BIST 9.446
DOLAR 34,56
EURO 36,05
ALTIN 3.009,65
HABER /  GÜNCEL

Ethem Sarısülük davası görüşülüyor

Ethem Sarısülük’ün 1 Haziran 2013′te Kızılay’da polis memuru Ahmet Şahbaz’ın silahından çıkan kurşunla vurularak öldürülmesine ilişkin davanın beşinci duruşması bugün görülüyor.

Abone ol

Gezi Parkı olayları sırasında polis memuru Ahmet Şahbaz'ın silahından çıkan kurşunla öldüğü iddia edilen Ethem Sarısülük'ün beşinci davası bugün Ankara Adliyesi'nde görülecek. 

Ethem Sarısülük'ün ailesi, arkadaşları ve demokratik kitle örgütleri, 'Sen yoksan bir kişi eksiğiz' sloganıyla duruşmanın görüleceği Ankara Adliyesi önünde buluştu. 

diken.com.tr sitesi Ethem Sarısülük davasını 9 soruda ayrıntılarıyla değerlendirdi. 

ETHEM SARISÜLÜK NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?

Ethem Sarısülük Gezi eylemlerine destek için 1 Haziran 2013'te Ankara Kızılay'da düzenlenen gösteride polis memuru Ahmet Şahbaz'ın silahından çıkan kurşunla başından vuruldu.

Ankara Numune Hastanesi'nin yoğun bakımında 14 gün boyunca yaşam mücadelesi veren 26 yaşındaki Sarısülük, 14 Haziran 2013'te hayatını kaybetti.

Otopside 4.8 metreden ateşlenen 9 mm'lik mermi çekirdeğinin Sarısülük'ün başına isabet ettiği anlaşıldı.

16 Haziran 2013'te Ethem Sarısülük'ün cenazesi için Kızılay'da toplanan kalabalığa polis gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etti. Olaylarda 100'ü aşkın kişi gözaltına alınırken, iki kişi de polisin attığı gaz fişeğiyle başından yaralandı.

Ethem'in cenazesi Batıkent Cemevinde düzenlenen törenin ardından memleketi Çorum'un Sungurlu ilçesi Beylice köyünde toprağa verildi.

ETHEM'İ VURAN POLİS MEMURUNUN KİMLİĞİ NASIL TESPİT EDİLDİ?

Ethem Sarısülük'ün vurulduğu ana ait kamera görüntülerine karşın, polis memuru Ahmet Şahbaz'ın kimliği uzun süre gizlendi. Emniyet Müdürlüğü, görev yerini değiştirdiği Şahbaz'ın ismini, ölümün silahla olduğunun kesinleşmesi ve raporların incelenmesinin ardından bir kez daha gelen talep üzerine 18 Haziran 2013'te savcılıkla paylaştı.

Sarısülük'ü vuran polis memuru Ahmet Şahbaz, 24 Haziran 2013'te Cumhuriyet Savcısı Veli Dalgalı'ya ifade verdi. İfadesinin ardından tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedilen Şahbaz, nöbetçi Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusunun ardından 'meşru müdafaa' gerekçesiyle serbest bırakıldı.

HÜKÜMET BU OLAYA NASIL TEPKİ GÖSTERDİ?

Şahbaz'ın serbest bırakılmasına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç, 'tutuksuz yargılama'nın aklanma anlamına gelmeyeceğini savunurken, olayı 'meşru müdafaa' olarak gördüğünü şu sözlerle anlattı:

“Göstericiler, polis memurunun kalkanını gasp etmişler. Daha sonra linç teşebbüsünde bulunulmuş, vücuduna 37 adet taş isabet etmiş. Çok sayıda yumruk ve tekme almış. Meşru müdafaa olup olmayacağı tamamen yargının vereceği karar dahilindedir. Ama bunun üzerine kendisi havaya 2 el ateş edip kaçmaya çalışmış. 3'ncü el ateş sırasında da eline isabet eden taştan dolayı silahın düşmesi ile böyle bir olayın meydana gelebileceği bir kanaat olarak mahkemede yer almış”

SARISÜLÜK'ÜN VURULMASINA İLİŞKİN RAPORLAR NE DİYOR?

Polis raporunda Ethem Sarısülük'ü vuran polis memuru Ahmet Şahbaz'ın, protestocuların saldırması üzerine silahını çektiği iddiasına yer verilirken, Şahbaz'ın kaçmak için arkasını döndüğü sırada silahının yere paralel hale geldiği ve Sarısülük'ün ölümüne neden olan kurşunun bu esnada ateşlendiği öne sürüldü.

Sarısülük ailesinin talebi üzerine Ankara Üniversitesi'nden uzmanların hazırladığı rapordaysa; sanık polis memuru Ahmet Şahbaz'ın kaçma imkanı varken tabancasını çıkararak göstericilerin üzerine doğru gittiği, üçüncü atışın Şahbaz'ın göstericilerle yüz yüzeyken, yani dönüş hareketinden önce yapıldığı belirtildi. Raporda Şahbaz'a doğru bazı taşların atıldığı, ancak bunların isabet etmediği vurgulandı.

İDDİANAME NASIL HAZIRLANDI?

