BIST 9.599
DOLAR 35,24
EURO 36,82
ALTIN 2.961,65
HABER /  GÜNCEL

Evlilik ve zenginlik isteyen bu esmayı zikretsin!

"Esmaların Gizli Hazinesi" adlı kitabın yazarı Nilda Ferhan Efeçınar, esmaların gizemini ve zikir çekmenin sonsuz faydalarını İnternethaber'e anlattı.

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER.COM

ALLAH BİZİ HALİFESİ İLAN ETTİ


Zikir en yalın anlamıyla nedir?

Zikir, Allah’ı ve onun sıfatlarıyla oluşan tüm sistemin, yaradılışın manasını idrak etmektir. Zikir hatırlamak anlamına da gelir. Bir şeyi hatırlayabilmemiz için önceden onu biliyor olmamız gerekir ki aslında bu bence de böyledir. Biliriz ama bildiğimizi bilmeyiz, mana üzerine düşünmeye başladığımızda ise hatırlarız. Zikir aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in de adıdır. Kur’an bize manayı anlayabilmemiz, hatırlayabilmemiz için yol gösterici olabilsin diye vahiy olmuştur. Kur’an bedenimizi ve hayatımızı kullanma kılavuzumuzdur.

ESMA'LARIN ŞİFRELERİ

EVLİLİK İÇİN :
Ya Fettah Ya Bais


ÖFKEDE SABIR İÇİN :
“Ya Halim”

İRADE ZAAFİYETİNE KARŞI :
“Ya Kaviyy”

ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İÇİN :
Ya Fettah Ya Bais

ZENGİNLİK VE PARA İÇİN :
Ya Gani Ya Muğni

İŞE GİRMEK İÇİN :
Ya Fettah ve Ya Rezzak


Ruhen ve fiziksel zulüm uygulanıyorsa,
kişilerin özgürlükleri ellerinden alınıyorsa, tacize ya da iftiraya uğranıyorsa :
Ya Kahhar” Ya Müzill” ya da
“ Ya Müntakiym”


Esma-ül Hüsna Nedir?

Allah’ın güzel Sıfatları anlamına gelir. Allah insanı yarattıktan sonra onu diğer canlılara üstün kılmış ve kendi sıfatlarından bazılarını insanın genetik şifresine kodlayarak insanı Halife ilan etmiştir. Bizleri halife kılarak dünya üzerinde tasarruf sahibi olmamızı istemiştir. Yani bizler Allah’ın halifeleri olarak kendi yaşamlarımızı kendimiz yönetebilme hakkına sahip olduk. Allah bizlere kendi Esmalarından yükleme yaparak bizi halife ilan etmiş oldu. Bizler de Esmaları kullanarak genetik kodumuzda var olan enerjileri aktive ederek yaşamlarımızı şekillendirebiliyoruz. Bu bilgiler gerçekten hazine değerinde. Muhteşem bir sistem, kim bu sistemi kullanırsa yaşamını arzu ettiği yönde yönlendirebiliyor. Bu konuyla ilgili detaylar “Esmaların Gizli Hazinesi” kitabımda yer alıyor bu nedenle çok uzun anlatmayayım şimdi. Merak edenler kitapta faydalanabilirler.

esmalarin-gizli-hazinesi-6.-baski-kapak.jpg

Nilda Ferhan Efeçınar'ın Esmaların Gizli Hazinesi isimli kitabının gelirinin yazara ait olan kısmı Darülazce Vakfı'na gitmektedir. Bu kitabı sipariş etmek için, Nilda Ferhan Efeçınar'ın diğer kitaplarına sahip olmak ve yaptığı çalışmaları takip etmek için http://www.nildaferhanefecinar.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz. 

HER AN ALLAH'I ANABİLİRİZ 

Esmaları zikretmeden ya da ibadet etmeden önce mutlaka abdest almak gerekir mi?

