BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  MEDYA

Etyen Mahçupyan'dan olay AK Partili yazısı

Akşam yazarı Etyen Mapçupyan'ın Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili kaleme aldığı yazı konuşuluyor.

Abone ol

Etyen Mahçupyan, AK Partililerin Tahir Elçi'yi PKK'lı gibi sunarak hedef gösterilmesine katkı sunduğunu yazdı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun fahri danışmanı ve Akşam gazetesi yazarı Mahçupyan, sır perdesi aralanamayan Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili yazısında AK Partililere seslendi.

"Ey kendilerine AK Partili diyenler!" başlıklı köşesinde Tahir Elçi olayını taammüden cinayet olarak niteleyen yazarın hedefinde inşa edici ve kucaklayıcı dili bırakıp Tahir’i mahkûm etmekle suçladığı "AK Partililer" vardı.

"MAÇ KAZANMA" VE "DERS VERME" YAKLAŞIMI ZARAR VERİYOR

İktidarın karşısında ülkeyi yönetilemez kılmak için uğraşan koalisyona dikkat çeken Mahçupyan, "siyaseti maç kazanma ve rakibe ders verme kıvamında algılayan bir yaklaşım ülkeye zarar veriyor." diye yazdı.

Türkiye’nin iyiliğini istemeyenlere işaret ederek gidilecek fazla bir yol olmadığını belirten yazar, kendilerine "AK Partili" diyenlerin kamuoyu önünde sorumsuzluk ve basiretsizlik ima eden tutumlardan kaçınması gerektiği görüşünde.

Bu tutumun hükümetin alanını daralttığını ve yönetme yeteneğini elinden aldığını savunan Mahçupyan, Tahir Elçi'nin nasıl hedef gösterildiğini böyle anlattı:

"FEDAKAR BİR TÜRKİYELİYDİ"

"Tahir Elçi bir televizyon programında PKK’nın bir ‘terör örgütü’ olarak adlandırılmaması gerektiğini söyledi. Dayanağı bunun ‘tanım’ olmasıydı… Eğer her terör eylemi yapana ‘terör örgütü’ diyeceksek tabii ki PKK bir terör örgütü. Ama amacı terör olan taşeronvari örgütlerle, kendisine siyasi hegemonya alanı üretmeye çalışan PKK türü örgütleri birbirinden ayırmak istiyorsanız daha titiz bir tanımlama yapmanız gerekir. Hele söz konusu örgütün farklı bir stratejiye kaymasını, şiddeti bırakmasını arzu ediyorsanız, bunu teşvik edecek bir dil kullanmayı tercih edebilirsiniz. Tahir de onu yapıyordu… Barışın egemen olması için her şeyini ortaya koyan fedakâar bir Türkiyeliydi…

Ama kendilerine ‘AK Partili’ diyenlerin birçoğu siyaseti bir kavga ortamı olmanın ötesinde, inşa edici ve kucaklayıcı bir uğraş olarak hayal etmeyi bıraktıkları ölçüde Tahir’i mahkûm etmenin peşine düşebildiler. Böyle yaparak Tahir’in ‘AK Parti karşısına’ yerleştirilmesinin ima ettiği hayati tehlikenin muhtemelen farkına bile varmadılar. Onu örgütün propagandacısı konumuna indirgeyerek, bir PKK’lı gibi sunmaktan gocunmamanın sonucu Tahir’in işlevsel bir hedef haline gelmesine katkı sundu.

"AK PARTİ KARŞITI" OLARAK ARAÇSALLAŞTIRDILAR

Tahir’i katledenler, bizzat kendilerine ‘AK Partili’ diyenlerin sözü ve yazıları sayesinde, onu bir ‘AK Parti karşıtı’ olarak araçsallaştırdılar. Bu cinayetin Kürt coğrafyasında nasıl ‘işleneceğini’ tahmin etmek zor mu?
Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak, Başbakan’a, parti yönetimine, her türlü danışmana, köşe yazarlarına, TV yorumcularına ve kendilerini bilerek aparaçik kılmış herkese uzanan bir ortak sorumluluk var. İktidarın tepesinden en altına, herkesin bu basiretsizlikle yüzleşmesi gerekiyor. AK Parti’yi ‘sevdiklerine’ şüphe olmayan ama ona açıkça zarar verenlere tahammülün bir sınırı olmalı…"