Emekli Kurmay Albay Ziya Gürsoy, epilepsi hastası oğluna yakın olabilmek için askerlik mesleğini bıraktı.
Abone olEmekli Kurmay Albay Ziya Gürsoy, İstanbul NBC Okulu Eğitim Merkez Komutanı iken epilepsi hastası oğluna yakın olabilmek için çok sevdiği askerlik mesleğini bıraktığını bildirdi. Gürsoy, Özel Yankı Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin açılışında, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 35 yıl süren askerlik hizmetini eksiksiz olarak yerine getirmenin mutluluğunu yaşadığını, ancak doğuştan epilepsi hastası olan oğlu Gökçe'nin üzüntüsünü de yıllarca yüreğinde hissettiğini söyledi.
Oğlu Gökçe'nin doğum sırasında kordon dolanması nedeniyle bir süre oksijensiz kaldığını ve beyninde zedelenme meydana geldiğini belirten Gürsoy, ''Oğlum 6 aydan sonra sürekli nöbetler geçirmeye başladı. Bu durum yıllarca sürdü. Yurt içindeki tüm doktorlara götürmemize rağmen, sonuç elde edemedik'' dedi. Yurt içindeki tedavilerin cevap vermemesi nedeniyle oğlunu 12 yaşında İngiltere'ye götürmeye karar verdiklerini anlatan Gürsoy, bu nedenle 20 günlük izin aldığını, eşi ve oğluyla Londra'ya hareket ettiklerini söyledi.
Londra'da büyük bir çocuk hastanesinde yapılan tetkiklerde oğlunun beynindeki hasarlı noktanın yer değiştirdiğini ve cerrahi müdahalenin sonuç vermeyeceğini öğrendiklerini ifade eden Gürsoy, şöyle konuştu: ''Londra'ya gittiğimiz 20 gün boyunca, daha önceleri sürekli nöbet geçiren oğlumda iyileşme fark ettim. İşte o zaman anladım ki oğlumun babasına ihtiyacı var. Londra dönüşü karar vererek çok sevdiğim askerlik mesleğinden istifamı istedim. İstifa sonrası oğlumla daha çok ilgilendim ve her geçen gün daha da iyileştiğini gördüm.'' İstifa sonrası çocukları ve yakınları engelli olan mesai arkadaşlarıyla birlikte Can Evi Vakfı'nı kurduklarını belirten Gürsoy, 2005'te vakfa bağlı bir özel eğitim merkezini de hizmete açtıklarını söyledi.
Bu süre zarfında oğlunun sürekli yanında bulunamadığını ve yine eksikliğini hissettiğini ifade eden Gürsoy, ''Burada öğrendiklerim ve deneyimlerimle bir eğitim merkezi kurmaya karar verdim. Böylece oğlum ve onun gibi olan çocuklarla daha yakından ilgilenebilecektim'' dedi. Diğer oğlu Ercan Emre'nin de geçen yıl, Çağ Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduğunu vurgulayan Gürsoy, Emre'nin kardeşini çok sevdiğini, kendisine dış ticaret firması kurma fikrini kardeşi için kabul etmediğini, bunun üzerine baba oğul, bir eğitim merkezi açmayı uygun gördüklerini söyledi.
İŞE GİDERKEN GÖZÜM ARKADA KALACAKTI
Ercan Emre Gürsoy ise, kardeş sevgisinin hiç bir şeyle değişilemeyeceğini belirterek, ''Eğer farklı bir işte çalışsaydım, onu çok sık göremeyecektim. Gözüm hep arkada kalacaktı, şimdi, sabah merkeze birlikte geliyoruz, akşama kadar da sürekli kardeşim ve onun gibi olan diğer çocuklarla ilgilenme fırsatı buluyorum, benim hayatım artık onlar'' dedi.
Gürsoy, özel eğitime muhtaç çocukların tüm masraflarının devlet tarafından karşılandığını, ancak bu durumun ailelere yeterince anlatılmadığını da belirterek, mahalle mahalle, köy köy dolaşarak özel eğitim gereken çocukların ailelerini ikna ederek, merkeze getirdiklerini söyledi. Ailelerin bilgi sahibi olmamalarının yanı sıra merkez açmanın bürokratik işlemler açısından da çok zor olduğunu vurgulayan Gürsoy, yaklaşık 250 resmi işlem sonrası eğitim merkezini açabildiklerini, bunun mutlaka kolaylaştırılması gerektiğini kaydetti.