FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanan Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, "15 Temmuz darbesi gerçekleşmiş olsaydı, beni Silivri'ye bu yapı kapatacaktı. Ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabildim" dedi. Gülen'le görüşmesiyle ilgili ise Ekrem Dumanlı'yı suçladı.
Abone olEski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 14'ü tutuklu 15 eski vali ve kaymakamın yargılanmasına devam ediliyor. Savunmasına geçilen Doğu'da görev yaptığı yıllardan örnekler verirken gözyaşlarını tutamadı. 15 Temmuz darbesinin başarılı olması halinde FETÖ'cülerin kendisini Silivri'ye koyacağını savunan Mutlu, "Ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabildim." dedi.
FETÖ lideri Gülen'le 2012'de hasta olduğu dönemde telefonda 1 kez konuştuğunu savunan Mutlu, "Ben Gülen’i aramadım, Dumanlı beni kumpasa getirerek, beni aradı ve bu görüşme gerçekleşti" dedi.
KONUŞMASINA TÜM SUÇLAMALARI REDDEDEREK BAŞLADI
Hakkında, "Anayası ihlal", "Hükümeti devirmeye teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile "Silahlı terör örgütü üyeliği" ve "Terörizmin finansmanının önlenmesi kanununa muhalefet" suçlarından da 7,5 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talep edilen Hüseyin Avni Mutlu, "Hayatımın 10 yılını terörle mücadelede geçirmis vali olarak terör örgütü üyeliği basta olmak üzere tüm suçlamaları reddediyorum. 15 Temmuz günü darbeye tüşebbes edenleri, tüm destekçilerini şiddetle lanetliyorum, hayatını keybedenleri rahmetle anıyorum" dedi.
GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADIĞI ANLAR
Silopi'de ve Şırnak'taki vali yardımcılıkları döneminde terörle mücadelede geçirdiği yoğun günleri anlatan Mutlu, "İl ve ilçelere saldıran 200 kişilik terör grupları ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda kaleşnikof sesleri vızıltı gibi geliyordu. Hasan Tahsin kucağımda, ağladı. Oğuzhan annesinin kucağında patlamanın korkusuyla irkilirdi" diyerek çocuklarının o günlerden kalma rahatsızlıklarının devam ettiğini söyledi. Mutlu, bu anları anlatırken göz yaşlarına da hakim olamadı.
"CEZAEVİNDE, BİR DEMET NANE BİR DEMET MAYDANOZ BİR DE LİMONLA BAHARI YAŞADIK...
Ailesinden aldığı terbiye üzerine hep devletin yanında olduğunu dile getiren Mutlu, "13 ay sonra huzurunuzdayım. 13 ay boyunca 4 mevsimi cezaevinde geçirdim. İstanbul'a baharlar gelip lalelerinin her tarafı süslediği Mart ve Nisan aylarında, bir bardak içine bir demet nane, bir demet maydanoz ve bir tane limon koyarak manzaramızı zenginleştirip camın önünde baharı öyle yaşadık" dedi.
"SİYAH ÇORABI GÖZ BANDI YAPARAK UYUDUM..."
Cezaevinde 13 ay boyunca gökyüzünde yıldız görmeden gecelerini geçirdiğini söyleyen Mutlu, koğuşun üstündeki projektörlerin yoğun aydınlatması sonucu gece uyuyamadığını bunun içinde siyah çorapla yaptığı göz bandıyla uyumaya çalıştığını söyledi. Sesinin güzel olduğunu belirten Mutlu, cezaevinde daha çok "Aldırma gönül" ve "Akşam oldu hüzünlendim ben yine" şarkılarını severek söylediğini ifade etti.
Bugün işsiz bırakılmış bir vali olduğunu belirten Mutlu, "Ailem geçen ay maaş alamadı. Meslekten çıkarılmış bir idareciyim" dedi.
"DARBE KARŞITI TWEETLER ATTIM"
Mutlu daha sonra iddialara ilişkin savunmasını yaptı. 15 Temmuz darbe girişiminde Altınoluk'ta evinde olduğunu ve saat 23.00 sıralarında olayı haberlerden öğrendiğini belirterek, o gece darbe karşıtı attığı tweetleri okudu. Örgüte ait gazete ve dergi aboneliği olmadığı, 17 yıldır da aynı telefonu kullandığını, Bylock kullanmadığını belirten Mutlu, "Herşeyimiz incelendi. Şeffaf olduğum görüldü. Bu yapıyla bir ilişkim asla olmadı. Hayatım boyunca anayasa ve hukuka bağlı kaldım. İddianamede FETÖ/PDY üyeliğine ilişkin somut bir delil yoktur" dedi.
