25 yıllık ‘meslekte etiğin’ kitabını yazmış bir savcı ve yargının durumunu gözler önüne seren bir misal...
Abone olSarıyer Adliyesi'nde görevli hâkim ve savcılar arasındaki 'ihbar mektubu' davasının detayları yargının durumuna çarpıcı bir örnek...
Yer; Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkeme salonu. Kürsüde üç hâkim, bir savcı var. Ancak salondaki hâkim-savcı sayısı bununla sınırlı değil. Sanık sandalyesinde 25 yıllık ‘meslekte etiğin’ kitabını yazmış bir savcı Zeki Kaner, yan tarafta şikâyetçilerin oturduğu masada hâkim Cevdet Özcan, savcı Fazıl Arslanalp bulunuyor. Tanık sıralarında oturanlarsa sanık Kaner’in hâkim eşi Rüveyda Çakmak Kaner, hâkimler Erol Ceylan ve Gülay Akpınar var...
Duruşmaya gelmeyip şikâyet dilekçesini yazılı olarak sunan da Ankara Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş. Dava konusu sahte ihbar mektubu yazmak, hakaret, ifira...
ŞİKE DAVASIYLA BAŞLADI
Her şey futbolda şike iddialarıyla ilgili Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’nın açtığı soruşturmayla başladı. Soruşturma kapsamında Konyaspor’un eski kalecisi Recep Öztürk tutuklandı. Öztürk’ün avukatı eski Sarıyer Başsavcısı Celil Demircioğlu’ydu. Tutuklu sanık Öztürk tüm başvurulara karşın serbest bırakılmamıştı.
İSİMLİ İHBAR MEKTUBU
Dava sürerken 5 Haziran 2010’da Şişli PTT Şubesi’nden Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğü’ne üzerinde isim ve adresin bulunduğu bir ihbar mektubu gitti. Mektupta şike soruşturmasını yürüten Sarıyer savcısı Fazıl Arslanalp ve Sarıyer Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş’in, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’le gizlice görüştükleri, Özgener’in savcılara pahalı hediyeler aldığı, kimin tutuklanıp kimin serbest bırakılacağı yönünde görüşmeler yaptıkları iddia ediliyordu. Mektupta “Hukuk bazıları için keskin kılıç, bazıları için vizon kürk mü?” deniliyordu. Metnin altında imza olarak ‘Soruşturmada tutuklananların yakınları’ ve ‘İstanbul Barosu’ndan bir grup avukat’ ifadeleri yer alırken, zarfın üzerindeyse İsmail Yıldız’ın ismi yazılıydı, adres olaraksa İstanbul Barosu’na kayıtlı bir avukatın adresi vardı.
KAMERADA 'SAVCI' ÇIKTI
Bu mektup üzerine Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğü müfettiş Murat Keskin’i görevlendirdi. Keskin’e ifade veren avukat, mektubu göndermediğini söyledi ve “İsterseniz kamera kayıtlarına bakın” dedi. Müfettiş Keskin’in ikinci durağı Şişli PTT oldu. Kamera görüntülerini alan Keskin, görüntüleri Sarıyer Adliyesi’nden bir savcıyla beraber izledi. Savcı, görüntülerdeki kişinin Sarıyer Adliyesi’ndeki meslektaşı Zeki Kaner olduğunu söyledi.
'ETİKİN KİTABINI YAZMIŞ'
Bunun üzerine savcı Kaner hakkında ‘iftira, evrakta sahtecilik ve hakaret’ suçlamasıyla bir yıldan altı yıla kadar hapis istemiyle Aralık 2010’da dava açıldı. Kaner bir ay önce emekli oldu. Ancak bu arada ortaya çok ilginç bilgiler çıktı. Şike soruşturmasında tutuklanan ve tüm itirazlara karşın bırakılmayan Konyaspor’un eski kalecisi Recep Öztürk’ün avukatlığını yapan eski Başsavcı Demircioğlu, savcı Zeki Kaner ve hâkim eşi Rüveyde Kaner’le ‘Hâkimlik-Savcılık Meslek Etiği’ isimli ortak bir bir kitap yazmıştı.
'KABAK GİBİ GİTMEM'
Dosyaya yansıyan bu isimler dün Kaner’in sanık olduğu davada mahkemede buluştu. Kaner, müfettişin ele geçirdiği kamerası görüntülerindeki kişinin kendisini olduğunu kabul etti. Ancak ‘ihbar’ iddiasını yalanladı: “Eşimle tartışmıştık. Kendisine sürpriz yapıp gönlünü almak için mektup yolladım. 25 senelik savcıyım. Kamerayı biliyorum; oraya kabak gibi gitmem.” Kaner’in eşi hâkim Rüveyda Kaner tanık olarak konuştu ve “Eşimin daktilo ya da bilgisayar klavyesi kullanma bilgisi yok” dedi ve eşinin anlatımlarının doğru olduğunu söyledi. Savcılar şikâyetçi Duruşmada haklarında ‘ihbar mektubu’ yazılan savcı Fazıl Arslanalp ve davaya sonradan müdahil olan hâkim Cevdet Özcan da söz aldı. İkisi de ihbar mektubunu kim gönderdiyse bulunmasını istedi ve şikâyetçi olduklarını belirtti. Mektupta adı geçen Ankara Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş de dilekçesinde ihbar mektubunu gönderen kişiden şikâyetçi oldu.