FETÖ'nün hain darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Yargıtay üyesi Mehmet Özkan, tutuklu bulunduğu sürenin de göz önüne alınarak tahliyesine karar verildi.
Abone olFetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Mehmet Özkan, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanık Özkan ile avukatı katıldı.
Duruşmada Özkan hakkındaki iddianamenin özeti okundu. İddianamede, sanığın örgüt liderinin talimatıyla Yargıtaya seçilmesine karar verilen isimler arasında yer aldığı, örgüt hiyerarşisine dahil olduğu, örgütün stratejisi ve amaçları doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği belirtildi.
Sanık Özkan, savunmasına, "Vatan haini şerefsizlerce gerçekleştirilen darbe girişimini en samimi duygularımla en sert şekilde lanetliyorum." sözleriyle başladı.
Suçlamaları reddeden Özkan, usul itirazlarını dile getirdi.
Soruşturmanın görevsiz ve yetkisiz makamlarca usule aykırı şekilde yürütüldüğünü öne süren Özkan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında eşinin memleketinde bulunduğunu, hakkında suçüstü hükümlerinin uygulanamayacağını savundu.
Arama ve el koyma işlemlerinin de hukuksuz olduğu iddiasında bulunan Özkan, hakkındaki iddianamenin hukuki değerden yoksun ve geçersiz olduğunu ileri sürdü.
Kimsenin tabi olduğu mahkeme dışındaki bir merci önünde yargılanamayacağını ifade eden Özkan, bunun "tabii hakim" ilkesine aykırı olduğunu savundu.
Aleyhine verilen tanık ifadelerini de reddeden Özkan, bu kişiler hakkında da aynı suçtan soruşturma bulunduğunu, kişilerin bu nedenle içinde bulundukları durumdan kurtulmak için bu şekilde ifade verdiklerini iddia etti.
Sanık Özkan, "Hayatımda örgüt bir yana hiçbir kulübe, derneğe veya vakfa da üye değilim. Şüphelilerin beyanları zanna dayalı, maddi gerçeklere uymayan, kendilerini kurtarmak için verdikleri soyut ifadelerdir." savunmasını yaptı.
Dosyada sivil imamlarla baz çakışması olduğu belirtilen telefonu kızının kullandığını anlatan Özkan, bu kişileri kendisinin de kızının da tanımadığını, baz çakışmalarının tesadüften ibaret olduğunu ileri sürdü. Sanık Özkan, tutuklu bulunduğu sürenin de göz önüne alınarak tahliyesini istedi.
Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Sanığa yurt dışına çıkış yasağı ve en yakın kolluk birimine haftada bir imza verme şartı getirildi.
Sanık hakkında ifade veren eski HSYK üyeleri İbrahim Okur ve Kerim Tosun ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 11 Eylül'e bırakılması kararlaştırıldı.