Öncelikle biz niye abdest alıyoruz, bunu bilmemiz lazım. Abdest almamızın amacı sadece bedeni temizlemek değildir. Bizim zihnimiz sürekli çalışarak statik elektrik üreten bir mekanizmadır ve bu statik elektrik fiziksel bedenimizde ve enerji bedenimizde radyasyon oluşturur. Radyoaktif alanlar bizlerin enerji ile beslenmesine engel olan kütleler oluşturur. Ayrıca gün içerisinde yaşadığımız stres içerikli ve öfkelendirici deneyimler esnasında oluşan kimyasallar da statik elektrik oluşturmamıza sebep olur. Bilindiği gibi doğada statik elektrik iki yolla boşalır. Biri su ile diğeri de topraklanarak. Bedenimizdeki ve enerji alanımızdaki statik elektriği boşalttığımız ve arındığımız zaman yüksek ve rahmani enerji kanallarıyla bağlantıya geçebiliyoruz. Bu nedenle Allah bizlere su ya da toprak ile abdest almamızı önermiştir. Bana göre, "Rabbim beni nefsimin ve zihnimin oluşturduğu zararlı enerjilerden arındır” dualarıyla yapılan her duş alma eylemi bile bir abdesttir. Bu nedenle bedenimizde ve enerji bedenimizde bulunan statiği boşaltarak Esmaları zikretmek ya da dualarımız yapmak daha işlevsel olacaktır. Bununla beraber abdestsiz bile olsak daima yüreğimiz zikir çekebilir. Benim kalbim, yürürken, konuşurken, otururken, her dakika her nefesimde zikir çekerek Allah'ı anıyor. Sizlere de öneririm.

"Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşü­nürler." (Al-i İmran suresi 191. Ayet)

Zikirde sayılı ve sayısız durumlar var. Neye göre sayılı ve sayısız?

"Amacımız Allah'ı anmak, ibadet etmek ve o sıfatın manasını idrak edebilmek ise Esmaları sayısız çekiyoruz. Sürekli dilimiz ve yüreğimiz zikir halinde bulunuyor herhangi bir sayıya endekslemeden. Ama amaç belirli bir oluşumu sağlamak ise bu bir evlenme isteği olabilir, çocuk sahibi olmak ya da iş bulma gibi ve yahut ta şifa enerjilerine açılma gibi o zaman Esmaları sayıyla çekiyoruz. Bu şekilde bize kodlu olan Esmanın enerjisini oluşum alanına aktarabiliyoruz. Bu çalışmadaki temel amaç zihni olmasını istediğimiz durumun oluşumuna ilgili Esmanın kozmik gücüyle fokuslamaktır. Bu nedenle belirli bir amacın oluşmasına yönelik yapılan zikirler ebced hesabına göre ortaya çıkan sayıya göre çekilmelidir, sayısını tam olarak yapmaya özen göstermek gerekir. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz, mesela bir kasa var ve şifresi, sağa dört kez, sola üç kez, ve tekrar sağa bir kez çevir, kasa ancak bu şekilde açılıyorsa fazla ya da eksik çevirdiğinizde o şifre kasayı açmaz. Bu nedenle doğru zamanda doğru sayı ile yapılan Esma Zikir çalışması arzu edilen oluşumun gerçekleşmesini çok büyük bir olasılıkla sağlar."

BURÇLARA GÖRE ESMALAR VAR 

Bütün gün aynı Esma zikiredilebilir mi?

"Allah'ı anmak, onun manasını kavramak ve Allah'ı idrak edebilmek için istediğiniz kadar süreye Esmaları zikredebilirsiniz. Bütün gün aynı esmayı da isterseniz farklı farklı esmaların da zikredebilirsiniz. Allah’ın sıfatlarını zikrederek varlığımızdaki kodları açığa çıkarmak hem çok faydalı olur hem de kişiye muhteşem bir huzur verir."

Burçlara göre de çekilecek Esma'lar var, illa ki her burç o ismi zikretmek zorunda mı? Belli saatlerde belli zikirlerin çekilmesi daha uygundur diyorsunuz, o saatler dışında o zikirlerin etkisi hiç mi olmaz ya da azalır mı?

"Saatler çok önemli. O saate olursa olur diye bir şey söylenmez elbette Allah'ın bütün saatleri çok değerli, onu her saatte zikredebiliriz ama bunların dışında bir de astroloji bilimi var. Gök Bilimlerinde Venüs'ün, Merkür'ün konumu, yıldızların konumları var, bunlar gün içerisinde sürekli değişiyorlar ve değişim sırasında ortaya çıkan enerjiler de değişiyor. Her Esmanın bir planeti var ve her planet gün ierisinde farklı zaman dilimlerimde kozmik enerjilerini yeryüzüne ve zihinlerimize aktarıyor. Varlığımıza kodlu Esmaların enerjileri o esnada daha yoğun bir şekilde açığa çıkıyor, aktive oluyor. Mesela Arap astrolojisinde Utarit planeti Merkür gezegenidir. Utarit Başak ve İkizler burcu mensuplarını yönetir. O esnada Utarit planetine ait “Ya Fettah” ya da “Ya Malikül Mülk” gibi esmalar diğer gezenleri etkisinde olan Esmalara göre çok daha aktiftir. Bu nedenle biz Esma zikir çalışması yaparken Esmaları bağlı bulundukları planetin saatinde zikretmeye özen gösteriyoruz. Bununla beraber saatine denk getiremediğimiz durumlarda da kendimize günlük ders olarak belirlediğimiz esmaları kesinlikle o gün içerisinde zikrediyoruz. Eskiler derlerdi ya hani, saatine geldi de oldu diye biz de saatine getirmeye özen göstermeliyiz.."

