Eski savcı Sacit Kayasu, Atatürk'ün ölümünün 50. yılında açıklanmak üzere bıraktığı vasiyetin Kenan Evren tarafından yok edildiğini iddia etti.
Abone ol1980 darbecileri hakkında iddianame hazırlayan ve bunun üzerine görevden alınan eski savcı Sacit Kayasu, Atatürk'ün ölümünün 50. yılında açıklanmak üzere bıraktığı vasiyetin Kenan Evren tarafından yok edildiğini iddia etti.
Kayasu, Evren'in yargılanması tartışmalarını da "Darbeye teşebbüs suçsa, teşebbüsün gerçekleşmişi hayli hayli suçtur" sözleriyle değerlendirdi
2000 yılında Kenan Evren hakkında dava açılması için Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunan, iddianame hazırlayan ve daha sonra görevden alınan eski savcı Sacit Kayasu, 4 Nisan'da yargılanacak olan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yaptığı savunmanın hukuki geçerliliğinin olmadığını savundu.
Evren hakkında çarpıcı bir iddia ortaya atan Kayasu, Kenan Evren'in Atatürk'ün millete yaptığı vasiyeti açıklaması gerektiğini söyledi. Kayasu, Atatürk'ün ölümünün 50. yılında açıklanmak üzere millete bir vasiyet bıraktığını, 1988 yılında vasiyetin açıklanması gerektiğini ancak bunun Evren tarafından engellendiğini kaydetti.
Kayasu, "Bu vasiyeti Evren sakladı, yok etti. Ölümünden 50 sene sonra açıklanacak olan vasiyet, Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde saklanıyordu. Evren önce böyle bir şey yok dedi. Sonra fasa fiso dedi. Daha sonra da açıklanırsa çok tehlikelidir dedi. 24 yıl geçti üzerinden hâlâ açıklanmadı. Atatürk'e hiç mi değer vermiyorsunuz" diyerek talepte bulundu.
SUÇ AÇIK CEZA GEREKİR
Evren'in avukatlarının yaptığı darbenin suç olmadığı, darbe girişiminin suç olduğu yönündeki savunmanın hiçbir şekilde geçerliliği olmadığını dile getiren Kayasu, "Bu savunmanın hukuki bir geçerliliği yoktur. İşledikleri suçun Anayasa'da karşılığı yok diyorlar. Her ceza Anayasa'da yeralamaz. Ceza kanunları vardır ve düzenlenmiştir. Ceza kanunu yeterlidir. Ayrıca Anayasa'da dayanak aramak gereksizdir. Şu suça şu ceza verilir denemez. Zaten darbenin yapıldığı tarihte geçerli olan 765 sayılı ceza kanununun 147. maddesine göre suç açıktır ve ceza gerektirir" dedi.
4 Nisan'da başlayacak olan dava öncesinde görüşlerini Yeni Şafak ile paylaşan Kayasu, "Savunmada deniliyor ki, darbeye teşebbüs suçtur, darbe suç değildir. Mantıksız bir yaklaşım. Teşebbüs suçsa, teşebbüsün gerçekleşmişi hayli hayli suçtur. Yani adam öldürmeye teşebbüs suç, ancak adam öldürmek suç değil. Böyle birşey olabilir mi? Yaklaşımları saçma" dedi.
TUTUKLU YARGILANMALILAR
Kayasu, konuya siyasi iktidarın ve mahkemeninin yaklaşımını uygun bulmadığını da belirtti. Kayasu, icraata geçmeyen Ergenekon, Balyoz gibi darbe girişimlerinin faillerinin tutuklu olarak yargılandığına vurgu yaparak, "İcraata geçmeyen darbe girişimcileri tutuklu yargılanırken, niyet aşamasında olanlar tutuklu yargılanırken, tarihte darbe yaptıkları net bir şekilde belli olanlar tutuksuz yargılanıyor. Şu anda Evren ve Şahinkaya da, mutlaka tutuklu olarak yargılanmaları gerekir. Bu mahkeme nereden baksanız en az 5 yıl sürer. Ceza alsalar bile ömürleri yetmez. Darbeden yargılanıyor ama Evren'in Cumhurbaşkanlığı forsu hâlâ duruyor. Şoförü ve korumaları var. Yargılama süresi boyunca elindeki imkanlar alınmalıdır. Erdil Paşa yargılanırken elinden imkanları alındı, orduevine giriş yapamadı. Sonra da rütbeleri alındı er oldu. O nedenle Evren'in rütbesi alınmalı ve imkanları geri çekilmelidir" dedi.