BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Eski Ülkücülerden ezber bozan çıkış!

Eski ülkücülerden, Anayasa için ezber bozan ifadeler...

Abone ol
Uşak'ta yaşayan eski ülkücüler, 12 Eylül referandumunda 'evet' oyu için köy köy gezeceklerini açıkladı. Başbakan Erdoğan'ın mecliste gözyaşı dökmesinin kendilerini de ağlattığını ifade eden eski bir ülkücü, "Bu pakette Allah rızası var. Vicdanı olan insanlar ve ülkücüler bu pakete 'evet' oyu vermelidir" dedi
 

AK Parti Uşak Milletvekilleri Mustafa Çetin ile Nuri Uslu ve İl Başkanı Hilmi Alper ile Merkez İlçe Başkanı Nuri Demir, 1980 darbesinde günlerce işkence görmüş eski ülkücüleri ziyaret etti. 1980 darbesinde 90 gün işkence gördüğünü ve idamla yargılanıp 11 yıl cezaevinde yattığını söyleyen İsmail Ağır ile Kemal Koparan, ziyaret sırasında duygulu anlar yaşadı. İsmail Ağır'a ait otoparkta gerçekleşen ziyaret sırasında Başbakan Erdoğan'a teşekkür ettiklerini anlatan İsmail Ağır, yaşadıkları işkenceleri dilegetirdi. Darbe sırasında İsrail'in Filistinlilere yaptığı işkenceden daha ağır işkencelere maruz kaldıklarını söyleyen İsmail Ağır, referandum için köy köy gezip yaşadıkları işkenceleri anlatarak halktan 'evet' oyu isteyeceklerini söyledi.

ÜLKÜCÜLÜĞÜ ÜSTADLARDAN ÖĞRENDİK
1980 darbesi sırasında Uşak Ülkü Ocakları Başkanlığı görevini yürüttüğünü ve suçsuz yere tutuklandıklarını söyleyen İsmail Ağır, şöyle konuştu: "Darbe sırasında çok büyük işkenceler gördüm. Arkadaşlarım ve ben 90 gün boyunca akla gelmeyecek işkencelere maruz kaldık. Hala vücudumuzda o dönemin izlerini taşıyoruz. Allah, din kitap küfrederek işkence ettiler. Yanımdaki bazı arkadaşlarımız idama gitti. Ne şekilde ve hangi şartlarda idama gittiklerini biz biliyoruz. Biz ülkücülüğü Seyyid Ahmet Arvasi ve Necip Fazıl gibi üstadlardan öğrendik. Gerçek manada ülkücülüğün ne demek olduğunu biz biliriz. O dönemin ülkücüleri çok farklıydı ve namazlarımızı kazaya dahi bırakmazdık. Bugün Anayasa değişikliği paketi hakkında yapılan tartışmalar bizi üzüyor. Kendi partimizin bu konudaki tavrı bizim vicdanımızı ve hatıralarımızı sızlatıyor. Çünkü darbenin ve çekilen acıların ne demek olduğunu bugünkü parti yönetimi değil bizler biliyoruz."
 

BAŞBAKAN GÖZYAŞI DÖKERKEN BİZ DE AĞLADIK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın meclis kürsüsünde darbe döneminde idam edilen gençlerin yaşadıklarını anlattığı sırada gözyaşı dökmesinin kendilerini duygulandırdığını anlatan İsmail Ağır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan Erdoğan mecliste gözyaşı döktüğü sırada hanımla evde oturuyorduk. Sayın Başbakan gözyaşı dökerken ben hanımıma sırtımı dönerek gözyaşlarımı göstermemeye çalıştım. Bir baktım hanımda ağlamaya başladı. Başbakan ağladıkça bizde ağladık aynı duyguları birlikte yaşadık. Çünkü biz gönülden gönüle rahmet kapısı olduğunu biliyoruz. Aynı duyguları farklı mekanlarda aynı anda yaşadık o gün. Allah kendisinden razı olsun. İşkence yaşayan bizler için gözyaşını Başbakan değil Genel Başkanımız Devlet Bahçeli dökmeliydi. Ama olmadı. Biz darbe anayasasını değiştirmek için halis niyet gösteren Sayın Başbakan'a sürekli teşekkür ve dua ediyoruz. Çünkü bu paketin içinde iddia edildiği gibi AK Parti ya da diğer siyasi partilerin çıkarları değil halkın çıkarları var. İşkence görmüş bizlerin
çıkarları var. Burada bir iyi niyet var. Bu iyi niyete biz duygusuz kalamazdık. Sayın Başbakan gözyaşı dökerek darbelerin önünü kesmeye çalışıyor. Biz eski ülkücüler olarak değişiklik paketi nedeniyle Başbakan'a ısmarlama değil gönülden dua ediyoruz. Bu siyaset değil. Referandumda kullanacağımız oy seçim oyu değil. Bu insani ve vicdani bir durum. Anayasa değişiklik paketine vicdanı olan tüm insanlar evet demeli. Darbe dönemlerinde işkence gören ülkücü kardeşlerimizde mutlaka evet oyu kullanmalıdır. Vicdanı olan her ülkücü bu pakete destek verir"