"VALİ OLARAK HERKESLE GÖRÜŞMEM NORMAL"
İddianamede kendisine yönelik suçlamaların yarısının İçişleri Bakanlığı'nın 2016 tarihli araştırma raporundan alındığını belirten Mutlu, raporda yer alan ve FETÖ üyeleri olduğu belirtilen kişilerle irtibatına ilişkin ise şunları söyledi, "Sorumlu düzeyde 5 kişiyle telefon irtibatımdan bahsediliyor. Ancak bu konuda kimlerle olduğu konusunda açıklama yapılmıyor. Çatı davasında adı geçen 5 kişiyle ilgili de Şerif Ali Tekalan, Mustafa Yeşil, Talip Gül, Mustafa Özcan ve hatırlayamadığım bir kişidir. Bu kişiler rektörler ve valilik itibariyle tanışıyorum. Rehberimdeki kişi sayısı 3 bin 200'dür. Diğer kişilerin hiçbirinde örgüt iltisakları yoktur. Vali olarak herkesle görüşmem çok normaldir. Bu şahısların bugün sorunlu insanlar olmasını tahmin etmem mümkün değildir" dedi.
"AKIN ÖZTÜRK'Ü GÖREV GEREĞİ TANIYORUM"
Ana darbe davası ile Akıncılar Üssü davasının baş sanıklarından olan eski Orgeneral Akın Öztürk'ün rehberinde kayıtlı olduğunu belirten Mutlu, "Diyarbakır Valiliğim döneminde o da hava üst kokumtanlığında Korgeneraldi. İki telefon görüşmesi olmuş bunlarda bayram ve kandildir. Bekir Kolyoncu ve Salih Zeki ile de mesai yaptık birçok asker kişilerle hala görüşüyorum. Lehe delil olması gerekiyor ancak bunlara yer verilmemiş" diye konuştu.
"BYLOCK'U ÖNCELERİ SORSALAR İNGİLİZ BİRİ ZANNEDERDİM"
Hergün 1 saat telefon görüşmesi yapan bir kişi olduğunu belirten Mutlu, görüştüğü bazı kişilerde Bylock çıkmasını bimesinin mümkün olamayacağını söyledi. Mutlu, "ByLockun ne olduğunu önceden sorsalar İngiliz biri filan derdim. Bylock'u bu hadiseden sonra öğrendim" dedi.
"GÖREV SÜREM İÇİNDE YILLIK İZİNLERİMİN TAMAMI 20 GÜNÜ GEÇMEZ"
Siirt, Diyarbakır ve İstanbul gibi üç önemli vilayette dokuz buçuk yıl valilik yaptığını bu durumunda iddianamede örgütün stratejisi doğrultusunda gerçekleştiğinin iddia edildiğini belirten Mutlu, "Ben yurtdışına giden master doktora yapan biri değilim. 3 önemli vilayette nefes almadan çalıştım. 1 defa tek kültür ve turizm bakanıyla yurt dışına çıktım. Dokuz buçuk yıllık valilik görev sürem içinde yaptığım yıllık izinlerimin tamamı 20 günü geçmez. Bu kadar yoğun mesaide çalışan valinin parlatılarak bir yere getirilmesi suçlaması üzücüdür" ifadesinde bulundu.
"KUMPAS OPERASYONLARINDAN BİLGİM YOKTU"
17-25 Aralık operasyonlarını engellediği için dönemin savcılarından Muammer Akkaş'ın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Mutlu, dönemin Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı'nın da ifadesinde kendisi için '18 Aralık hukuka darbe örgütünün üyesi' dediğini ileri sürdü. 17-25 Aralık operasyonları ile 7 Şubat MİT krizine ilişkin öncesinden bilgisinin olmadığını savunan Mutlu, bu konuda emniyet müdürü Hüseyin Çapkın'ın gerekenleri anlattığını söyledi. Devlet yönetiminde istihbarat zaafiyeti olduğunu ve bu şekilde gitmesi durumunda devletin kumpaslarla ve darbelerle her zaman karşı karşıya kalacağını belirten Mutlu, devletin istihbarat konusunda gerekli tedbirleri almasını gerektiğini söyledi.
"15 TEMMUZ DARBESİ OLSAYDI BU YAPI BENİ CEZAEVİNE KAPATACAKTI"
Mutlu, "Şayet 15 Temmuz darbesi gerçekleşseydi, bu yapı beni Silivri Cezaevine kapatacaktı. Bundan tereddütüm yok. Bugün bu mahkemede bu iddialarla yargılanacaktım. Ne Musa'ya ne İsa'ya yaranabiliyorum. Bu durumda ne yapmam gerekiyor Allah'a dua ediyorum ve sizin vicdanınıza teslim olmam gerekiyor. Samimiletle sizin vicdanınıza teslim oluyorum" dedi.
"GEZİ'DE ATTIĞIM TWEETLER BARIŞÇIL GÖSTERİDE BULUNANLARA YÖNELİKTİ..."
Gezi döneminde attığı tweetlerin iddianamede aleyhine delil olarak gösterildiğini belirten Mutlu, "Attığım tweetler Kamu Denetçiliği tarafından rapor haline getirldi. Raporda benim mesajlarımın barış içinde hareket eden gruplara yönelik olduğu ifade ediliyor. Benim tweetlerim şiddet gösterenlere yönelik atılmış tweetler değildir. Bir gerçeği görmemiz gerekiyor. Barış yanlısı ile teröristleri ve şiddet yanlısını ayırmak zorundasınız. Gezi sürecinde attığım tweetlerin muhattabı galeyana gelenleri bu tuzaktan çekip alabilmektir. 9 haziran'da attığım tweetlerin hangi kitleyi hedef aldığı iyi değerlendirilmesi gerekir. Ben halkı uyaran valiyim. Tweetlerim ortada hiçbirini silmedim. Kamu Denetçiliği Ombudsmanı hazırladığı raporunda beni çalışmalarımdan ötürü övüyor" dedi.
