' dedi. Bardakoğlu, ''Alevilik ile İslam yeniden gazete manşetlerine taşındı. Nüfus cüzdanlarına Alevilik yazması ile ilgili tartışma... Diyanet'in ajanları söylentisi. Sizin ajanlarınız mı var'' sorusuna ise ''Bizim 70 milyon vatandaşımız var. 70 milyon vatandaşımızın hepsi bizim eşit seviyede kardeşlerimizdir. Biz vatandaşlık esasına göre hareket ederiz'' dedi. KURAN TEFSİRİ Bardakoğlu, Kuran'ın yeniden tefsiri ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de Türkiye Diyanet Vakfı'nın 500-600 civarında yayınının bulunduğunu söyledi. Bu yayınların ayrı ayrı kıymetli yayınlar olduğunu belirten Bardakoğlu, şöyle devam etti: ''Sadece bize ait değil, Türkiye'nin birikimini yansıtan her türlü yayını, bilimsel neşriyatı destekliyoruz. O bakımdan, Kuranıkerim'in tefsiri çağın ihtiyaçlarına göre yenilenen ve değişen bir şeydir. Böyle olunca da Kuranıkerim'in yorumunda son söz söylenemez. Hiç kimsenin söylediği söz, hiç kimsenin yazdığı tefsir Kuranıkerim'in son sözü, son yorumu, tüketici yorumu değildir.'' Bir başka soru üzerine, tefsiri henüz okumadığını, Din İşleri Yüksek Kurul'nun okuduğunu bildirerek, şunları söyledi: ''Şunu altını çizerek söyleyeyim: Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütün yayınları Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan geçen ve onlar tarafından onaylanan yayınlardır. Bu itibarla halkımızın bu tip yayınları ve başka yayınları okuması, önemli olan bilgi dağarcığını zenginleştirmesidir. Bilgi hazinemizi artıran her adım, taş üzerine taş koyan her olumlu davranış bu konuda katkı sağlar.''