BÜLENT ABİ'Yİ KORUMAK İSTEDİK
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın darbe döneminde kendilerine yıllarca yardım ettiğini ve kendisine büyük bir minnet duyduklarını da anlatan İsmail Ağır, sözlerine şöyle devam etti: "İzmir'de işkence gördüğümüz dönemlerde genç bir avukat olan Sayın Bülent Arınç, bizlere yıllarca yardım etti. İdamla yargılandığımız o dönemde 11 yıl cezaevinde yattık. O dönem bizim yanımıza kimse gelemiyordu, herkes korkuyordu. Bülent Arınç, bizim için sürekli para toplar arkadaşlarımıza getirirdi. Yaklaşık 6 yıl bu
şekilde bize tek başına sahip çıktı. Biz kendisini bu nedenle Bülent Abi olarak biliriz. Anne babamızın ve yakınlarımızın dahi korkup bize yardım edemediği o dönemde sürekli destek oldu. Bir süre önce kendisi ile ilgili suikast iddiaları ortaya çıkınca arkadaşlarla bir araya gelip Bülent Abi'yi devletin görevlileri koruyamıyorsa gidip biz koruyalım diye düşündük. Çünkü devletin görevlileri onu korumak adına canını ortaya koymaktan çekinebilir. Ama biz yıllarca arkadaşlarımıza kol kanat geren Bülent Abi
için gerekirse canımızı siper ederiz diye konuştuk. İddialar yatışınca biz de bu düşüncemizden vazgeçtik. Şimdi yılarca her türlü riski alarak bize yardım eden bu insanın ve partisinin darbe Anayasası'nı değiştirmeye çalıştığı bu pakete hayır diyebilir miyiz? Bu pakete biz karşı çıkarsak vefasızlık etmiş oluruz"

'EVET' OYU İSTEYECEĞİZ
Uşak'ta 1980 darbesinde işkence görmüş yaklaşık 20-25 ülkücünün bulunduğunu bunların bazılarının bugün Avrupa'da yaşadığını da sözlerine ekleyen İsmail Ağır, sözlerine şöyle devam etti: "Biz eski ülkücüler olarak referandumda 'evet' oyu kullanacağız. Bununla da yetinmeyip köy köy mahalle mahalle gezerek 'evet' oyu isteyeceğiz. Bu işi herhangi bir siyasi parti ile değil arkadaşlarımızla yapacağız. O dönem beraber işkence gördüğümüz bugün Avrupa'da yaşayan arkadaşlarımız bizi her gün arayıp bu konuda
uyarıyor. Arkadaşlarımızla bir araç alıp köy gezilerine başlayacağız. Henüz başlamadık ama birkaç gün içinde başlayacağız. 12 Eylül gününe kadar yaşadığımız işkenceleri halka anlatıp 'evet' isteyeceğiz. Herkesin ö dönem yaşanan acıları bilmesi ve referandumda ona göre oy vermesi gerekiyor."

AK Parti Milletvekilleri Mustafa Çetin ve Nuri Uslu ise Ağır'ın anlattıkları karşısında duygulandıklarını ifade ederek kendisine teşekkür etti. Paketin AK Parti iktidarının çıkarlarını içerdiği yolundaki iddialarında gerçeği yansıtmadığını anlatan milletvekilleri halkın sağduyusuna güvendiklerini de dile getirdi.