Referandumda evet oyu verecekleri tehdit eden CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, yazılı açıklama yaparak "sözlerimin arkasındayım" dedi.
Abone ol16 Nisan referandumunda EVET diyecek olanları denize dökeriz mealindeki açıklaması ile olay yaratan CHP'li vekilden açıklama geldi. Söylediği sözlerin arkasında olduğunu söyleyen Hüsnü Bozkurt, "Sözlerim çok açık; 9 Eylül 1922’de kimleri denize döktüysek onları kastediyorum" dedi.
Skandal sözler nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Bozkurt hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan (TCK 216) soruşturma başlattı.
KILIÇDAROĞLU: BU TÜR SÖZLERİ TASVİP ETMİYORUZ
İstanbul’da TV yöneticilerini kabul eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında soruşturma açılan CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt‘un sözleriyle ilgili olarak, “Bu tür açıklamaları tasvip etmiyoruz” dedi.
HÜSNÜ BOZKURT'UN AÇIKLAMASI
CHP’li Bozkurt'un olay yaratan sözlerine ilişkin yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde :
"Hemen belirteyim ki, o programdaki tüm sözlerimin arkasındayım. Yandaş medyada cımbızlanarak kullanılan konuşmamın aslı aynen şu şekildedir:
'KONUŞMAMIN ORJİNAL HALİ:
-’Bu bir emperyal plan, Sevr nerede hazırlandıysa, BOP nerede hazırlandıysa, BOP haritası nerelerde çizildiyse, o mahfillerde hazırlanıp, Meclis’ te bu metni okumadan imzalayan milletvekillerinin onayı ile milletin önüne getirildi. Bu metin bir ihanet belgesidir. Bu Anayasa metni bir bölünme, 1923 cumhuriyetini tasfiye metnidir. Milletimiz bu anayasanın içine gizlenmiş tuzakları bilirse % 1 bile evet çıkmaz.
OLUR DA EVET ÇIKARSA...
-Bu millete güvenmek gerek. Ben eminim en az % 60-65 hayır çıkacak. Ama olur da evet çıkarsa kimse heveslenmesin, biz yine Samsun’a çıkarız, Amasya, Sivas, Ankara’ ya geliriz, oradan İnönü, Sakarya, Dumlupınar ve İzmir’ e kadar sizi de, 7 göbek sülalenizi de, bütün emperyalistleri yine denize dökeriz’ dedim. Ki daha önceleri de gerek Meclis Genel Kurulu’nda yaptığım konuşmalarda gerekse katıldığım televizyon programlarında, oylanacak Anayasa metninin bir emperyal proje olduğunu defaatle dile getirdim.
1922'DE DENİZE DÖKTÜKLERİMİZİ KASTETTİM
-Sözlerim çok açık; 9 Eylül 1922’de kimleri denize döktüysek onları kastediyorum. Sözlerim, ülkemizi bölmek isteyenlere, emperyalist güçlere ve işbirlikçilerine. Keşke bana gösterilen tepki; askerimizim başına çuval geçirenlere, ’Evet’ kampanyası yürüten, İstanbul ve Ankara’ da bayrağı göndere çekilen, Kerkük’ de Türkçe’yi yasaklayan Barzani’ ye, 18 adamızdaki Yunan bayrağına ses çıkarmayanlara, Süleyman Şah türbesini kaçıranlara, Musul konsolosluğumuzu üç beş IŞİD teröristinden koruyamayanlara, Münbiç, Rakka derken 71 şehit verdiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı’nı 1 gece ansızın bitiriverenlere, ezanı yasaklayan İsrail’ e tek söz edemeyenlere, askerlerimizi şehit eden Rusya’ ya, cami bombalayan ABD’ ye çıt çıkaramayanlara...’ gösterilseydi.
NE DEDİĞİMİ GAYET İYİ BİLİYORUM
-Ben, 20 yıl bu şanlı ordunun üniformasını giymiş, 44 yıllık bir hekimim, Atatürkçü bir yurttaşım. Ne dediğimi gayet iyi biliyorum. 1 saatlik konuşmamın tek bir cümlesini bağlamından koparıp çarpıtarak ’evet diyenleri denize dökecekmiş’ diye bir yalanla beni karalamaya çalışanların amacını da anlıyorum tabii. Ama bu kişilere hatırlatmak isterim ki, Anayasamızın 123. Maddesinde yapılmak istenen değişiklik kabul edilemez, bu yetki eyaletin, federasyonun ve bölünmenin önünü açar. Keza Cumhurbaşkanının aynı zamanda bir partinin genel başkanı olması ve devlet başkanı sıfatıyla ’Türk Milleti’nin birliğini ’ temsil edecek olması da Milleti böler. Bu iki madde Anayasamızın değiştirilemez maddelerinden 3. Maddeye aykırıdır.
EVET DİYEN DE...
Hassasiyetim ülkemin ve milletimin bölünmez bütünlüğüdür. Elbette evet diyen de, hayır diyen de bu ülkenin makbul yurttaşlarıdır. Yine söylemeliyim ki, milletimiz bu metne gizlenmiş tuzakları bilirse bu anayasaya asla geçit vermez, vermeyecektir."