Euro nasıl kurtulur?

Sarkozy ve Merkel, Cuma günkü önemli AB zirvesi öncesi Euro Bölgesi'ndeki borç krizi konusunda ortak tutum belirlemeye çalışacak.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Euro Bölgesi'ndeki krizin çözümüne yönelik önlemler üzerinde uzlaşmak için bugün bir görüşme yapacak.

İki lider, bu görüşmede üzerinde uzlaşacakları önerileri bu Cuma yapılması planlanan ve ortak para biriminin kaderi açısından hayati önemde görülen Avrupa Birliği zirvesine taşıyacak.

Almanya, Avrupa Birliği'nin daha güçlü bir denetleyici rol oynamasını isterken, Fransa ulusal egemenliğe biraz daha çok önem veren bir tutum benimsiyor.

Bu arada, borç krizinden en çok etkilenen ülkelerden İtalya ve İrlanda'da yeni ve daha sıkı kemer sıkma önlemleri konusunda uzlaşıldı.

İtalya Başbakanı Mario Monti, önlemlere destek almak için parlamentoda bir konuşma yapacak.

Plan uyarınca zenginlere uygulanan vergiler ve emeklilik yaşı arttırılacak. Vergi kaçırılmasını önlemek için de yeni bir girişim başlatılacak.

Kamu harcamaları yılda 2,2 milyar Euro azaltılırken, toplanan vergiler yılda 1,5 milyar dolar artacak.

Yoğun görüşme trafiği

Merkel ve Sarkozy'nin bugün Paris'te yapacağı görüşme, Avrupalı liderler, Avrupa Merkez Bankası yetkilileri ve ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner'ı Cuma Brüksel'de bir araya getirecek zirve öncesindeki yoğun temas trafiğini başlatıyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel euro bölgesindeki borç krizine kalıcı bir çözüm bulunmasının yıllar alacağını söylemişti.

Kendilerini uzun bir sürecin beklediğini belirten Alman lider, Avrupa Birliği'nin bu süreçte parçalanmasını engellemek için geçmiş AB anlaşmalarının değiştirilmesi gerektiğini kaydetmişti.

Almanya parlamentosunda yaptığı konuşmada, Angela Merkel, ortak para birimi euroyu kullanan ülkelerin bütçelerinin sıkı biçimde kontrol edildiği bir mali birliğe ihtiyaç duyulduğunu ve bu doğrultuda çalışmaların başladığını söylemişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de daha fazla entegrasyona ve mali disipline gerek duyulduğunu kaydetmişti.