BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,49
HABER /  POLİTİKA

Ey MHP, ey Bahçeli duy bunları!..

Başbakan bu kez çok sert konuştu. Hele Sivas'ı bir anlattı ki salondan uzun süre alkış aldı. İşte Erdoğan'ın sert sözleri!

Abone ol

Erdoğan, Kızılcıhamam'ın kapanış konuşmasında önce muhalefete çattı ardından da açılımla ilgili çok önemli sözler söyledi.  Başbakan ilk kez Sivas'ta yaşanan olaylarla ilgili yorumda bulundu, MHP'yi kriz siyaseti yürütmekle suçladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ey MHP, sen iktidardayken dünyadaki krizden mi kaynaklandı Türkiye'deki kriz? Senden kaynaklandı senden. Başarısızlığından, beceriksizliğinden kaynaklandı. O zaman dünyada kriz mıriz yoktu ama ülkemizde ne yazık ki böyle bir kriz çıkardınız ve bu milletin anasını ağlattınız'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Kızılcahamam'da Asya Termal Tatil Köyü'nde düzenlenen 14. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, sürekli il ziyaretleri gerçekleştirdiğini, bugüne kadar bir ile en az üç kez gittiğini söyledi.

''Demokratik Açılım'' sürecinde de illeri ''taramaya başlayacaklarını'' kaydeden Erdoğan, ''Niye bizim işimiz bu? Siyaset böyle yapılır. Ankara'dan siyaset yapılmaz'' diye konuştu.

''KARTOPU GİBİ...''

Başta ekonomi olmak üzere Türkiye'nin çok daha kalkınmış müreffeh ülke konumuna yükseleceğini, vatandaşa hep birlikte anlatacaklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Ülkemizin daha da güçleneceğini, demokrasimizin daha da yüceleceğini, huzurun istikrarın, refahın hızla tavan yapacağını milletimizle paylaşacağız'' dedi.

Bu faiz oranının düşmesinin ne demek olduğunu millete anlatmanın gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu, geçmişteki yönetimlerin... Kimin faiziydi bunlar? Bizden önceki yönetimlerin. Şu anda bağırıp duran MHP'nin, DSP'nin geçmişte CHP'nin. Bütün bunların borçları. Biz bunları ödüyoruz ve böyle borçlanmışlar, 3 haneli rakamlara çıkmışlar. Şimdi yüzde 7-8'lere düştü. Buralara geldik. İşte enflasyon yüzde 30, nereye düştü şu anda yüzde 5, yüzde 25 düşük faiz. Bu kimin cebinden çıkıyordu, bu senin elindeki paranın satın alma gücünün erimesi demekti. Kartopu gibi güneş karşısında eriyordu.

''NE YAPIYORSAK BU ÜLKE İÇİN''

Başbakan Erdoğan, krizin Türkiye'den kaynaklanmadığını dile getirerek, ''Ey MHP, sen iktidardayken dünyadaki krizden mi kaynaklandı Türkiye'deki kriz? Senden kaynaklandı senden. Başarısızlığından, beceriksizliğinden kaynaklandı. O zaman dünyada kriz, mıriz yoktu ama ülkemizde ne yazık ki, böyle bir kriz çıkardınız ve bu milletin anasını ağlattınız'' dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Terör gündemden çıkınca ülkeye huzur tamamen hakim olunca, kalkınma ülkenin 81 vilayetini kuşatınca, istikrar kalıcı hale gelince, göreceksiniz vatandaşımın ekmeği, emeği, alın teri faiz olup uçmayacak cebinde kalacak. Bunları herkese anlatacağız. Hiçbir şey kaybetmeyeceğimizi, ülkemizin vatanımızın bizi biz yapan hiçbir değerimizin yıpratılmayacağını tam tersine kazanacağımızı, hep birlikte kazanacağımızı anlatacağız. Ne yapıyorsak bu ülke için. Şu ay yıldızlı bayrak için. Bu vatan ve millet için yapıyoruz.

ERDOĞAN KİMİN İÇİN "KANI KANLA YIKIYORLAR" DEDİ? CEVABI BİR SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]

"ALDIRIN, DOKUNUN, DERT EDİNİN, HİSSEDİN..."

