Defne Joy Foster'in ölümü evlilik müessesinin daha çok sorgulanmasına yol açtı.
Abone olEvlilik, doğada olmayan, insanın kurduğu bir kültürdür. Evlilik demek sadece evet diyerek imza atmak değildir. Evlendikten sonra her şey önceki süreç gibi güzel geçmeyebilir.Bunu güzel hale getirmek her zaman sizin elinizdedir.Evlilikteki sorunlar hakkında, yaşadığımız süreç içerisinde birçok olaylarla karşılaşmaktayız.
Bazı evliliklerde çok rahat bir yaşam tarzı vardır. Eşler istediği gibi gezer eğlenirler. Eşler birbirlerine bu konuda sınır koymazlar. Bazı evlilikler ise bunun tam tersi olabilir. Kişi eğlenmek ve arkadaşları ile görüşmek ister fakat eşi buna karşıdır. Bu gibi seçenekler ailelerde sorunlar yaşatabilir.
Evlenmeden önce her şey yolunda gittiğini düşünür ve evlenirsiniz. Nikah masasına oturduktan sonra da işlerin her zamanki gibi yolunda gideceğinden emin olursunuz. Yakınlarınızdan evli olan kişiler yaşadıkları sorunları göz önüne alarak size birkaç öneri sunarlar fakat siz bunların anlamsız olduğunu düşünerek dinlemek bile istemezsiniz.
Evleneceğiniz zaman ilerisi için her şeyin olağan üstü güzel olacağını düşünürsünüz. Tüm hayatınız yeni baştan yaratılıyor gibi hissedersiniz.
Evet hayatınız yeni bir boyut kazanıyor ve eğer gerçekten mükemmel olmasını istiyorsanız bu tamamen sizin ve eşinizin elinde olan bir şeydir.
Sevgi ve saygı ile kurulmuş bir hayat görürsünüz karşınızda. Buna daha sonra ev kiraları, ödemeler, harcamalar ve yaşamın getirmiş olduğu günlük anlaşmazlıklar da işin cabasıdır.
Eşlerden birinin psikolojik sorunları vardır
Eşimizin her zaman yanımızda gülümsüyor olmasını isteriz. Fakat yaşantı sürecinde herkesin bazı sıkıntıları olabilir. Bu sıkıntı, işten, evlilikten, ailelerden veya günlük yaşamış olduğu bir sorundan kaynaklanıyor olabilir. Eşimizin yüzü eğer gülmüyor ve morali bozuk duruyorsa, sorunlarını anlatması ve moralinin düzelmesi için yardımcı olmalıyız.
Eşiniz gezmeyi ve eğlenmeyi çok seviyor
İlk evlilik günlerinde gezmek eğlenmek herkes için güzel gelir ve eşler arasında bir sıkıntı yaratmaz. Fakat günler geçtikçe hayat maratonlaşmaya başlar. Eşiniz gezmekten yine de ödün vermemektedir. Siz gezmek istemeyebilirsiniz. Ve işler giderek değişmeye başlar.
Düşüncelerinizin uyuşmadığını düşünerek tartışmalara başlayabilirsiniz. Bu konuda eşinize saygı göstermeli ve istekleri karşısında ona farklı davranmaya başlamamalısınız. Evlilikten önce hayatınızı nasıl devam ettiriyorsanız evlilikten sonrada aynı şekilde davranarak birbirinize hoşgörülü olmalısınız.
Eşiniz düşüncelerinizi okuyamaz
Eşinizle uzun yılları birlikte geçirmiş olsanız bile sizin düşüncelerinizi okuyamaz. Size en yakın hissettiğiniz her şeyinizi paylaştığınız bazen annenizden bile daha yakın gördüğünüz kişi gün gelir sıkıntınızı fark edemez. Bunu sizin fark ettirmeniz, sorunlarınızı dile getirmeniz ve bu şekilde çözüm bulmanız gerekir.
Evlilik hayatınızda sorun yaşamak istemiyorsanız;
- Eşinizi her zaman dinleyin ve onun yanında olduğunuzu hissettirin.
- Eşiniz hakkında bir şüpheniz ve ya bir düşünceniz varsa bunu derhal belirterek çözüm yolları arayın.
- Eşinizin kendisini iyi hissedeceği şeyler yapın. Gezin, birlikte zaman geçirin, güzel süprizler yapın ve maraton bir evlilikten kurtulun.
- Her zaman karşınızdaki kişilerin sorunlarını görmeyin. Birazda kendinize vakit ayırarak yapmış olduğunuz yanlışları düzelmek için çabalayın.
- Hiçbir zaman kendiniz olmaktan kaçınmayın. Kendinizi değiştirmeye başlarsanız hayatınızda da bazı değişiklikler yaşayabilirsiniz.
- Her şeyden önce evliliğimiz için değerli, özlenilen, mutluluk ve huzur veren bir hedef belirleyin.
İslam'da Evlilik
İslamda evlenmenin hükmü üç kısımdır: Vacip, sünnet ve mübahtır.
1- Bir kimsenin şehveti galebe çalıp günaha girmekten endişe ederse evlenmesi vaciptir.
2- Bir kimse şehvet hissine sahip olur, fakat iradesi kuvvetli olduğundan günaha girmesi söz konusu olmazsa maddi durumu müsaid olduğu takdirde evlenmesi sünnettir.
Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: "Ey gençler cemaatı! Sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan en çok çevirici ve ırzı en ziyade koruyucudur. Evlenmeye gücü yetmeyen oruç tutsun. Çünkü oruç onun için şehvet kırıcıdır"
(Buhari, Müslim). İmam-ı Şafii (ra) şöyle diyor: "İradesi kuvvetli olduğundan harama girmekten endişesi olmayan kimsenin evlenmeyip ibadetle meşgul olması daha iyidir. Çünkü Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de Hz. Yahya'yı "Hasun" –kadınlara karışmayan- kelimesiyle meth ve sena ediyor."
3- Bir kimse yaşlı veya cinsi iktidarı zayıf olursa evlenmesi mübah ise de, evlenmemesi daha iyidir. Çünkü evlenme gereği olmadığı halde ağır bir yük altına girmiş olur (al-Müğni li ibn Kudame).