Evren bile Erdoğan'ın yaptığını yapmadı!

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu DHKP-C operasyonlarını sert bir dille eleştirdi

İNTRNETHABER.COM- CHP Genel Başbakanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Geçen hafta Çin ziyaretinde olan Kılıçdaroğlu grup toplantısını gerçekleştiremedi. Kılıçdaroğlu'nun yapacağı açıklamalar merak konusuydu. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde DHKP-C operasyonlarındaki tutuklamalar vardı.

Kılıçdaroğlu bu tutuklamalar için; "Adalette savcı, avukat, yargıç var. Yargıçı hallettiler. Çözemedikleri tek şey avukatlardı. Şimdi de onlara operasyon düzenlediler. Bu ülkeye böyle adalet gelmez." dedi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları;

ERDOĞAN NE İSTİYOR?

Demokrasiyi getiren tek bir güç var artık o da CHP. Kaybedecek dakikamız yok. Demokrasi gelip gidiyor. İlk kez bir Başbakan demokrasiden şikayet ediyor. Herkesin ayağa kalkması lazımdı. Konuşmayacaksınız diyor. Yargı, medya ayak bağıdır diyor. Beyefendi başkanlık sistemi istiyor. Ne demek o? Ben bildiğini sanmıyorum. "Ben Başbakanken hangi yetkilere sahipsem Cumhurbaşkanı olduğumda da o haklarım olsun." demek.

BU ÜLKEYE ADALET GELMEZ

* Mevlana diyor ki; Adalet ağaçları sulamaktır, zulüm ise dikeni sulamaktır. 

*Konfüçyus; Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve dünyadaki her şey onun etrafında döner.

Alman niye söylüyor, Berlin'de yargıçlar var benim hakkımı onlar savunacak. Türkiye'de yargıçlar var diyebiliyor muyuz? Adaletin bir ayağında savcı var bir tarafında avukat var bir tarafında da hakim var. Yargıcı hallettiler.

O HSYK'da oturan hakim savcılar orada oldukça bu ülkeye adalet gelmez. Açıyorlar telefon şunun aduna soruşturma başüstüne deyip karar veriyorlar. İtiraz mi geliyor bir üst mahkemeye telefon tamam karışma diyor.

TEK ÇÖZEMEDİKLERİ AVUKATLAR VARDI

Ama çözemedikleri bir avukatlar kalmıştı. Şimdi avukatlara operasyon düzenlediler. Avukatları sabah evlerinde alıyorlar. Türkiye bir hukuk devleti olmak zorunda. Gerek bizim iç hukukumuzda gerekse uluslararası hukukta özel düzenlemeler var. Onlar diğerleri gibi gözaltına alınmaz. Onlar hukukun önemli bir ayağı. Sabahın köründe gider basarım, savcı olmasa da alırım diyor. Tutuklattım mı tutuklatım, meselede bu. Özgürlük isteyen her yurttaşın mutlaka ama mutlaka bu olaylar karşısında duyarlı olması gerekiyor.

BUNU KENAN EVREN BİLE YAPMADI

Çağdaş Hukukçular sizden daha yurtseverdir sayın Recep Tayyip Erdoğan. Toplu davalarla Türkiye'de bir sürek avı başlattılar. Sonra da diyorlar ki Türkiye'yi şikayet ediyor. Gerçekler acıdır, Recep Bey de bunu öğrenecek. Kenan Evren bile bunu yapmadı. İlk kez Türkiye'de adalet bu kdar ayaklar altına alınmadı.

Bir de tutanak tutturup bir önceki günden içeri alacaksınız. Deniz Feneri'nde böyle mi oldu? Yolsuzluk mu yaptın, kul hakkı mı yedin; arkanda Recep Bey var. Karakollarda darp işkence davalarına bakıyorlar. Sen niye uğraşıyorsun bunlardan diyor.

Uluslararası af örgütü bu konularda en aktif kurum. Türkiye'de olan maalesef olan bu. Çiçekleri ne kadar koparırsanız koparın baharın gelmesini engelleyemeyeceksin. Diğer avukatlar da gidiyorlar gözaltına alınacakların haklarını savunacaklar; vay siz misiniz gelen? Gaz jop ve bir avukat hastaneye kaldırılacak.

