Eski PKK mensupları, "Cezaevlerinden Çıkan Siyasi Tutuklu ve Hükümlüler İnisiyatifi' adı altında bir birlik kurdu.
Abone olAvrupa Birliği'ne giriş sürecinde çıkarılan uyum yasaları ve OHAL'in kaldırılmasıyla birlikte Diyarbakır'da bir ilk gerçekleştirildi. Cezaevinden çıkan PKK mensupları, 'Cezaevlerinden Çıkan Siyasi Tutuklu ve Hükümlüler İnisiyatifi' adı altında bir birlik kurdu. Cezalarını tamamlayarak cezaevinden çıkan PKK'lılar, Büyükşehir Belediyesi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek Türk askerinin Irak'a gönderilmemesini ve KADEK'in başlatmış olduğu ateşkese karşılık verilmesini istedi. Toplantıyı başta DEHAP'lılar olmak üzere bir çok sivil toplum temsilcisinin de aralarında bulunduğu kalabalık bir grup izledi. Toplantıda, PKK ile ilgili davadan yargılanan ve 22 yıl hapis cezasını tamamlayarak salıverilen Salih Ağaç inisiyatif adına söz aldı. Türkiye'nin değişim ve uygarlaşma açısından büyük fırsatlar yakaladığını belirten Ağaç, "Bizler, çatışmalı bir dönemin sonucu olarak cezaevlerine giren, bu sürecin çelişki ve acılarını en yoğun ve en yakın bir biçimiyle yaşayan, bunun için bedeller ödeyen, uzun yıllar cezaevinde kaldıktan sonra dışarı çıkan insanlarız. Cezaevlerinden çıkanlar olarak, Türkiye'nin yaşadığı sorunlara baktığımızda gördüğümüz, ciddi bir tıkanma, darlaşma ve kutuplaşma gerçeğidir. Türkiye değişim ve uygarlaşma açısından büyük fırsatlar yakalamıştır. Bunun en somut ifadesi, çatışmasız geçen son 5 yıllık süreç ve bu sürecin oluşturduğu olanaklardır. Bizler de tanık oluyor, görüyor ve yaşıyoruz" dedi. Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ı savunan Ağaç, Türkiye'nin Irak'a asker yollama gibi kararlardan vazgeçmesi gerektiğine inandıklarını da belirterek, "Yeniden çatışma ortamına dönülerek binlerce gencimizin yaşamını yitireceği veya bizim gibi ömürlerinin en güzel yıllarını ağır acılar yaşayarak cezaevlerinde geçirecekleri kaygısını taşıyoruz. Sorunları derinleştirerek çözümsüzlüğü besleyen KADEK genel başkanına uygulanan tecriti, süreci zorlayıcı buluyoruz. 5 yıldır uygulanan tek taraflı ateşkesin çift taraflı ateşkese dönüşmesi için gerekli olan azami çabanın taraftarca sergilenmesi, barış ve uzlaşıcı ortamın kalıcı hale getirileceği inancını taşıyoruz. Kürtlerin ana dilde eğitim, yayın ve kimlik hakkı başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan demokratik hak ve özgürlüklerin tanınmasını anayasal teminata alınmasını ivedi bir ihtiyaç olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu. Devlet karşıtı olmadıklarını, Pişmanlık Yasası gibi uygulamalarla Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözülmediğini de kaydeden Ağaç, "Genel bir af, toplumsal barışı sağlama yönünde önemli bir adım olacaktır. Cezaevinden çıkan ve çıkacak olanların yasal ve demokratik sürece katılımı önünde engel olan anti demokratik yasaların kaldırılıp siyaset yapma hakkını tanıyacak düzenlemelerin biran önce yapılmasını istiyoruz. Yıllardır siyasi yasak durumunda olup fişlenmişiz. Çoğumuzun bu siyaset yasağı ve fişlenme durumu ömür boyu sürecektir. Bu konuda gerekli yasal düzenlemeler yapılmadan daha önce sürecin akışına bırakılan demokratik kimliğimizi yansıtan bir tutumla karşı karşıyayız. Açıkça belirtmek gerekir ki böyle bir durumda cezaevinden çıkmış olmamızın bir anlamı kalmıyor. Oysa demokratik kimliğimizle topluma katıldığımız sorunların çözümünde rol oynadığımız oranda anlam kazandırabiliriz. Bizler devlet karşıtı değiliz. Kürt sorununu yasal demokratik yollarla çözüleceğine inanmaktayız. Sorunların demokratik birlik içinde diyalog yoluyla aşılacağı görüşündeyiz" şeklinde konuştu. Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan basın toplantısının ardından yaklaşık 700 kişilik katılımcı grup, olaysız bir şekilde dağıldı.