12 Eylül darbesine ilişkin sürdürülen soruşturma kapsamında Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya telefonla aranarak savcılığa çağrıldı.
Abone ol12 Eylül 1980 askeri darbesiyle ilgili soruşturmada dönemin MGK üyeleri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya telefonla aranarak ifade vermeye çağrıldı. İki ismin bu hafta içinde Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekili Hüseyin Görüşen'e ifade vermesi bekleniyor.
Darbe soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, soruşturmanın kapsamını belirledi ve Ankara'daki soruşturma komuta kademesiyle sınırlı tutuldu.
Savcılık dönemin MGK üyelerinden hayatta olan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'yı telefonla ulaşarak ifade vermeye çağırdı.
Diğer MGK üyeleri, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer hayatta olmadığı için ise onlarla ilgili takipsizlik kararı verilecek.
Darbe dönemiyle ilgili yaklaşık dört bin suç duyurusu bulunuyor. Bunların komuta kademesi dışında kalanlar da dosyadan ayrıldı.
12 Eylül soruşturmasında darbe döneminde mağdur olanların suç duyuruları ise suça konu olayların yaşandığı illerin başsavcılıklarına gönderilecek.
Savcılar Ankara'da biriken 4 bin suç duyurusunu mağdur illere dağıtmaya başladı.
'KAFAMA SIKARIM' DEMİŞTİ...
Genelkurmay Başkanı olarak 12 Eylül 1980 darbesini yapan kadronun liderliğini üstlenen 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Anayasa değişikliğinden sonra yargılanması gündeme gelirse "tabancasındaki bir kurşunla kendi işini bitireceğini" söylemişti. Evren'in, "Onlara beni yargılama zevkini tattırmam" dediği belirtilmişti.
Evren, ayrıca 12 Eylül'de yapılan Anayasa değişikliği referandumunda, darbe yöneticilerine hukuki dokunulmazlık sağlayan Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasının ardından yargılanmak istenirse de "intihar edeceğini" yinelemişti.
İLK TEPKİLER
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın ifadeye çağrılmasının "Çok önemli bir gelişme olduğunu" söyledi.
Zamanaşımı tartışmaları anımsatılarak, "Sonucundan bir şey bekliyor musunuz?" diye sorulması üzerine, Şahin, "Bu konuda iki farklı görüş var. Hangi görüşe göre işlem yapılır, onu hep birlikte bekleyip göreceğiz ama şu anda Mayıs ayının 30'undayız. İki gün önce 27 Mayıs 1960 ihtilalinin yıldönümü dolayısıyla bu ülkede askeri müdahalelerin ne kadar gereksiz olduğu ve Türkiye'ye neler kaybettirdiği çok konuşulmuştu. Dolayısıyla böyle bir ayda böyle bir gelişmeyi o nedenle çok dikkat çekici bulduğumu ifade ettim" diye konuştu.