İstanbul Emniyet Müdürlüğü Poliklinik Başhekimliği hazırladığı ve web sitesinde yayınladığı yazı ile evli çiftlere iletişim konusunda tavsiyelerde de bulunuyor.
Abone ol“Eşlerin birbirlerini anlamaları ve paylaşıcı olmaları gerektiğine” dikkat çekilen yazıda, “uzlaşmanın olabilmesi için de eşlerin öncelikle birbirlerini dinlemelerinin önemine” işaret ediliyor. Suç oluşumlarının önlenmesi, suç oluştuktan sonra ise faillerinin yakalanması için mücadele eden polis, toplumun çekirdeği olan aileyi korumak amacıyla evli çiftlere iletişim konusunda tavsiyelerde de bulundu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Poliklinik Başhekimliği’nce hazırlanan ve web sitesinde yayınlanan bir yazıda, “Evlilikte İletişim” konusu irdelendi. “Evliliğin; karmaşık, sürekli değişen ve 2 kişinin daha önce hiç karşılaşmadıkları sorunları beraberce çözmek zorunda oldukları bir ilişkiler sistemi olduğu” ifade edilen yazıda, “birlikte yaşamanın getireceği yeni kuralların ve bu yeni kurulan sistemin içinde elbette çatışmalar, kızgınlıklar, sorunlar yaşanabileceği” vurgulandı. “Her evlilikte belirlenmiş veya sınırları tam olarak belirlenemeyen kurallar olduğu” anlatılan yazıda, şöyle denildi: “Sorun, aslında bu kurallara uyulması değil, bu kuralları kimin koyması gerektiği konusunda eşler arasında bir uzlaşmaya varılamamış olmasıdır. Evliliğin ilk günlerinde eşler, birbirlerine karşı hoşgörülü davranmalarına rağmen, zamanla kimin, neyi, ne ölçüde kontrol etmesi konusunda bir anlaşmazlık içine düşebilirler.” “Eşlerin birbirlerini anlamaları ve paylaşıcı olmaları gerektiğine” dikkat çekilen yazıda, “uzlaşmanın olabilmesi için de eşlerin öncelikle birbirlerini dinlemelerinin önemine” işaret edildi. EVLİLİKTE İLETİŞİM HATALARI “Evlilikteki iletişim hataları” da sıralanan yazıda, “yıkıcı eleştirinin eşlerin birbirlerinin olumsuz yönlerine odaklanmaları ve olumlu yönlerini görememeleri”, “genellemenin de eşlerin birbirlerinin kişilik özelliklerini içeren yargı, eleştiri ve genellemeler yapma durumu olduğu” bildirildi. “Akıl okuma ve yıkıcı niyet geliştirmenin eşlerin birbirlerinin söylediklerinden çok, söylemediklerini anlamaya ya da söylenenlerin arkasındaki niyeti anlamaya çalışmaları olduğu” belirtilen yazıda, “geçmişi getirmenin de eşlerin geçmişte yaşanan olayları hatırlatarak iletişimi kesmeleri olduğu” kaydedildi. “Kendini bütünüyle haklı görme halinin de, kendini bütünüyle haklı, eşini ise bütünüyle haksız konuma düşürme çabası sonucu iletişimin kesilmesi olduğu” ifade edilen yazıda, “Eşlerin kendi davranışları ile ilgili olarak sorumluluk almamasının ise eşlerden birinin kendisinin yaptığı bütün hataların ve davranışların sorumluluğunu kabul etmemesi sonucu iletişimin kesilmesi olduğu” vurgulandı. “Şimdi çaba gösteriyorsun ama artık çok geç. Bunları 5 yıl önce yapmalıydın” şeklindeki ifadenin de “işi yokuşa süren yaklaşım” olduğu anlatılan yazıda, “mantığı silah olarak kullanma” hatasına ilişkin “Madem aynı görüşte değiliz, o halde benim dediklerimi çürüt, senin dediklerini yapalım” ifadesi örnek verildi. “Ses tonunu yükseltme” hatasının, “eşlerin ses tonunu yükseltmesi sonucu ilişkinin kesilmesi durumu olduğu” kaydedilen söz konusu yazıda, “eşlerden birinin danışman rolünü üstlenmesi” hatasına ilişkin de “Senin durumunu anlıyorum, bundan sonra doğruyu bulmana yardımcı olacağım” ifadesi örnek gösterildi. HATALARI DÜZELTMEYE YÖNELİK ÖRNEKLER “Yıkıcı iletişim biçimlerinin, yapıcı ve kabul edilebilir bir biçime sokulmasının zaman alacak bir süreç olduğuna” işaret edilen yazıda, “bu alanda ihtiyaç duyulan bilgi ve yardımın konunun uzmanı olan kişilerden sağlanabileceği” belirtildi. Yazıda, iletişim hatalarını düzeltmeye yönelik şu örnekler verildi: “Sen beni incitmekten zevk alıyorsun” yerine “Senden bunları duymak beni çok incitti.” “Beni her zaman başkalarının yanında aşağılıyorsun” yerine, “Geçen gün başkalarının yanında söylediklerin beni çok utandırdı.” “Beni kızdırıyorsun ve ben de işte bu yüzden saldırgan oluyorum” yerine, “Bazen öfkeme sahip olamıyorum.” “Madem aynı görüşte değiliz, o halde benim dediklerimi çürüt, senin dediklerini yapalım” yerine, “Senin söylediklerin aklıma yatmasa da, eğer çok istiyorsan bunu senin için yapabilirim.” “Şimdi çaba gösteriyorsun, ama artık çok geç. Bunları 5 yıl önceyapmalıydın” yerine, “5 yıldır yapmadığın davranışları bugün yapıyorolman beni çok mutlu ediyor.” İstanbul Emniyet Müdürlüğü Poliklinik Başhekimliği’nin hazırladığı yazıda, “Bunların kullanılması halinde hayatın daha da kolaylaşacağı ve iletişimin zenginleşeceği” vurgulanarak, şöyle denildi: “Unutmayın, öfke, kızgınlık, korku, sevinç gibi olumlu ve olumsuz duyguların paylaşılması gerekir. Eşlerimizin de, konuşmaya, dinlenilmeye ve anlaşılmaya ihtiyaçları vardır. Ortaya çıkacak sorunlarda, sorunu birlikte çözmek en geçerli yoldur. Unutmayalım, eşlerimizle geçireceğimiz zaman, boşa harcanan zaman değildir. Bizim ona, onun da bize ihtiyacı vardır.”