BIST 9.666
DOLAR 34,56
EURO 36,41
ALTIN 2.927,13

Evlilik kursu!

Aile ve sosyal politikalar bakanı Fatma Şahin, aile içi şiddeti önlemek ve aile mutluluğunu sağlamak için, ilginç bir öneri gündeme getirdi.

Evlilik kursu!

Bugünden itibaren 2012'ye dair hiçbir kehanet haberi okumak ve izlemek istemiyorum.

Kıyamet senaryoları ve savaş çığırtkanlığından nasibimizi yeterince aldık geçtiğimiz yıl.

Umarım 2012, barıştan fazla söz edeceğimiz, barış senaryoları üreteceğimiz, maneviyatın yükseleceği bir yıl olur..

Aile ve sosyal politikalar bakanı Fatma Şahin, aile içi şiddeti önlemek ve aile mutluluğunu sağlamak için, ilginç bir öneri gündeme getirdi.

Bakan Şahin diyor ki; Mesela bir araba kullanırken bile kursa gidiyorsunuz, sertifika alıyorsunuz, nasıl araba kullanmanız gerektiğiyle ilgili. Ama evlilik birliği dediğiniz, ömür boyu devam edilmesi gereken ve toplum açısından çok önemli bir müessese. Evlilik birliğini güçlendirmenin yolu çiftlerin bir ön eğitimden geçmesi. Yaşanması ihtimali olan sorunları baştan söyleyip bunu nasıl yöneteceğini, buna karşı nasıl davranacağını anlatacağımız bir modeli ortaya koymamız lazım.

Bakan Şahin'in kelepçe önerisini okuduğumda da, bu haberi okuduğumdaki aynı şaşkın ifadeyi takındığımı düşünüyorum.

Şahin'e sormak istiyorum.

Ön eğitim bilinci nasıl verilecek ?

Mesela; Bir çift evlenmeye karar verdi. Tıpkı, ehliyet almak isteyen bir vatandaş gibi (ehliyet örneği Bakan Şahin' e ait).

Bu çift, evlenebilmek için, ilk önce bir kursa mı tabii tutulacak? (Ehliyet için öyle)

Diyelim ki evet.

Kursta başarılı olamazlarsa, ''siz bu evlilik merakınızdan vazgeçin, zira mutlu olmanız imkansız '' denilecek mi ?

Ha ! Diyelim kursta ''siz ideal çiftsiniz, evlilik hayatında ciddi sorunlar yaşamazsınız, evlenebilirsiniz '' önerildi.

Vatandaşta ehliyeti sıfır yanlışla aldı.

Yine soruyorum bakan Şahin'e.

Trafik terörü ve her gün trafikte hayatını kaybeden yüzlerce kişi, ehliyet sınavından geçmedi mi ?

Evlilik birliğini güçlendirmenin yolu gerçekten eğitimden mi geçiyor ?

Bu da çok karmaşık bir konu.

Günümüzde evlilik terapistleri ciddi anlamda çoğaldı. Ve terapiye giden çiftlerde arttı.

Ve en çok boşananlar, yine bu tür terapistlere başvuranlar...

Burada iki sınıftan söz edilebilir.

Evlilik terapistlerine gitme bilincinde olan, bunu hayata geçiren ve evliliği boşanma ile en çok sonuçlanan bir sınıf.

Ve; bu bilinçte olmayan, bundan faydalanamayan, kadına şiddetin, istismarın, cinayetlerin, en çok yaşandığı sınıf.

Günah keçisi Facebook

Divorce- Online adlı hukuk firması verileri, Facebook'un boşanma davalarının en güçlü kanıtlarından biri haline geldiğini gösteriyor. Firmaya göre, boşanma dilekçelerinde yer alan Facebook kelimesi, son iki yılda yüzde 50 arttı.

İnsanlar eski sevgililerine facebook yoluyla ulaşıyor. Bazen masumca başlayan mesajlar, eşler tarafından görülebiliyor ve boşanma nedeni olarak gösterilebiliyor.

Facebook, özellikle evliler için kritik bir platform.

Boşanmaların artması, sosyal medyanın hayatın içine bu kadar girmesiyle de doğru orantıda.

Artık çalışmayan, evde oturan bir kadın dahi, facebook üzerinden dünya ile bağlantıya geçebiliyor. Oradaki dünyayı keşfediyor, eşinden duymadığı güzel sözler tatminini orada yaşıyor.

Elif Şafak'ın ''Aşk'' adlı romanını okuyanlar ''Ella'' karakterini anımsayacaklardır.

Evli, çocuklu ve ailesine çok düşkün bir kadının, kendinden kilometrelerce uzakta, görmeden ve dokunmadan aşık olduğu, daha sonra internette masum mesajlarla başlayan,eşinden görmediği ilgi ve sevgiyi bu kişide bulduğunu sanıp, aşkı uğruna ailesini terk eden bir kadın anlatılıyor romanda.

Sonuç; ülkemizdeki ''Ella'' ların çoğalmaması için, evlilik terapisi, evlilik öncesi kurs v.s. değil, evlilik bilincinin aşılanması gerekiyor.

Kendi adıma, Facebook ve ona benzer platformları özellikle evli çiftler için tehlikeli buluyorum.

Bakan Şahin şöyle bir öneri getirebilir;

Evlilik kurumunu kurtarma operasyonu adına, evlenecek çiftlere bu tür platformları kullanmamalarını önerebilir. Aksi halde, tam buradaki çatlak gitgide büyüyecektir.