Türkiye’nin, zamanında seçim yapılmasına artık alıştığını vurgulayan Erdoğan, bunun bundan sonra da bu şekilde devam edeceğini ifade etti. "Bu şekilde yaygara çıkartanların ülkeye zarar verdiklerini ve ihanet ettiklerini" ifade eden Erdoğan, piyasaların bu tür dedikodulardan rahatsız olduğunu, bu kişilerin Türkiye ekonomisin sıkıntıya düşürdüklerini söyledi. Muhalefetin Türk ekonomisine katkıda bulunmak gibi bir derdinin olmadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunların tek meselesi ülkeyi karıştırmak. Bunlar mikser, mikser. Görevleri bu. Milli birliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirmek için hangi adımı attılar? Terör meselesi için, Alevi vatandaşlarımızın, azınlıklarımızın ve etnik unsurlarımızın sorunları için, ekonominin kronik problemlerini çözmek için sözden, laftan, nutuktan başka bugüne kadar ne ürettiler? Şimdi çıkıyorlar, yapanı taşlamaya çalışıyorlar. Benim aziz milletim bu acziyeti, bu korkaklığı, bu tutarsızlığı ibretle seyrediyor. Ama ben onlara ’gölge etmeyin başka ihsan istemez’ demiyorum.

"KANI KANLA YIKIYORLAR, ÖFKEYE ÖFKEYLE KARŞILIK VERİYORLAR"

Başbakan Erdoğan, konuşmasında, Necip Fazıl Kısakürek’in bir eserinden, "Mazgirt Tersemek nahiyesinin halkı doğranmakta... Merhamet sahiplerinden biri, birle on yaşı arasında 20 kadar çocuğu alıp bir derenin içine saklamıştır. Vazivet birden haber alınıyor. Çocukların öldürülmeleri emri veriliyor. Fakat bu emri yerine getirebilecek kimse zuhur etmiyor. En katı yürekliler bile, böyle müdafaasız masumlara silah kullanamayacaklarını söylemeye mecbur kalıyorlar. Tecrübe birkaç defa akamete uğruyor ve hayli sıkıntı mevzuu oluyor. Nihayet karanlık suratlı bir adam bulunuyor ve bir dere içinde titreşe titreşe bekleyen 20 masumun işini bitiriyor. Murat Suyu’nun kandan kıpkızıl aktığını görenler olmuştur" sözlerini okudu. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Ne o tablonun savunulacak tarafı vardır ne de bugün yaşanan manzaranın. Kurşunların vızıltısını duymuyorlar, gözyaşlarına dokunamıyorlar, acıları hissetmiyorlar. Biz, analar ağlamasın dedikçe onlar bunu hafife alıyor, ’anaların gözyaşlarını, anaların acılarını abartmayın’ diyorlar. ’Geçmişte analar nasıl ağlamışsa bugünde ağlamaya devam etmelidir’ diyorlar. Çünkü kendi çocukları böyle öldürülmedi, kendi çocukları böyle ölmedi. Çünkü onlar bunu yaşamadılar. Yaşamadıkları için ’yaşasınlar’ diyorlar. ’Anaların gözyaşları terörle mücadelede ayaklarımızı pranga olmamalıdır’ diyorlar. Biz evlat acıları son bulsun dedikçe onlar pervasızca ’geçmişte nasıl evlat acıları yaşanmışsa bugün de bu acılar sürmelidir’ diyorlar. Gözyaşını gözyaşıyla besliyorlar, kanı kanla yıkıyorlar, öfkeye öfkeyle karşılık veriyorlar. Dünün nesline söyleyecek sözleri yoktu, bugünkü nesle söyleyecek bir sözleri de yok. Bunların yarınki nesillere söyleyecek bir sözleri de olmayacak. Hani bir türkü var, adı Drama Türküsüdür. Hem drama türküsüdür, hem de dramatiktir. ’Mezar taşlarını hasan koyun mu sandın, adam öldürmeyi hasan ölüm mü sandın?’ der. Türkiye’nin yaklaşık 30 yıldır gördüğü manzara oyun değil. Bu süreç bu şekilde devam edemez, etmemelidir. Bu oyunları inşallah bozacağız. İstismar zeminlerini inşallah kaldıracağız."