Eski İsrail Başbakanı Barak konuştu: Bu olursa Gazze'de savaş bitebilir

İsrail'in eski başbakanı Ehud Barak Gazze'de yaşanan katliamın ancak hükümetin ve piramidin tepesindeki kişi olan Netenyahu'nun değişmesiyle bitebileceğini kaydetti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları devam ediyor. 7 Ekim'den bu yana süren saldırılarda, binlerce masum hayatını kaybetti ve binlercesi de yaralandı.

Sivil yerleşim birimlerine yapılan hava saldırıları, uluslararası toplumu derin endişeye sevk ederken, bölgedeki insanlık dramı daha da derinleşiyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yönelik protestolar ve itirazlar da sürüyor.

Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin değişmesiyle "Gazze'de savaşın bitebileceği" değerlendirmesinde bulundu.

"Zaferle çıkabiliriz ve çıkmalıyız." 

İsrail'in Kanal 12 televizyonunun internet sitesinde yazısı yayımlanan Barak, Netanyahu hükümeti'nin 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin "9 ay süren savaşın ardından kritik bir noktadayız. Zaferle çıkabiliriz ve çıkmalıyız." ifadelerini kullandı.

Barak, İsrail'in "cesaret, bilinç ve hatalarını kabul etmeye" ihtiyacı olduğunu belirterek, "gerçeklerle yüzleşilmesi ve boş sloganların arkasına saklanılmaması" gerektiğini vurguladı.

"Hükümetin ve piramidin tepesindeki kişinin (Netanyahu) değiştirilmesi gerekli." ifadelerine yer veren Barak, İsrail'in kazanmasının tek yolunun "her şeyi yeniden inşa etmek olduğunu" kaydetti.

Barak, ayrıca Gazze'deki İsrailli esirlerin serbest bırakılması için "müzakerelere derhal başlanması" ve "mümkün olan en iyi anlaşmanın yapılması" çağrısında bulundu.

"Hamas'ın yok edilmesi yıllar alır" 

"Hamas'ın askeri kapasitesinin yok edilmesinin yıllar alacağını" savunan Barak, "Stratejik karar alamayanların savaşı bitiremeyeceğini ve uzun vadede başarısızlığa uğrayacağını unutmayalım." ifadeleriyle Netanyahu hükümetini eleştirdi.

Gazze Kasabı'nı koltuktan indirmenin yollarını söyledi

Barak, Netanyahu'nun koltuktan indirilmesinin yolunun, İsrail'de muhalefet ve gençlik hareketi liderleri öncülüğünde halkın "şiddet içermeyen sivil itaatsizlik eylemleri, devlet kurumlarının işlemez hale getirilmesi ve Meclis önünde oturma protestosu" yapmasından geçtiğini vurguladı.