Burcumuza göre mi esma belirleyeceğiz?

"Benim önerim her bireyin kendi bağlı olduğu planetinin yani burcunun Esmalarından birini ömür boyu yol arkadaşı olarak alıp sürekli zikretmesidir. Kişinin kendi burcunda olan esma zaten kendi yaradılışında daha yüksek oranda bulunduğu için aktifleşmesi çok daha kolay olacaktır. Var olan gücü kullanmadiyelim biz buna. Bunun dışında amacına yönelik ya da davranışlarında eksik olan bir enerjiyide aktive etmek istiyorsa kişi bunun için de diğer planetlerden Esma kullanmaldır. Öfkeli olan kişinin “Ya Halim” esması kullanması onu sakinleştirecektir. Ya da iradesel, sağlıksal zaafiyeti olan “Ya Kaviyy” esmasını zikrederek varlığında yer alan irade ve sağlık gücünü harekete geçirek iradeli ve güçlü olabilecektir. Kişi evlenmek istiyorsa kendi planetinden değilse bile “Ya Fettah Ya Bais” esmasını zikrederek yine varlığında olan bu gücü harekete geçirebilecektir.

Bizler Esma terkibinden oluşmuş onurlu varlıklarız. Hepimizin olumlu ve olumsuz davranış modelleri olduğunu biliyoruz. Önemli olan varlığımızda yer alan olumlu davranış modellerini ve güzel huylarımızı ortaya çıkarmak ve onlarla yaşamak. İyi insan olmak ya da olmamak bizim seçimimizdir.

Hani meşhur bir hikaye vardır, Yasli kizildereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmus, az ötede birbiriyle bogusup duran iki köpegi izliyorlardi. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahti ve oniki yasindaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde bogusup duruyorlardi. Dedesinin sürekli göz önünde tuttugu, yanindan ayirmadigi iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de oldugunu, hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz oldugunu anlamak istiyordu artik. O merakla sordu dedesine. "Iyilik ile kötülügün simgesi. Aynen su gördügün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onlari seyrettikçe ben hep bunu düsünürüm. Onun için yanimda tutarim onlari. Çocuk, sözün burasinda, mücadele varsa, kazanani da olmali diye düsündü ve her çocuga has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:"Peki, sence hangisi kazanir bu mücadeleyi? "Bilge reis, derin bir gülümsemeyle bakti torununa ve dediki, "Ben hangisini beslersem o kazanacak."

KİŞİNİN İÇ SESİ EN DOĞRU ESMAYI BULUR 

Bu zikirleri sürekli mi çekmek zorundayız, ne kadar çekmemiz gerekiyor?

"Bir oluşum için yola çıktınız, diyelim ki kişi çocuk sahibi olmak istiyor, bunun için e aynı evlilik talebinde olduğu gibi Ya Fettah Ya Bais esmalarını sayısınca zikretmeli. Diyelim ki bu esmaları zikretti ve çocuk sahibi oldu, isterse bu esmalara amaçlı ya da amaçsız devam eder, isterse de yeni istekleri için yeni Esmalar zikreder. Veyahut ta kişi işe girmek istedi ve , Ya Fettah ve Ya Rezzak Esmalarını zikretti bir süre sonra da işe girdi isterse bu esmaları çekmeye devam edebilir ya da sonrasında zenginlik isterse, Ya Gani Ya Muğni çekebilir. Kişinin kendi iç sesi en doğru olanı belirleyecektir. Bu nedenle birisinin Esma vermesinden ziyade kişi iç sesiyle kendi çekeceği esmaları kendi bulmalıdır.

Zikirde ara vermek doğru mudur?

