Zeynep, Elif ve Fatih Erbakan düzenledikleri ''Evlatlarından Erbakan Hocamız'' Konferansı'nda babalarını anlattılar.
Abone olZeynep, Elif ve Fatih Erbakan düzenledikleri ''Evlatlarından Erbakan Hocamız'' Konferansı'nda babaları eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan'a dair hatırlarını, onun siyasi geçmişini, manevi ve tahsil hayatını anlattı.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Genel Merkezi'nde, Zeynep, Elif ve Fatih Erbakan tarafından düzenlenen ''Evlatlarından Erbakan Hocamız'' konferansına eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan ve çok sayıda davetli katıldı.
Fatih Erbakan, yaptığı konuşmada, Necmettin Erbakan'ın 40 senelik mücadelesinde vurguladığı iki önemli husus olduğunu belirterek, Erbakan hocanın, bütün hayatının, millete, bütün milli görüşçülere ve İslam alemine iki temel hususu öğretmekle geçtiğini ifade etti.
Her sohbetinde bu hususları vurguladığını dile getiren Fatih Erbakan, ''Necmettin Erbakan, İslam dininin aslının, özünün cihat ibadeti olduğunu, cihat ibadeti olmadan İslam'ın düşünülemeyeceğini, asıl hükümlü olduğumuz, asıl vazifelendirildiğimiz konunun Müslümanlar olarak cihat etmek olduğunu vurgulamıştır. İkinci husus, bu cihat ibadetinin günümüz şartlarında kime karşı ve nasıl yapılacağına dair açıklamaları ve öğrettikleridir'' dedi.
''Ne siyasi ne hükümet çalışmalarında yoruluyordu''
Zeynep Erbakan da babası Necmettin Erbakan ile en uzun süre kendisinin zaman geçirdiğini, siyasi yaşantısını bilen en büyük çocuğu olduğunu belirterek, zorlukları birlikte yaşadıklarını söyledi.
Babalarının demokratik sistem içinde kalarak ve mevcut yasalara uyarak kurduğu partilerle insanların refahı ve mutluluğu için çalıştığına dikkati çeken Erbakan, şöyle konuştu:
''Onun hayatında bir türlü yorulmak bilmediğini görüyoruz. Ne siyasi ne hükümet çalışmalarında yoruluyordu. Hiçbir zaman ısrarlılığından ve bu yoldaki mücadelesinden vazgeçmedi, taviz vermedi. 'Dünyayı ezen sömürü canavarının siyonizm, kalbi haçlı Avrupa, sağ kolu Amerika ve sol kolu da Rusya'dır' derdi. Çözümün ancak milli görüşle yani kaba kuvveti değil haklılığı üstün tutmakla olacağını savunurdu. Bütün insanlara da bunu anlatmayı kendisine şiar edinmişti.''
Bir baba olarak Erbakan'ın çok farklı bir kişi olduğunu anlatan Zeynep Erbakan, Necmettin Erbakan'ın çok az konuştuğunu, sadece sorulduğunda cevap veren biri olduğunu söyledi. Erbakan, yoğun çalışma temposundan dolayı babalarını görmek için geceleri uykularından fedakarlık etmek zorunda kaldıklarını dile da getirdi.
''Çok meşakkatli bir yola girdi''
Erbakan'ın tahsil hayatını ve manevi hayatını anlatan Elif Erbakan da Erbakan'ın girdiği bir sınavla birinci sınıfı okumadan, sınıf atlayarak üniversiteye ikinci sınıftan devam ettiğini kaydetti. Lise çağlarında çeşitli mübarek zatların eğitiminden geçtiğini dile getiren Erbakan, bir mürşid-i kamil ile birlikte Yuşa Hazretlerinin türbesinde sabahladığını, bu olayın onun sıradan biri olmadığını gösterdiğini söyledi.
Babaları Erbakan'ın insanlara en faydalı olmanın sadece siyasi iradeyle olabileceğini bildiği için siyasete atıldığını ifade eden Erbakan, ''Çok meşakkatli bir yola girdi. Etrafına ışık verebilmek uğruna, insanların kötü gidişatını durdurabilmek uğruna, tabiri caizse yanmayı tercih etti, bir buldozer gibi arkasından geleceklerin rahat etmesi için yolu düzleme görevini üzerine almış ama bütün bunları da Allah için ve seve seve yapmıştır'' dedi.
Aile olarak katlandıkları sıkıntılar olduğunu anlatan Erbakan, bu durumdan asla şikayetçi olmadıklarını söyledi. Bütün dünya insanlarının selameti için çalışmayı gece gündüz her anında kendisine şiar edinmiş bir babanın evlatları olduklarını dile getiren Erbakan, onun için cihat etmenin bir yaşam biçimi olduğunu, onun gecesinin gündüzünün hizmetle dolu olduğunu kaydetti.