Etrafa korku salan AK Parti iktidarının
AK Parti milletvekili veya yöneticisi olan kimselerin yaptıklarına bakın. Yazdıklarına, ettikleri küfüre bakın. "İnsanı yaradandan ötürü seven" Tayyip Erdoğan'ı örnek alması gerekenler, sabahtan akşama kadar, kendinden olmayanlara, kendisi gibi düşünmeyen
Hollanda'da yaşayan,
Türkiye'de teknoloji alanında büyük yatırımları olan
işadamı arkadaşımla, "Türkiye'nin
hali"ni konuştuk.
Soru malum:
- Ne olacak, Türkiye'nin hali?
Yanıbaşımızda, insanlık dışı şeyler yaşanıyor. Tanka vücudunu siper
eden insanlar, keskin şerefsizler tarafından hunharca katlediliyor.
Canını kurtarmak için camiye doluşan insanların üzerine
kurşun yağdırılıyor.
Bir günde 2000 kişi öldürülüyor...
Biz dünyada olup bitenden habersizmişiz gibi,
"Türkiye'nin hali"ni sorguluyoruz. Bu
sorgulamayı yaparken, Tayyip Erdoğan'ın sertlikten yana tavırlarını
eleştirmiyoruz, "diktatör"lükle
suçluyoruz Türkiye Cumhuriyeti
Başbakan'ını...
Medyaya laf etti diye üstelik!
O medya ki, yalan üretim fabrikası gibi, asparagas haberler
üretiyor. Hastane tedavileri yalanını yayıyor pervasızca. Sağlık
konusunda kafa karıştırıyor.
Yalanına bile sahiplenmeyen bir
medya.
***
O medya ki, olup biten her şeyi uzaktan izleyen ve ülkemize yatırım
yapmak isteyen yatırımcılara, Türkiye'yi gerçeklerle uzaktan
yakından ilgisi olmayan yalanlarla jurnallıyor. İşadamı arkadaşım,
o medyanın etkisinde kalanlardan sadece biri.
Diyor ki:
- Ben burada çok iş yapmak istiyorum
ama...
- Ama...
- Tayyip Bey çok sert...
- Eee...
- Zulmediyor!
- Kime?
- Taksim olaylarını medyada izledik. Yaşananlar ve
yazılanlar endişemizi haklı çıkarıyor.
Diyemedi, o kelimeyi ağzından çıkaramadı bir türlü..
"Diktatör" demeye getirince, Mısır'ı
örnek gösterdim. Diktatöre kafa kaldıranların başına gelen felaketi
hatırlattım. Seçimle işbaşına getirilen Mursi'nin darbeyle nasıl
iktidardan indirildiğini söyledim.
Ve katledilen masum insanların "hali"ni
gösterdim fotoğraflarla...
İkna edemedim biliyor musunuz?
AK Parti hala iktidara geleli 12 yıl olmuş, işadamı arkadaşım hala,
Türkiye'nin İran gibi yönetileceğinden korkuyor. Sağlıkta,
ulaştırmada, eğitimde alınan mesafeyi rakamlarla ortaya koydum,
oralı bile olmadı. Türkiye'nin yaptığı yatırımları bir bir
sıraladım, İMF'ye olan borcunu, Kanal İstanbul projesini, 3.
havalimanını, 3. köprüyü ve aklıma gelen öteki yatırımları anlatmam
da arkadaşımı kesmedi.
- Ya herkesi kapatırlarsa...
Neden acaba?
Cumartesi günü, çok sevdiğim bir medya yöneticisiyle buluştum.
İşadamı arkadaşımla sohbetimizi paylaştığımda,
"haklı" dedi ve ekledi:
- Arkadaşın endişesinde haklı!
- ...?
- AK Parti güzel hizmetler yaptı, yapıyor. Ancak yapılan ya da
yapılacak hizmetler ön planda değil. İktidarın gücünü her türlü
kullananların Tayyip Bey'e yaptıkları kötülük ön planda. O'nun
adını kullanarak, tehditler savuranlar, O'nun adını kullanarak
medyaya ayar vermeye çalışanlar, O'nun gücünü kullanarak, siyasi ve
maddi ikbali için "orantısız güç" kulananlar daha çok
konuşuluyor.
Haksız değil!
Twitter'a bakın, televizyon ekranlarına
bakın.
AK Parti milletvekili veya yöneticisi olan kimselerin yaptıklarına
bakın. Yazdıklarına, ettikleri küfüre bakın. "İnsanı
yaradandan ötürü seven" Tayyip Erdoğan'ı örnek alması
gerekenler, sabahtan akşama kadar, kendinden olmayanlara, kendisi
gibi düşünmeyenlere küfür ediyor.
Tayyip Erdoğan'ın "yaradandan ötürü sevdiği
insan"lar nasıl aşağılanıyor, nasıl horlanıyor, nasıl
bertaraf ediliyor hepimiz hergün görüyoruz.
"Beyefendi rahatsız" tehtidiyle, işinden
olan gazeteciler, işinden olan ehil kişiler!
Bana bile, günde 3-4 telefon geliyor "Beyefendi
rahatsız!" diye...
***
Algan Hacaloğlu için zamanında yaşını 80 yazdım diye, aradı ve
yaşının 79 olduğunu söyledi. Oysa ben yaşını CHP'ye artık hizmet
edemez yaşa geldi diye yazmıştım. Algan Bey, yaptığı ve yapacağı
hizmetleri anlatmak yerine, yaşını yanlış yazdığımı söylemekle
yetinmişti.
AK Partililer ise, hizmetlerini, Türkiye'de yapılanları
anlatmak yerine, başka işlerle uğraşıyor!
Tehdit, şantaj, gözdağı!
Çare ne peki?
Çare belli!
"Ben" son bulmazsa çare olmaz!
"Güç zehirlemesi" son bulmadıkça, çare
olmaz!
Tayyip Bey'in etrafındaki
"Pargalılar" bertaraf edilmedikçe çare
olmaz!
Tayyip Bey'in adını kullanarak,
"O'nu at, şunu sat, bunu as" zulmü
bitmedikçe, çare olmaz.
O "Pargalılar" ki, medyada tek ses, tek
nefes istiyor!
Diyorlar ki:
- Her şey bizim olsun!
O "Pargalılar" ki, başkasına yaşam hakkı
tanımıyor. İstiyorlar ki, her şey onların himayesinde olsun.
İstiyorlar ki, onlardan olmayan zırnık koklamasın. İstiyorlar ki,
onların dışında kim varsa ölsün yaşamasın!
Böyle olunca ve her şey, Tayyip Erdoğan'dan bilinince...
Türkiye'de yatırım yapmak isteyen ama etrafta kol gezen
"iktidar baltacılar"ı gördüklerinde arkasına
bakmadan kaçan işadamlarının AK Parti iktidarıyla
ilgili düşünceleri ömür boyu değişmez, değişmeyecek!
Haksızsam söyleyin!