Belirli sayılarla yapılan Esma zikir çalışmalarında sayılar bitmeden ara verilmesi odaklanma çalışmasını bozduğu için olumlu değildir. Amaç odaklanarak bir oluşum sağlarken çalan telefona bakmak oluşum için gönderilen enerjiyi kesintiye uğratır. Bu nedenle sayı tamamlana kadar ara vermemek daha doğrudur. Bununla beraber sayısı çok yüksek olan Esma çalışmaları birkaç geceye bölünebilir. Bununla ilgili geniş bilgi de “Esmaların Gizli Hazinesi” kitabında yer almaktadır.

Bazı art niyetli insanlar da Esmaları zikrederek zengin ya da nüfuz sahibi olmak başka insanlara hükmetmek istiyorlar. Kötü insan olarak değerlendirdiğimiz bu insanlar da Esmaları kullanarak gerçekten zengin ve nüfuz sahibi olabilirler mi? Bu konuda neler söylemek istersiniz?

"Elimizde güçlü ve etkili bir cihaz olduğunu düşünelim ki öyle. Bu cihazı kim kullanırsa o isteklerini gerçekleştirir yani bu cihaz iyi elde de kötü elde de çalışır. Çok iyi niyetli olmayan bir insan bile oturup ya Gani, Ya Muğni Esmalarını aktive etmek için çalışıyorsa kodu harekete geçirdiği için kendisine zenginliği çekebilir. Ya Melik esmasını zikrederek yönetim ve nüfuz sahibi de olabilir. Şunu anlamak lazım, zikir yapılırken sistem otomatik olarak harekete geçiyor, kim sistemi harekete geçirirse olumlu veya olumsuz niyetleri yaşamda tezahür edebilir, bu kişinin iyi insan ya da kötü insan olmasıyla alakalı değildir.”

BÜTÜN İSİMLER BİZDE KODLU 

Ya Kahhar ismini çekmek doğru mudur?

"Bu isimlerin hepsi bizde kodlu biliyorsunuz. Durduk yere birine kızıp okunacak bir Esma değildir “Ya Kahhar”. Bu isim bıçak sırtı gibidir. Laf olsun diye okunursa o enerji mutlaka bir alanda tezahür edeceği için kızdığınız kişiye haksız yere okuyorsanız ona değil bumerang gibi dönerek sizde tezahür eder. Her türlü hak yol denenmeden bu tarz esmaların zikredilmesi doğru değildir. Ama öyle durumlar vardır ki, mesela hak hukuk yolları kapanabilir, bir kişi hukuk yoluyla hakkını bir türlü bulamazsa o zaman bu esmayı zikredebilir. Ya da evi basılan bir kişi gaspa uğruyorsa bu esmayı zikredebilir. Hak yolları kapanmışsa, adalet mekanizması şlemiyorsa, ruhen ve fiziksel zulm uygulanıyorsa, kişilerin özgürlükleri ellerinden alınıyorsa, tacize ya da iftiraya uğranıyorsa o zaman éYa Kahhar” Ya Müzill” ya da “ Ya Müntakiym” gibi esmaları okumak kişiye hak oluyor.

Ramazanda zikir çekmek daha mı sevaptır?

"Ramazan ayında bence ilk öncelik Kur’an okumak olmalıdır. Okunulacak surenin önce Türkçe anlamı okunmalıdır ardından arapça bilmeyenle latince olarak orijinal dilinde okumalıdır. Kur’an harflerinin hepsi şifredir ve çok özel manyetik alan oluşturulur. Ancak anlamını bilmeden okunan Kur!an bence yarım bir ibadettir. Kuran’ın yanı sıra bence kesinlikle Esmalar zikredilmelidir. Ramazan ayında kzomik bütün kapılar açıktır çok özel enerjiler iniş yapmaktadır. Bu kadar güzel bir enerji akarken, o enerjiyi yakalamak için, o güzel enerjiden faydalanmak için Allah'ın isimlerini daha çok zikretmeliyiz aslında. Bir bereket yağmuru yağıyor bu ayda ve o yağmurun altında bereketlenmek çok güzel. Açılmış bir kaynak var oluk oluk akıyor Ramazan ayında, bu nedenle arzuların oluşumu çok daha güçlüdür."

Esmaların başındaki Ya, Es, Er gibi takıları da okumamız gerekir mi zikir yapılırken?

"Bunlar Kuranda bunun sıfat olduğunu bildiren ön takılardır. Ön takının oluşturduğu bir frekans yok. Bu yüzden esmanın ismi tek başına da zikredilebilir, ama dileyen bu takıları da ekleyerek söyleyebilir. Genel geçer çalışma her Esmanın başına Ya takısı ekleyerek yapılandır. Ben de o şekilde yapıyorum zikir çalışmalarımı."