Ethem Sarısülük'ün öldürülmesine ilişkin soruşturmada, katil zanlısı polis memuru Ahmet Şahbaz hakkında hazırlanan iddianame 12 Temmuz 2013'te Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Veli Dalgalı'nın hazırladığı 15 sayfalık iddianamede katil zanlısı Ahmet Şahbaz, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 81. ve 27/1. maddeleri uyarınca 'kasıt olmadan meşru müdafa sınırının aşılması suretiyle adam öldürmek'le suçlanarak bir yıl dört aydan beş yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Sarısülük ailesinin avukatı Kazım Bayraktar'a göre, bu suçlamayla alt sınır olan bir yıl dört ay hapis cezasıverilmesi durumunda, ceza ertelenebilir ve Şahbaz cezaevine hiç girmeyebilir.

Şahbaz'a 'meşru müdafaa'dan dava açan savcı Veli Dalgalı daha sonra 'Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu'nun başına getirildi.

YARGILAMA SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi 17 Temmuz'da, Ethem Sarısülük'ün öldürülmesine ilişkin polis memuru Ahmet Şahbaz hakkındaki davada, yargılamanın durdurulmasına karar verdi. Kararda, görevli sanığın yargılanabilmesi için 4483 sayılı yasa gereğince ilgili makamlardan izin alınması gerektiği savunuldu. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 Temmuz'da 'yargılamanın durdurulması' kararını kaldırdı. Mahkeme, sanık polis hakkında soruşturma iznine gerek olmadığına hükmetti

Sarısülük'ün öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması 23 Eylül 2013'te Ankara Adliyesi'nde görüldü. Olaylı başlayan duruşmada sivil polis oldukları öne sürülen yaklaşık 100 kişi avukatların ve Sarısülük ailesinin itirazları sonucu salondan çıkarılırken, mahkeme başkanı 'güvenlik' gerekçesiyle duruşmanın kapalı görülmesine karar verdi. Katil zanlısı Ahmet Şahbaz duruşmaya peruk, gözlük ve takma bıyıkla katıldı. Duruşma salonunda yaşanan arbedede Şahbaz'ın peruğu düştü.

Davanın ikinci duruşmasında Ahmet Şahbaz'ın tutuklanması talebi reddedilirken, ilk duruşma tarihinden önce Şanlıurfa'ya atandığı ortaya çıkan Şahbaz, üçüncü duruşmaya buradan telekonferans yöntemiyle ve yine peruk, gözlük ve takma bıyıkla katıldı.

Üçüncü duruşma sırasında hakim ve savcının uyuduğunu gösteren fotoğraflar büyük tepkiye neden oldu.

Üçüncü duruşmanın sonunda mahkeme heyeti 'mahkemenin tarafsızlığı ve adil yargılama hakkı konusunda şüpheler ortaya çıktığı' gerekçesiyle davadan çekilme kararı aldı. Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı nedeniyle yaklaşık iki ay boyunca Adalet Bakanlığı'nda kalan dava dosyası, talebin reddedilmesi üzerine tekrar mahkemeye gönderildi.

Dava görülürken uyumasıyla tepki toplayan hâkim Cevdet Bak'ın çekilme talebi de bir üst mahkeme tarafından reddedildi.

Ethem Sarısülük'ün 'uykucu' mahkemesine 'basın özgürlüğü' dersi

6 Nisan'da görülen dördüncü duruşmada mahkeme heyeti, katil zanlısı polis memuru Şahbaz'ın tutuklanması talebini yine reddetti. Dava 26 Mayıs'a ertelenirken, Şahbaz'ın duruşmaya getirilmesi için çağrı kağıdı çıkarılmasına karar verildi.

EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ ŞAHBAZ HAKKINDA NASIL BİR SORUŞTURMA YÜRÜTTÜ?

Ethem Sarısülük'ü silahla başından vuran polis memuru Ahmet Şahbaz hakkında polis müffettişlerinin hazırladığı rapor doğrultusunda 24 ay kıdem durduma cezası verildi. Şahbaz'a verilen cezanın Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'ndeki ilgili maddelerle de çeliştiği savunuldu.

KATİL ZANLISI ŞAHBAZ KENDİNİ NASIL SAVUNDU?

Davanın üçüncü duruşmasına tele-konferans yöntemiyle ifade veren katil zanlısı polis memur Ahmet Şahbaz, “Ethem Sarısülük'ün ölümüne neden olanlar havaya ateş ederken bana taş atanlar ve saldıranlardır” dedi. Kaçtığı sırada kendisine taş atıldığını ve yaralandığını savunan Şahbaz, çağırılan bir ambulansla hastaneye kaldırıldığını ve 16 gün iş göremez raporu aldığını öne sürdü.

Şahbaz'ın olayda yaralandığına dair aldığı üç ayrı sağlık raporunun sahte olduğu anlaşılırken, Ankara Tabip Odası raporları düzenleyen doktorlar hakkında disiplin soruşturması başlattı.

Şahbaz, çapraz sorgu sırasında avukatların yönelttiği birçok soruya “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi. 'Yessek' ve Kabahatler Atölyesi'nin Ethem Sarısülük eskiz çalışması

SARISÜLÜK AİLESİ BU SÜREÇTE NELER YAŞADI?

Ethem Sarısülük'ün katil zanlısı polis memuru Ahmet Şahbaz için bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası istenirken, duruşma sırasında adliye kapısını tekmeledikleri gerekçesiyle Ethem'in kardeşleri Cem ve İkrar Sarısülük'ün de aralarında olduğu 23 kişi için altı yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

Sarısülük ailesi, Şahbaz'ın tutuksuz yargılanması sonrasında 'iç hukuk yollarının etkisiz hale geldiği' gerekçesiyle Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.