Kırmızı et sektöründe yaşanan dönemselliğin etkisi et fiyatlarına yansıdı. ESK et fiyatlarına ilk müdahaleyi yaptı!
Abone olEt ve Süt Kurumu (ESK)'nun internet sitesinde yer alan açıklamada, kırmızı et sektöründe yaşanan dönemselliğin sonucu, döküm mevsiminin bitmesi, hayvanların mera ve yaylalara çıkması gibi faktörlerin etkisiyle hayvan arzının daha kontrollü seyretmesine karşılık hem ramazan ayı hem de turizm mevsimi gibi talebi artıran eğilimlerin yaşandığı bugünlerde karkas et fiyatlarında hareketlenme yaşandığı belirtildi. Yeterli hayvanın kesime gelmemesi ve besilik hayvan sayısında sıkıntı yaşanması nedeniyle ithalatın açılması gerektiği yönünde spekülasyonlar yapıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Öncelikle belirtmek gerekir ki kırmızı et sektöründe bugünlerde yaşanan arz ve talep seyri geçmiş yıllarla kıyaslandığında talebin iç üretimle karşılanması açısından daha olumlu bir sürecin yaşandığı görülmektedir. 2013 yılında ülkemiz, kırmızı et ithalatı yapmamıştır. Zira ülke içinde yeterli miktarda hayvan varlığı olduğu gibi kesime gelen hayvan sayısında da geçen yıllara nazaran azalış değil artış söz konusudur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından iller bazında kesimler, karkas et fiyatları, geçen yıllar ile mukayeseler günlük olarak takip edilmektedir. Nitekim 13 Ağustos 2013 itibariyle açıklanan TÜİK rakamlarına göre kırmızı et üretimi: 2013 yılı birinci çeyrekte 208 bin tonla 2012 yılı aynı döneme göre yüzde 21,7 (büyükbaş yüzde 20,3, küçükbaş yüzde 31,3), ikinci çeyrekte 212 bin tonla 2012 yılı aynı döneme göre yüzde 16,3 (büyükbaş yüzde 17,1, küçükbaş yüzde 10,8), ilk 6 aylık üretim 421 bin tonla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,9 (büyükbaş yüzde 18,6, küçükbaş yüzde 20,7) artış göstermiştir."
ESK'nın, ihtiyacına karşılık olarak günlük 350 civarında büyükbaşın kesiminde sıkıntı yaşamadığı gibi ramazan ayı dolayısıyla yüzde 100 artan satışların et tedarikinde de bugüne kadar bir sorunla karşılaşmadığına işaret edilerek, ilave talep olması halinde bunun piyasadan tedarik edilebileceğinin görüldüğü bildirildi.
"Besi materyali olmadığı anlamına gelmiyor"
Açıklamada, karkas et fiyatlarındaki hareketlenmenin, önceki yıllara ilişkin et piyasası analizi yapıldığında, arz ve talepteki dönemsellik farkından kaynaklandığı dile getirilerek, bugünlerde piyasaya hayvan arzı daha kontrollüyken talepteki hareketlenmenin fiyatlarda da kısmi hareketlenme oluşturduğu, bu durumun Türkiye'de besi materyali olmadığı anlamına gelmediği vurgulandı. Kırmızı et piyasasında fiyat istikrarı birinci önceliği olan ESK açısından karkas et fiyatının belirli bir eşikte seyrinin önem taşıdığına işaret edilerek, bir taraftan besiciliğin sürdürülebilmesi, maliyetler göz önüne alınarak belirli bir refah payı eşiğinde fiyatların seyri arzu edilirken, diğer taraftan et ürünlerinin tüketiciye makul fiyatlarla ulaşabileceği üst eşiğin korunması gerektiği kaydedildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu kapsamda Kurumumuzun 15 lira/kilogram fiyatına karşılık aylarca 13-14 lira/kilogram seviyelerinde seyreden karkas et fiyatları son birkaç ay içinde kısmi hareketlenmiş olup halen 17 il için günlük karkas et fiyat ortalaması 15,75 lira/kilogram seviyelerindedir (İlave 1 lira/kilogram besi desteği söz konusudur). Bu fiyat seviyeleri de gerek besicilerimizin üretimi sürdürebilmesi gerekse tüketicilere et ürünlerinin perakendede yansıması açısından makul seviyeler olarak değerlendirilmektedir. Besicilerimizin maliyetleri yanında finansman ihtiyaçları da göz önüne alınarak Kurumumuz tarafından 15 Ekim 2013'e kadar karkas et satın alma fiyatına erken kesim primi ve nakliye farkı uygulaması başlatılarak sözleşmeli besicilerimizin eline asgari 15,60 lira/kilogram civarı net fiyatın geçmesi sağlanacak, satın alma bedellerinin yüzde 50'si peşin ödenerek besicilerin nakit ihtiyaçları karşılanacak, karkas et piyasası fiyat dengesine yönelik olarak ihtiyaç duyulması halinde piyasaya taze karkas et, donmuş karkas et ve şarküteri ürünleri verilebilecek."
ESK'nın açıklamasında, Türkiye'nin zengin bir üretim potansiyeli bulunduğu, hayvan sayısındaki artışa bağlı olarak ülke potansiyelinin geliştirilerek yerli üreticinin korunmaya çalışıldığı bir dönemde hayvancılık değer zincirinin bir parçası olan bütün paydaşların sağduyuyla hareket etmesi gerektiği de vurgulandı.