"BAŞBAKAN DA TEŞEKKÜR ETTİ"
Mutlu, "Gençlerle dolmabahçe de görüşürken içişleri bakanını aradım. Gençlerle görüşeceğimi söyledim. O da hay hay iyi olur dedi. Devletten habersiz gençlerle toplantı yapmış değiliz. 11 Haziran'da da Başbakan grup toplantısında gençlere yönelik, "Gözlerinizden öperim gençler, artık bu işi bitirin" dedi. Başbakan orada yaptığı açıklamada çalışmalarımızdan ötürü bize de teşekkür etti" diye konuştu.
"GEZİ'DE FETÖ'NÜN OLDUĞU YÖNÜNDE İSTİHBARAT GELMEDİ"
Mahkeme başkanının, "Gezi olaylarında FETÖ'nün bir ilgisinin olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Mutlu, "O gün için Gezi olaylarında FETÖ'nün olduğu yönünde herhangi bir bilgi ve bulguya rastlamadık. Bu konuyla ilgili istihbarat bir bilgi de vermedi. Bilseydik böyle bir şeye fırsat verir miydik. Buna fırsat vermemiz mümkün değildir. İstihbarat gelmeden karanlıkta yol bulamam. Teröriste sert vatandaşa ise yumuşak durdum" şeklinde konuştu.
GÜLEN İLE KONUŞMAMIZ YARIM DAKİKA SÜRMEMİŞTİR
FETÖ/ PDY Terör Örgütü Lideri Fetullah Gülen ile 2012 yılında bir kez irtibatının olduğunu kaydeden Mutlu, bir sivil toplum kuruluşunun Amerika'ya gideceğini ve Fetullah Gülen'in de hasta olduğunu söylemesi üzerine "Ben de geçmiş olsun" dileklerimi iletin dedim. O dönemde Fetullah Gülen ile ilgili olumsuz bir durum yoktu. Ben de adet ve geleneklerimize göre geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Ekrem Dumanlı (Kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) beni Amerika'dan aradı ve telefonu Fetullah Gülen'e verdi. Gülen ile konuşmamuız yarım dakika bile sürmemiştir. Gülen de geçmiş olsun dileklerinin kendisine iletildiğini belirterek, teşekkür etti. Ben Gülen'i aramadım, Dumanlı beni kumpasa getirerek, beni ardı ve bu görüşme gerçekleşti. Ne evvelinde ne de bu söz konusu görüşmenin ardından Gülen ile bir daha görüşmedim" dedi.
DUMANLI'YLA NASIL TANIŞTIĞINI ANLATTI
Ekrem Dumanlı ile nasıl tanıştığına da değinen sanık Mutlu, "Diyarbakır'da Zaman Gazetesi bir resim sergisi açmıştı. Ekrem Dumanlı
ile burada tanıştım ve numaramı aldı ben de onun numarasını aldım. Ve kendisiyle sadece bir kez görüştük bir daha da görüşmedik" diye konuştu.
GÜLEN'İN KİTAPLARI SORULDU
Evinde Fetullah Gülen ile ilgili 2 kitabın çıkmasına ilişkin de "Evimde zengin bir kütüphanem var ve her yelpazeden yaklaşık 2 bin kitabım var. Görevden ihraç edildikten 10 gün sonra gözaltına alındım. Eğer benim endişelerim olsaydı bu 10 gün süre içinde kitapları ortadan kaldırabilirdim" ifadelerini kullandı.
"DUYDUĞUM ACI VE IZDIRABI GÜNLÜKTE YAZDIM"
Oğlunu Samanyolu Özel Fen Lisesi Mezunu olduğunun sorulması üzerine Mutlu şunları söyledi: "Oğlum matematik
zekası olan bir çocuktu. Ancak Fen Lisesi arzusu vardı ancak yeterli puanı bulamadı ve O dönemde Ankara'da Samanyolu
Özel Fen Lisesi'ni tercih etti. Yeri gelmişken söyleyeyim 2007 yılında tutuğum günlükte de oğlumu bu liseye gönderdiğim
için oğlumdan uzak kaldığım için duyduğum acı ve ızdırabı da orada yazdım. Onu da delil olarak dosyaya sunabilirim" dedi.
TAHLİYESİNİ VE BERAATİNİ İSTEDİ
Kapatılan "Kimse Yok Mu Derneği'ne" yaptığı 20 TL'lik yardımın örgütü yardım olmadığını, o dönem yasal bir dernek olduğunu
kaydeden Mutlu, İHH'ya da yetime yardım edilsin diye bağışta bulunduğunu kaydetti. Mutlu masumiyetinin de gözönünde
bulundurularak beraatine ve tahliyesine karar verilmesini istedi.