BIST 9.916
DOLAR 35,15
EURO 36,59
ALTIN 2.966,92
HABER /  GÜNCEL

Etnik hastalıklar yaygınlaştı

Etnik yapı hastalıkları nasıl etkiliyor? Kocaeli Üniversitesi, Türkiye'deki 8 etnik grubun genetik yapılarına bakarak kimin hangi hastalığa yatkın olduğunu araştırdı.

Abone ol

Kocaeli Üniversitesi, Türkiye'deki 8 etnik grubun genetik yapılarına bakarak kimin hangi hastalığa yatkın olduğunu araştırdı. 2 yıl süren araştırmaya 1279 kişi katıldı. Kocaeli Üniversitesi, Türkiye’deki farklı etnik grupların genetik yapılarını araştırdı. Araştırmada Çerkezlerin kalp ve damar hastalıklarına karşı çok dayanıklı oldukları, ancak Alzheimer riski taşıdıkları ortaya çıktı. Türkmenler ise tam tersi özellikler taşıyor, kalpleri tehlikede... KOCAELİ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji BölümÜ Başkanı Prof. Dr. Ali Sazcı yönetimindeki ekip, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek sekiz etnik grubun genetik yapısını inceledi. Çalışmanın sonuçları 26-30 Ekimde Toronto’da düzenlenen Amerikan İnsan Genetiği Birliği’nin yıllık toplantısına bir bildiriyle sunuldu. Prof. Sazcı’nın asistanları Emel Ergül ve Gürler Akpınar’la yürüttüğü araştırma, Boşnak, Çerkez, Türkmen, Yörük, Manav (1291’den itibaren Anadolu’ya gelen, Yörüklerden önce yerleşik düzene geçen ve daha çok Adapazarı, Bursa ve Kırklareli’nde yaşayan, ziraatle uğraşan yerli halk), Kürt, Gürcü ve Bulgaristan göçmenlerinin yoğun yaşadığı köylerde anket ve kan örnekleri alınarak yapıldı. ETNİK GEN TARAMASI Toplanan bulguların incelenmesi sonucunda, Kürtlerle Manavların genetik olarak birbirine yakın olduğu, Türkmen ve Yörüklerin felç, migren, meme kanseri, damar sertliği bakımından en fazla riski taşıdığı anlaşıldı. Bu hastalıklara en dayanıklı etnik grubun ise Çerkezler olduğu ortaya çıktı. Ama Çerkezlerin de Alzheimer, hafıza kaybı ve kısırlık gibi hastalıklara en yatkın etnik grup olduğu görüldü. Bu hastalıklara eğilim konusunda Çerkezleri, Bulgaristan göçmenleri izlerken aralarında en dayanıklı grup Türkmenler oldu. ‘Lipid metabolizması’nın çalışmasında en fazla problemin Türkmenler ve Bulgar göçmenlerinde, en az da Kürt ve Yörüklerde olduğu saptandı. Lipid metabolizması bozukluğu, Alzheimer, hafıza kaybı, kısırlık gibi hastalıklara karşı en dayanıklı etnik gruplar Yörükler, Manav ve Kürtler. BOZUK GENE FOLİK ASİT Prof. Sazcı’ya göre Türk toplumuna ait gen bilgilerini Türk bilim adamlarının üretmesi gerekiyor. 1 milyon dolarlık yatırımla gen haritası çıkarmak mümkün. Bu veriler hastalık riski taşıyan grupların tespiti ve koruyucu hekimlikle hastalıkların önlenmesinde kullanılabilir. Çalışmada sadece ‘MTHFR’ ve ‘APO E’ adlı iki genin incelendiğini belirten Prof. Sazcı, verilerin toplum sağlığı konusunda kullanılabileceğini söyledi: ‘Türk toplumundaki en yaygın hastalıklara neden olan iki geni inceledik. Örneğin MTHFR geni, kalp damar hastalıkları ve psikiyatrik hastalıklarla bağlantılı. Bu gen deforme olup MTHFR 677 TT’ye dönüştüğünde risk ortaya çıkıyor. Engellemenin yolu folik asit düzeyini kontrol etmek. Düşükse takviye yapmak. Fazlasının zararı yok çünkü. Fazla pişirilen yemeklerde folik asit ölüyor. Risk grubundakiler buna dikkat etmeli. Bol bol ıspanak, kıvırcık, marul, bürüksel lahanası, brokoli, mantar, karaciğer ve böbrek yemeli. ABD’de birçok besin maddesine folik asit eklenmesi zorunlu hale getirildi.’ ‘APO E’ GENİ DEFORME OLUNCA HAFIZA KAYBI ORTAYA ÇIKIYOR Lipidlerle ilgili olan APO E geni, deforme olduğunda hafızayla ilgili sorunlar, şeker hastalığı, kısırlık ortaya çıkıyor. Engellemenin yolu, riskli gruptakilerin karbonhidratlardan uzak durması. Prof. Sazcı,şunları söyledi: ‘Karbonhidrat beslenmesini ön planda tutan bölgelerde, başta Gaziantep olmak üzere, şeker hastalıkları yüzde 5’er civarında. Gelişmiş ülkelerdeki gibi protein, vitamin ve minerale dayalı, sebze ve meyve tüketimini ön plana çıkaran beslenmeye geçilmesi gerekiyor. Koyun etinin yüzde 11’i protein, yüzde 28’i karbonhidrat, geri kalan yağ içerir. Büyükbaş hayvan yerine koyun yiyende de bu sorunlar görülebilir. Ben hindi, tavuk eti öneriyorum.’ HURRİYETİM