Büyük spor organizasyonları aynı zamanda ilgili spor dalındaki son gelişmelerin test edildiği ortamlardır. Bu şampiyonada dikkat çeken nokta hücum futbolu oldu.
Abone olÇukurova Üniversitesi (ÇÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenör Eğitimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fuat Koçyiğit, hücum futbolu sergileyen takımların 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda finale kalmayı başardığını söyledi. Koçyiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük spor organizasyonlarının aynı zamanda ilgili spor dalındaki son gelişmelerin sergilendiği ya da test edildiği ortamları sağladığını belirterek, ''Portekiz 2004, en azından Avrupa'daki futbol anlayışının test edildiği ortamı yaratmıştır'' dedi. İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya ve Almanya gibi futbol devlerinin başarı gösterememesinin şampiyonanın en çarpıcı özelliği olduğunu ifade eden Koçyiğit, şunları söyledi: ''Futbolda öne çıkan ülkelerin erken elenmesi, savunmanın başarısı olarak değerlendirildi. Ancak, istatistikler incelendiğinde başarı veya başarısızlığın nedenleri açıkça ortaya çıkmaktadır. Savunmada 7-8 kişilik çoğalmalar güncel blok oyun anlayışının doğal sonucudur. Portekiz, Hollanda, Çek Cumhuriyeti gibi kalabalık savunmaya rağmen hücum uygulayabilenler daha başarılı olmuştur. Yarı finaller öncesi istatistiki verilere göre kullanılan şut, serbest vuruş, korner ve orta sayısı gibi hücum aksiyonları yarı finale kalan takımlarda Portekiz 84 şut, 21 orta, Hollanda 79 şut, 19.7 orta, Çek Cumhuriyeti 71 şut, 17.7 orta, Rusya 31 şut, 10.3 orta, İspanya 30 şut, 10 orta, Fransa 54 şut, 13.5 orta. Burada, Yunanistan istisna bir grafik çizmiştir.'' Katı defans yapan takımların kart oranlarının da yüksek olduğunu belirten Koçyiğit, sözlerini şöyle tamamladı: ''Rusya ve Bulgaristan, eski klasik katı defans anlayışında oynadığı, yüksek pas başarısına sahip Fransa, Almanya, İspanya gibi takımlar da hücum etkinliğindeki yetersizlikler nedeniyle başarılı olamamışlardır. Son iki yarı final maçı da eldeki verilere uygun düşmektedir. Portekiz'in hücumu düşünen anlayışı ve Yunanistan'ın maçın ikinci yarısı ile uzatma bölümündeki hücumu düşünen anlayışı galip gelmiştir. Özetle, Portekiz'de, sahanın her yerinde üstün fizik gücüne dayalı pres ve yüksek tempolu mücadelenin yanında bu baskıya rağmen hücumu gerçekleştirebilenler başarılı olmuştur.''