BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Esrarın çıktığı yer pes dedirtti!

Diyarbakır'da 10 ton uyuşturucu ele geçirildi.

Abone ol

DİYARBAKIR'ın Lice İlçesi'nde dün düzenlenen operasyonda, 10 ton 572 kilo toz esrar ele geçirildi. 

Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç, Lice'nin Bağlan kırsalında ele geçirilen 10 ton 572 kilogram toz esrarla zehir tacirlerine son yılların en büyük darbesinin vurulduğunu söyledi.

İl Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü ekiplerince dün Lice İlçesi Bağlan Köyü sınırlarında büyük bir uyuşturucu operasyonu başlatıldı. Jandarma ve polis olmak üzere 25 timin katıldığı operasyona havadan Kobra ve Sikorsky helikopterleri de destek verdi. 500 güvenlik görevlisinin katıldığı operasyon sırasında jandarma özel harekat timleri geniş önlemi aldı. Terör amaçlı uyuşturucu madde ticareti yapan kişilerin arazide esrar sakladıkları istihbaratı ile başlatılan operasyonda, çuvallar içerisinde 10 ton 572 kilo toz esrar ele geçirildi. Operasyonu sürdüren güvenlik güçleri, 2 bin metrekare arazide 20 bin kök dişi hint kenevirini de ele geçirerek imha etti. Ele geçirilen esrar maddesinin değerinin yaklaşık 35 milyon TL olduğu belirtildi.

HAZİNE ARAZİSİNE EKİLMİŞ 

Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç, çalışmanın bugüne kadar yapılan en büyük operasyon olduğunu açıkladı. Ele geçirilen uyuşturucunun bir bölümünün Hazine arazilerinde bulunduğu da belirtildi.

48 MİLYON KÖK KENEVİR BİTKİSİ İMHA EDİLDİ

Ele geçirilen uyuşturucu maddesi ile Diyarbakır Narkotik Şube Müdürlüğü'nde yapılan basın açıklamasında konuşan Diyarbakır Vali Cahit Kıraç, uyuşturucu ve uyarıcı madde kaçakçılığı ile kararlı ve etkin bir mücadelenin devam ettiğini belirtti. 2013 yılının Mayıs ayından bugüne kadar kırsal alanda 196 ayrı operasyon yapıldığını belirten Vali Kıraç, şöyle konuştu:

"Çoğu imalat yerlerinde olmak üzere 13 bin 309 kilo kubar esrar, 25 bin 605 kilo toz esrar maddesi ele geçirilmiş, operasyonlarda 470 şüpheli yakalanarak, adli mercilere teslim edilmiştir. Mayıs ayından bu yana yapılan operasyonlarda yaklaşık 48 milyon kök hint keneviri tarlada üretim aşamasında imha edilmiştir. Bunun piyasa değeri 2.5 milyar liraya ulaşmaktadır. Bunu narkoterör mücadelesi çerçevesinde yürütüyoruz. Son operasyon uyuşturucuyla mücadele tarihindeki en büyük operasyondur. Bu korkunç bir rakamdır."

"BU BİR İNSANLIK SUÇUDUR"

Diyarbakır Valisi Mustafa Kıraç, uyuşturucunun insanlık suçu olduğunu belirtirken kırsal kesimde yaşayanlara şu çağrıda bulundu:

"Kendi çocuklarına, kendilerine verilecek zararı ortadan kaldırmak adına, bunların dikim aşamasında güvenlik güçlerine destek vermeliler. Okulların açılması öncesinde böyle büyük bir uyuşturucunun ele geçirilmesi önemlidir. Bu esrarın sahipsiz olduğunu görüyoruz. Sahipleri narkoterör dosyası kapsamında ortaya çıkacak. Ele geçirilen malzemenin sahipleri şu an bilinmiyor. Bunlar daha çok kayıtsız arazilerde ele geçiriliyor. Adli soruşturma sonrası sahibi ortaya çıkar. Hazine arazileri, orman arazileri var. Tacirlerin daha çok okul önlerinde çocuklara pazarlama gayretlerinin olduğunu biliyoruz. Okul önlerinde okul polislerimiz var. Öğrenci velilerinin çocuklarının okul ilişkilerini takip etmesi lazım. Okulların açılması bu tür insanların iştahını kabartabiliyor. O alanlara daha çok dikkat etmemiz gerekiyor."

KCK'NIN OKUL BOYKOTU ÇAĞRISI

Diyarbakır Valisi Kıraç, KCK'nin okul boykotu çağrısına ilişkin soruya verdiği yanıtta ise, okulların eğitim ve öğretim vermek için tüm materyallerin hazır olduğunu söyledi. Vali Kıraç, şöyle dedi:

"16 bin 461 öğretmen, 487 bin öğrencimize hizmet edecektir. Yeni kayıtlarımız yapılmıştır. 30 bin üzerinde yeni kayıt devreye girdi. Diyarbakır'da 1300 okulda 487 bin öğrenci eğitim ve öğretime hazır durumda. Eğitim, öğretim yapmanın gayreti içindeyiz. Çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmek için üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Ülkelerin gelişmişlik seviyesindeki en önemlli kriter eğitim seviyesidir. Telafisi imkansız bir süreci yaşıyoruz. Eğitim çağında çocuğa arzulunan eğitimi vermezsek, sonradan telafisi zor durumlar ortaya çıkıyor. Çocuklara okul çağında bilgileri veremezsek daha sonra bu mümkün değil. Bunu herkes bilmeli. Kamu görevlileri, görevlerinin başında olacak. Onlara kimse çağrı yapamaz. Çocukların eğitim ihtiyaçları için boşluk bırakılmamalı. Bu tür çalışmaları çocukların yapması sözkonusu değildir. Meclis'te bu tür ihtiyaçların karşılanması görüşülebilir. Ama çocuğun okula gitmemesi bu problemi çözmez. Çocuklar okullarında olsunlar. Herkes kendi işini yapsın. Çocuk eğitimini alsın. Türkiye'de yönetim sistemiyle uğraşanlar bu alanlarda yapılması gerekenlerle ilgili yerlerde tartışsınlar."