BIST 9.644
DOLAR 34,59
EURO 36,31
ALTIN 2.972,54
HABER /  GÜNCEL

Evli adamın hayatını kararan mesaj

Muğla'da 41 yaşındaki adamın başına öyle şeyler geldi ki... Gazete ilanıyla tanışıp evlendiği eşinden gelen mesajla şok olan adam şimdi yetkililerden yardım bekliyor

Abone ol

Muğla'da gazete ilanıya tanıştığı eşinden gelen 'Böyle devam etmez, ben boşanma davası açtım’ yazılı cep telefonu mesajıyla dünyası başına yıkılan  dekorasyon ustası İlhan Erduğan'ın tek isteiği oğlunu görmek.

Muğla'nın Marmaris İlçesi’nde, dekorasyon ustası 41 yaşındaki İlhan Erduğan, gazete ilanıyla tanışıp evlendiği 35 yaşındaki N.Ç.E.’nin 3 yaşındaki oğullarını da alarak başka birine kaçıp, boşanma davası açınca şoke oldu. Erduğan, tek isteğinin oğlunu geri almak olduğunu belirterek, yetkililerden yardım istedi.

screen-shot-2012-12-19-at-12.52.59-pm.png

GAZETE İLANIYLA TANIŞTI

Dekorasyon ustası İlhan Erduğan, 4 yıl önce, bir gazetedeki çöpçatan köşesine verdiği ilanla Trabzonlu, başından bir evlilik geçmiş 2 çocuk annesi N.Ç. ile tanıştı. O dönemde İstanbul’da çalışan Erduğan, bir kaç kez Trabzon’a giderek, N.Ç. ile dostluğunu ilerletti. Çift üç aylık arkadaşlıklarının ardından evlilik kararı aldı. Ancak ailesinin tepkisinden korkan N.Ç., iki çocuğunu bırakarak Erduğan ile İstanbul’a kaçtı. Çift, bir kaç hafta sonra da ailelerini de ikna ederek, evlendi. Erduğan, eşinin isteği üzerine 2 yıl önce işini gücünü bırakıp evlerini Trabzon’un Of İlçesi’ne taşıdı. Çiftin evliliklerinden şu an 3 yaşında olan çocukları Abdullah dünyaya geldi. Çiftin iyi giden evlilikleri, Erduğan’ın geçen yıl 2010 yılında Tokat’a çalışmaya gitmesiyle bozuldu. Erduğan yaşadıklarını şöyle anlattı:

ÖNCE HER ŞEY İYİ GİDİYORDU

"2010’a, Of’a gelinceye kadar her şey çok iyiydi, mutluydum, mutluyduk. Ancak orada her şey değişti. Eşim önce, giderek huysuzlaşmaya ve anlaşılması güç bir kadın olmaya başladı. Eşimin yıllardır depresyon ilaçları kullandığını öğrendim. Psikoloğa tedaviye götürdüm. Ancak huzursuzluğu bir türlü dinmiyordu. Evde oturmaktan sıkıldığını ve bir yerde çalışmak istediğini söyledi. Ona bir tavuk çiftliğinde iş buldum, çalışmaya başladı. Ben de Tokat’taki bir inşaat firmasından iyi bir iş teklifi almıştım. Eşimin de onayını alarak Tokat’a çalışmaya başladım. Artık ayda iki defa evime gidebiliyordum. Bu arada her hafta eşime banka havalesiyle 800 lira para gönderiyordum. Hayatımıza, bu şekilde devam ederken geçen yıl eşimden gelen "Böyle devam etmez, ben boşanma davası açtım’ yazılı cep telefonu mesajıyla dünyam başıma yıkıldı. Eve gittiğimde, ikinci bir şok daha yaşadım. Eşim, çocukları da yanına alıp, aynı işyerinde çalıştığı bir adamla kaçmıştı. Öğrendim ki, kaçtığı adamla aylardır ilişkisi varmış. Yardım istediğim eşimin akrabalarından tehdit aldım. Kimseye bir şey anlatmamamı istediler. Hakkımı aramak çocuğuma kavuşmak için 23 Temmuz 2011 tarihinde Of Savcılığı’na suç duyurusunda bulundum" dedi.

SAVCILIK TAKİPSİZLİK VERDİ

Savcılığın dilekçesine, ’zina suç değil’ diyerek, takipsizlik kararı verdiğini belirten Erduğan, "Of’ta yaşayamayacağımı anladım. Marmaris’e yerleştim. Buradan aylarca, eşim ve eşinin akrabaları ile telefonla görüşüp, "Hiçbir şeyden şikayetçi olmayacağım. Sadece çocuğum Abdullah’ı bana verilmesini istiyorum’ dedim. Ancak, buna karşın sürekli eşimin kardeşleri tarafından, yaşananların başkaları tarafından öğrenilmesi halinde öldürüleceğimi belirten tehditler aldım. Geçen 24 Temmuz’da boşanma davası tebligatı elime ulaştı. Davamız sürüyor" diye konuştu.

NE GEREKİYORSA YAPACAĞIM

Oğluna kavuşacağı günün hayalini kurduğunu belirten Erduğan, şunları söyledi:

"Oğlumu almadan, asla boşanmam. Çocuğumun eşimden alınıp, gerekirse devlet korumasına verilmesini istiyorum. İnsan içine çıkamaz hale geldim. İyi maaşlı işimi kaybettim. Karadeniz’de mahalle baskısı çoktur ve bu tür olaylara izin vermezler. ’Rezil olmasın’ diye şimdiye kadar hiç ses çıkarmadım. Çocuğumu neredeyse 6 aydır göremiyorum. Son telefon görüşmemizde eşim, "Bu çocuğu büyütürken seni kötülemek için ne gerekiyorsa yapacağım’ deyince, bardaktaki su taştı. Devletten yardım istiyorum. Ben eşimi ve ailesine birşey yapsam, ’kadın şiddeti’ derler. Mağdurum ancak derdimi kimseye anlatamıyorum."