Evli, çocuklu ve CİA ajanı!
ABD'li turist kadın Sarai Sierra cinayetinde gerçeği öğrenebilecek miyiz?
Günlerdir Amerikalı turist kadının kaybolması, ölü bulunması,
olaya dair gelişmeler ve okuyucu yorumlarını takip ediyorum.
Amerikan basını Türkiye’yi şiddetle eleştiriyor ama görüyorum ki
bizler kendimizi onlardan daha şiddetli eleştiriyoruz.
Amerikalı kadının cesedinin bulunduğu gün twitter ayağa kalktı.
Yorumlar hep kendimize yönelik acımasız eleştirilerdi.
‘’Kadına şiddet ayyuka çıkmıştı, şimdi sınırları
aşıyoruz…’’
‘’Ülkemizde can güvenliği olmadığı bir kez daha
kanıtlandı’’
‘’Ele/güne rezil olduk, artık kimse ülkemize
gelmeyecek’’
‘’Gelinlikli İtalyan kızdan sonra şimdi Amerikalı kadın,
kesin tecavüz edilip öldürüldü’’
‘Buna benzer birçok aynı twittin mitoz bölünmeleri…
Size ben, haberi okuduğumda, aklımdan ilk geçenleri
sıralayayım…
İsmini çok tuhaf buldum (Sarai Sierra),’’enteresan bir
Amerikan ismi’’ diye aklımdan geçti, diğer aklımdan geçen
ise, Amerikalı bir kadının Beyoğlu’nda bodrum katında ev tutması
oldu.
Hiç tanımadığın bir ülke, üstelik Avrupalı ve Amerikalının gözünde
tehlikeli bir ülke ve dahi İstanbul’un en kriminal bölgesi.
Yabancı turistler gitmek istedikleri ülke hakkında genelde bilgi
alarak giderler, üstelik böyle bir bölgede otel yerine ev tutması
normal olabileceği kadar aynı zamanda ilginç…
Aklımdan ilk geçen sadece bunlardı, ismi ve ev tuttuğu mekanı
enteresan buldum.
Ve İstanbul’u iyi tanıyor olabileceğini düşündüm.
Benim ilk izlenimlerim bunlardı. Şimdi diğer gelişmiş teorilere
kulak verelim…
Evliyken kendini bekar tanıtan, fotoğrafçı olduğunu söyleyip buna
yönelik aparat taşımayan, kimlik verilmeyen bir mekanda konaklayan,
gizemli görüşmeler yapan, uyuşturucunun başkenti Amsterdam’a giden,
Amerikalı polisin yoğun ilgisi olan bu kişi CIA ya da DEA ajanı
olabilir mi?
Başından aldığı darbeyle öldürülen, ilk incelemelerde tecavüz
bulgusuna rastlanmayan, hırsızlık olmadığı belirlenen bu esrarengiz
cinayet belki Adli Tıp Kurumundan gelen bilgilerle şekillenecek
ve/ya olay kapanacak.
Her şey olması mümkün…
Amerika ve Avrupa’da da çok fazla kadın cinayetleri işleniyor,
üstelik Amerika bu konuda bizden daha sabıkalı diyebiliriz.
Avrupa’da işlenen kadın cinayetleri basına ülkemizde ki kadar fazla
yansımıyor. Sadece kadın cinayetleri değil, birçok olay, örnek;
hastanelerde yapılan birçok yanlış ameliyatlar, doktor hataları,
operasyonlarda unutulan malzemeler,ülkemizde basına çıkan birçok
benzer olaylar… vs. vs. bunların hiç birisi basına yansımıyor.
Kime göre, neye göre Özgür basın?
Ülkemizde basın halkın istediğine cevap veriyor, halk bunları
izlemeyi seviyor, ama bendeniz Avrupa’da ki basın politikasının
ülkemizde uygulanması gerektiğini şiddetle savunuyorum ve hep
savunacağım.
Ve Sayın okuyucu; sadece bizim ülkemizde böyle olaylar olmuyor,
dünyanın her tarafında aynı olaylar yaşanıyor, bizler çok
abartıyoruz.
Bilmediğiniz bir ülkeye tatile gideceğiniz zaman, gezi bürosu size,
orada karşılaşabileceğiniz tüm tehlikeleri, dikkat etmeniz gereken
tüm kuralları, yapmamanız gereken her şey hakkında bilgi veriyor.
Siz de bunları göze alıp gidiyorsunuz.
Böyle olaylarda kendi ülkemizi suçlamayı bırakıp biraz çuvaldızı
onlara batırmayı öğrenmenin zamanı geldi.
Bu yazdıklarım, bu olaydan dolayı, ülkesini/ülke insanını şiddetle
suçlayan, ağır kritize eden vatanını kötüleyen, her kadına yönelik
vukuatlar da kadın cinayetlerini vitrine alan büyük çoğunluk
içindi, diğer taraftan…
_Bu Amerikalı kadın bir ajan olabilir. (buna dair birçok bulgu
var)
_Elif Şafak’ın ‘’Aşk’’ adlı romanında ki Ella
karakteri gibi, iki çocuğunu ve kocasını terk edip, tüm gemileri
yakıp aşık olduğu sevgilisine koşan bir kadında olabilir.(Aşk adlı
roman ve bu romanın birçok dile çevrilmesinden sonra bu vakalar
çoğaldı, kitap yasaklansa mı?)
_Evli ve iki çocuklu olmanın getirdiği sorumlulukla bunalıma
düşmüş, evliliğini kurtarmak adına ‘’ben biraz tanımadığım
bir kültürde yıkanayım, ipadimle(!) dünya kenti İstanbul’un eşsiz
fotoğraflarını çekeyim, hazır oralara gitmişken internetten
tanıştığım arkadaşımla görüşeyim, dönersem seninim, dönmezsem zaten
hiç senin olmadım’’ da demiş olabilir…(dönemedi)
_Sierra, İstanbul’da 12 bin dolar harcamış, ucuzluk olduğunu görüp
alışveriş için ülkemize koşan şu alışveriş canavarı ev
kadınlarından da olabilir.(12 bin doları nasıl ve neye harcamış
diye beyin fırtınası yapanlara, yanınıza alışveriş için 12 bin
dolar alsanız inanın siz de harcarsınız, İstanbul’da harcanır)
_Ve/ya hiç bu kadar senaryo yazdığımıza değmeyen basit bir neden
olabilir.
_Tüm bunların bağlamında talihsiz bir cinayete kurban gitmiş
olabilir.
Olayın tek gerçek ve acı tarafı genç bir kadının cinayete kurban
gitmesi ve iki çocuğun annesiz kalması.
Yani böyle sayın okuyucu…
Bu esrarengiz cinayette sizce gerçeği öğrenecek miyiz?
Bekleyelim görelim…