CHP DİLEKÇE İLE KURULMADI

Biz bu ülkeyi kolay kurmadık. Biz dilekçeyle kurulmuş bir parti değiliz. Bazı partiler birilerinin bürolarında kuruldu ama biz savaş meydanlarında kurulduk. Bütün partiler geldi gitti ama biz ayaktayız. Bu ülkenin namuslu insanların birleştiği partidir. Direnişin umudun adresidir. Ne zaman Türkiye dara düşse bir CHP'li gelip kurtarmıştır

Cumhuriyeti kurduk, çok partili sistemi getirdik, sosyal demokrasiyi getirdik. Vatandaş caddede av tüfeği ile kuş avına çıkıyor. Nasıl bir toplum olduk biz. İşsiz vatandaş, atama bekleyen öğretmen atama yapın diyor. Kibire bakın siz... O oy sende kalsın diyor. Sonra da kibir şeytandadır diyor.

CAHİLLİĞİN BU KADARI

Siz ulusalcı mısınız, sosyal demokrat mısınız diyorlar. cahilliğin bu kadarı. Elbette ki milliyetçiyiz. Bu ülkede yaşayan herkesi kucaklıyoruz.

Bizim sosyal demokrasi anlayışımızda ne ezen ne ezilen hakça bir düzen var. 1976 yılında bunu parti programımıza koyduk. Sen daha bunları bilmiyorsun. Ben sana bir soru soracağım hangi ülkenin taşeronusun. Evet ulusalcıyız devrimciyiz, halkçıyız biz. Biz hukuktan yanayız, insan haklarından yanayız. Hiç bir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'den yanayız.

Düşman ilk İzmir'e geldiğinde ilk ateşi Hasan Tahsin attı. Polatlı'ya kadar geldileri. Meclis'i Kayseri'ye taşıyalım dediler. Dersimli Diyap Ağa kürsüye çıktı biz buraya ölmeye geldik kaçmaya değil. Batının Hasan Tahsin'i ne ise Doğu'nun Hasan Tahsini de Diyap Ağa'dır. Şahin Bey Gaziantep'te boşuna çıkmadı. Kuveyi Milliye mayası var bu partinin hamurunda. Biz düşmana saygı duyduk. M. Kemal İzmir'e girdiğinde yere serilen bayrağı yerden kaldırın talimatını verdi.

HÜSEYİN AYGÜN'E İLK CEVAP

Kurtuluş Savaşı'nda etnik temizlik yapıldı iddiasını asla ama asla kabul etmiyoruz. O savaşı verdik topraklarımız işgal altındaydı. Mustafa Kemal o savaşı verdikten sonra savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir. Sosyal demokrat olarak savaşa karşıyız. Bu partide çalışacak arkadaşlarımın bu konuları iyi bilmesi gerekir.

Bu topraklar için anneler gencecik çocuklarını savaşa gönderdi. Anneler sırtlarına top mermilerini alıp kilometrelerce yürüdüler. Polatlı'da bir fotoğraf var ya Cumhuriyet'i biz böyle kazandık diye. Ama onurları var onların. O yiğit insanları saygıyla selamlıyorum.

BU TİCARET TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE

Çin'de başarılı bir gezi yaptık. İlk kez CHP işadamları ile birlikte geziye gitti. Çünkü Çin çok önemli bir ülke. O ülkeye CHP olarak davet edildik. Çin dünyanın ikinci büyük ekonomisi. 2030'da birinci ekonomisi olacak. Otomotiv üretiminde dünya birincisi. Bu ülkeye nasıl sırtımızı dönebilirdik. Biz Çin'e 9 yılda 11 milyar dolarlık ihracat yapmışız ama aynı Çin'den 105 milyon dolar ithalatımız var. 

Bu ticaret hep Türkiye'nin aleyhine. Türkiye'de Çin'in yatırım yapması gerekiyor. AB için Çin'in burada yapacağı yatırımlarda çok önemli. Çin'de siyasi kalıpların arasına sıkışmadık. Onlara dedik ki "CHP kendi ülkesinin en büyük sosyal demokrat partisidir. Gücümüz vardır." Onlar bizi çok iyi anlıyorlar.

