Frankfurt ve Eskişehir Belediyeleri, Frankfurt Belediyesi’nin tarihi Kaiser Salonu’nda düzenlenen törenle kardeş şehir anlaşması imzaladı.<b...
Abone olFrankfurt ve Eskişehir Belediyeleri, Frankfurt Belediyesi’nin tarihi Kaiser Salonu’nda düzenlenen törenle kardeş şehir anlaşması imzaladı.
Törene Frankfurt Anakent Belediye Başkanı Peter Feldmann, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici, Muavin Konsolos Işıl Işık Civelek, Ticaret Ataşesi Gülay Babadoğan Tarakçıoğlu, Ekonomi Ataşesi Gürol Başaran, Ahmet Aydınlar, Tarkan Akman, Hessen Türk Toplumu Başkanı Erhan Songün, Başkan Yardımcısı Atila Karabörklü, SPD temsilcisi Turgut Yüksel, Yeşiller temsilcisi Hilime Arslaner, Alman - Türk İş Adamları Derneği Başkanı Rukiye Tunç Tuygar, Frankfurt Merkez Camii Derneği Başkanı İrfan Dinç, Almanya’da ve Türkiye’de faaliyet gösteren siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. Törende konuşma yapan Frankfurt Anakent Belediye Başkanı Peter Feldmann Frankfurt’un çok kültürlü yapısına dikkat çekerek, "170 devletten insanın yaşadığı Frankfurt’ta en kalabalık yabancı grubunu 40 bin kişiyle Türkler oluşturuyor. Bugün hepimiz için çok önemli bir gün. Bu kararın belediye meclisimizde grubu bulunan partilerin oy birliği ile alınmış olmasının ise ayrı bir önemi var" dedi. Konuşmasını Türkçe olarak "Sayın Yılmaz Büyükerşen, Frankfurt’a hoş geldiniz ağabey" sözleriyle bitiren Feldmann, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da kutlayarak, "1920 yılında bugün, Atatürk Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurdu. Bugünün şiarı çocuklarımızın geleceğimiz olduğudur. Frankfurt’ta yaşayan Türk kökenli gençlerimizden de bu kardeşlik ilişkilerimizi daha da ileri götürmelerini istiyoruz. Kendilerini Almanya’nın elçileri olarak görmelerini bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Yılmaz Büyükerşen ise bu anlaşmayla uzun bir yolculuğa çıkacaklarını belirterek, "Atacağımız adımlar, en azından kendi bölgelerimizdeki insanlarımız arasında ilişkilerimizi derinleştirmeyi sağlayacaktır. Aynı şekilde, kültürel farklılığı tehlike olarak gören bazı kişilere de yeni bir akıl penceresi açabilecektir. Farklı dil, din, kültürel, sosyal ve ekonomik değerlere rağmen, ortak projeler ve halkın, sivil toplum örgütlerinin desteğiyle iş birliğinin çok iyi bir şekilde ilerleyeceğine inanıyorum" dedi.
(İHA)