Yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelen "Bilgisayar", tıpkı televizyon gibi her eve girmeye başladı. Özellikle dizüstüler, çok fazla rağbet görmeye başladı.
Abone ol Bir zamanlar lüks olarak görülen dizüstü (laptop) bilgisayarlar, fiyatların ucuzlamasıyla günlük hayatın vazgeçilmezleri arasına girmeye başladı.Çalışanların ofis dışında daha çok zaman geçirmesi, üst düzey yöneticilerin işlerini dışarıdan yürütmesi ve iletişim imkanlarının çoğalması, mobil bilgisayara olan ilgiyi her geçen gün artırıyor. Türkiye’de geçen yıl bilgisayar satışlarında yüzde 31 artış olurken, dizüstü bilgisayarda bu oran yüzde 50’yi geçti. Satılan 862 bin bilgisayarın 218 bini dizüstü. Bu yıl ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlere taksitle dizüstü bilgisayar vermesiyle birlikte laptop satışlarında patlama bekleniyor. Bakanlığın ihalesini kazanan firmalardan Datateknik'in Genel Müdürü Nazım Özdemir, Türkiye'de 650 bin öğretmenin bulunduğunu, kampanya çerçevesinde 200 bin bilgisayar satışının hedeflendiğini belirtiyor. Özdemir, laptop satışlarının masaüstünü yakalayabileceği görüşünde.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ‘Dünya Öğretmenin Parmakları Ucunda' sloganıyla başlattığı kampanya ağustosta sona eriyor. İhaleyi kazanan firmalar daha fazla öğretmeni bilgisayar sahibi yapmak için çaba sarf ediyor. Datateknik Genel Müdürü Özdemir, amaçlarının kâr etmekten çok, marka bilinirliğini artırmak olduğunu vurguluyor. Ürünlerin kalitesinden şüphe edilmemesi gerektiğini ifade eden Özdemir, “Öğretmenlerimiz zannediyor ki, ucuz olduğu için teknolojisi geride, özellikleri düşük. Hayır, öyle değil. Biz onlara dünyanın hiçbir ülkesinde bulamayacakları fiyatla kaliteli ürün satıyoruz.” diyor. Özdemir, normalde bir bilgisayardan 50-100 dolar kâr ederken, öğretmenlere verileceklerden 5-10 dolar ancak getiri sağladıklarını kaydediyor. Firma, kampanya çerçevesinde ‘öğretmenlerden çok kazanamasa da Türkiye'de bulunan 10 milyondan fazla öğrenciye ulaşmayı' hedefliyor. Nazım Özdemir, piyasada bin 299 dolar+KDV'ye sattıkları bilgisayarı özel indirimler sayesinde öğretmenlere 699 dolar+KDV'ye verdiklerini aktarıyor. Bilgisayarların fason üretim olmadığını belirten Özdemir, aradaki 500 dolarlık farkın büyük kısmının Microsoft, Intel ve Asus firmalarının Milli Eğitim Bakanlığı'na olan yardım kararından kaynaklandığının altını çiziyor. Öğretmenler için Celeron ve Centrino olarak iki farklı ürünün satışa sunulduğunu kaydeden Özdemir, ikisi arasında fiyat farkı olsa da kalite farkı bulunmadığını dile getiriyor. Özdemir, 699 dolarlık dizüstülerde kablosuz ağ ve kablosuz internet bağlantısı sağlayan wireless özelliğinin yanı sıra dijital fotoğraf makinelerinin hafıza kartlarını okuyan yuvaların da bulunduğu bilgisini veriyor. “Bu iş için ilk yola çıkıldığında ihalede 14 inç monitör, 20 GB harddisk, 1.3 Celeron işlemci ve sadece CD sürücülü bir sistem öngörülüyordu.” diyen Özdemir, yaptıkları görüşmelerle fiyat artırmadan donanımı, 15 inç monitör ve 40 GB'ye; DVD Combo’ya ve Celeron’u 1,5'e yükselttiklerini sözlerine ekliyor.
Ev hanımları yemek tariflerini bile bilgisayardan alıyor
Datateknik Genel Müdürü Nazım Özdemir, Exper marka bilgisayarları 1993'ten itibaren satışa sunduklarını belirterek, kısa sürede Türkiye'nin önde gelen bilgisayar markalarından biri haline geldiklerini kaydediyor. Özdemir, “Bizden önce Türkiye'de bilgisayar fiyatları oldukça yüksekti. Biz kaliteyi, düşük fiyatla sunarak fiyatları hizaya getirdik. Bu sayede Türkiye'deki bilgisayar kullanımı da arttı. Öyle ki ev hanımları bile bilgisayar kullanmaya başladı.” diyor. Özdemir'in verdiği bilgilere göre birçok ev hanımı yemek tarifi almanın yanı sıra kendini geliştirmek, güzelleşmek, alışveriş ve banka işlemleri için de bilgisayarı kullanıyor. Türkiye'de yaklaşık 7 milyon bilgisayar bulunuyor. Bunların yüzde 80'i işyerlerinde kullanılıyor. Bilgisayarların yüzde 20'si yabancı, yüzde 30'u yerli, yüzde 50'si ise toplama ürünlerden oluşuyor. Türkiye'de yılda yaklaşık 1 milyon bilgisayar satılırken aynı rakam Almanya'da 8 milyon.
Haber : Ercan Baysal
Kaynak :
ÖNCEKİ HABERLER