Çin'i bu kadar güçlü kılan iki şey var;

1. Üretioruz diyorlar

2. Bilime çok önem veriyorlar.

TÜRKİYE BORÇLANARAK BÜYÜYOR

Çin'de işsizlik oranı yüzde dört biz de is yüzde 10. Neden çünkü biz üretmiyoruz. Çin üretim yaparken bilgi toplumuna da ulaşmayı hedefliyor. Eğer dünya ile rekabet edeceksem KDV'si yüksek ürünleri üretmek zorundayım diyor. Teknoloji bu açıdan çok önemli. Bizim sıcak paraya teslim olan bir ekonomimiz var. Bütçelerimiz güven vaadetmiyor. Çin dünyaya biz okuyor, biz kime meydan okuyoruz. 

Yurttaşlarımızı borçlandırdık. Borç içinde yaşıyorlar. İşsiz sayımız 10 miyon. Kimse bana Türkiye büyüyor demesin. Evet ama benimle aynı anda yola çıkanlar beni geçiyor. Dünyaya bakmıyoruz. Birileri sıcak para pompalıyor. KDV'si yüksek ürünleri üretemiyoruz.

İktidar uyarıldı. Sakın ha orta gelir tuzağına düşmeyin. Ama biz bu tuzağa düştük. Çünkü Türkiye borçlanarak büyüyor. Dünyanın faizini ödüyoruz. 1970 yılında kişi başına gelirdi biz ABD'nin yüzde 20'si kadardı. 40 yıl geçti şimdi ise yüzde 30 ama 40 yılda. Son 10 yılının iktidar çok parlak olarak kamuoyuna sunuyor.

AĞALAR O KOLTUKLARINIZDAN AYRILIN

2010'ların Türkiye'sindeyiz. Türkiye Taş Kömürü Kurumu bir genelge yayınlıyor. İş kazası yapıyor bu işçiler. Genelgede diyor ki icralık duruma düşen işçilerin akıllarının sürekli borçlarında olması olası kazalara neden olabilir deyip işlem yapın diyor. Önce tespit edeceğiz sonra uyarı göndereceğiz sonra ödemezse işine son veriliyor. Kim gönüllü borçlanır. Sen o işçiye adam gibi para verdin mi? Patlamada arkadaşlarını yitiriyor. Bari idam sehpası kursaydın, alsaydın idam etseydin? Bu anlayış AKP'nin anlayışıdır.

Hangi demokraside böyle bir genelge yayınlanır. O işçinin ailesi yok mu?Dün arkadaşlarıma söyledim; genelgeyi kaldırın diye hükümet uyarı yapmıştır belki. Hayır; o sıcak koltuklarında oturup Mercedes'e binen sendikalara söylüyorum, sabah akşam AKP şakşakçılığı yapan sendikalara sesleniyorum. O koltuklarınızdan ayrılın, sendikalar ayağa kalkar. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında sendika ağalarından hesap sormak benim boynumun borcu olacak.. Türkiye ilerlemiyor diğer ülkelere göre geriliyoruz.Bu yüz karası bir genelgedir. O Mercedes'e binen sendika ağlarına söylüyorum. Sabah akşam AKP şakşakçılığı yalan sendika başkanlarına söylüyorum. O koltuklardan ayrılın. CHP'nin iktidarında o sendika ağlarına hesap sormak boynunum borcu.

BUNLARI HALKA ANLATMAK LAZIM

Cumhuriyet'in 100. yılında bir hedefimiz var. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek. Ama şu an böyle bir şe yok. 10 yıldır iktidardalar. İşsizliği bitirdiler mi? Hayır. Yolsuzluğu bitirdiler mi, gelir dağılımda adaletsizliği bitirdiler mi. Ama tabi beylerin cebleri dolu. Yeni bir ekonomi politikasına ihtiyacımız var.

Sendikaların, yurt severlerin halka bunları anlatması lazım. Ülker ilerlemiyor. Diğer ülkelere göre geriliyoruz. Banka kredilerine baktık. İmalat sanayine nasıl aktarılıyor diye. 2000'lerin başında kredilerin yüzde 50'si imalat sanayisinre veriliyor. Şimdi bu oran yüzde 20. çünkü insanlar üretmiyor.