Yeniden yargılamanın bugünkü 11. duruşmasına; Zana, Dicle, Doğan ve Sadak ile avukatları katıldı.
Abone olYeniden yargılamanın bugünkü 11. duruşmasına; Zana, Dicle, Doğan ve Sadak ile avukatları katıldı. Duruşmayı, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan ile bazı büyükelçiliklerin temsilcileri, DEP'lilerin yakınları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri izledi. Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, savunma avukatlarının tanık olarak gösterdiği, Zana tarafından kaçırtılarak bölücü terör örgütü üyesi yapıldığı ileri sürülen Ali Dursun'un ifadesinin alınması için Bursa Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazılan talimata cevap verilmediğini bildirdi. Savunmalarına devam eden DEP'lilerin avukatları, yeniden yargılamanın usulüne tepki göstererek, ilk yargılamanın ve verilen hükmün gölgesinde kalındığını ileri sürdüler. Avukat Yusuf Alataş, yeniden yargılama kararıyla ilk yargılama hükmünün ortadan kalktığını savundu. Yeniden yargılamadaki tanık ifadelerinin müvekkillerinin aleyhine değerlendirilemeyeceğini öne süren Alataş; Zana, Dicle, Doğan ve Sadak'ın ceza almasına dayanak olan konuşmaların yasadışı örgütle organik bağları olduğunu göstermeyeceğini ve yasal değişikliklerle bu konuşmaların artık suç sayılamayacağını iddia etti. Alataş, bu durumda müvekkillerinin infazlarının durdurulması taleplerinin reddedilmesinin, ilk yargılamadan farklı bir karar çıkmayacağı izlenimi doğurduğunu belirterek, ''Madem mahkemede böyle bir düşünce var, o zaman yeniden yargılamanın mantığı ne? Yargılama bir an önce sonuçlandırılsın'' diye konuştu. DEP'lilerin 10 yıldır cezaevinde olması nedeniyle içinde bulundukları mağduriyeti dile getirdiklerini anlatan Alataş, serbest bırakılmalarının maddi ve manevi kayıplarını bir nebze olsun giderebileceğini, ancak ailelerinin kayıplarının telafi edilemeyeceğini söyledi. Alataş, müvekkillerinin infazının durdurulmasını talep etti. Avukat Hasip Kaplan ise müvekkillerinin cezalarını doldurmalarına 1 yıl 4 ay kaldığını anımsatarak, ''Mahkeme, yargılamayı uzatıp bu süre sonunda beraat kararı verecek olursa, yargılama içinde yargısız infaz yapılmış olacak'' diye konuştu. Kaplan, müvekkillerinin serbest bırakılmasını, kararın Resmi Gazete ya da günlük bir gazetede ilan edilmesini istedi, soruşturmanın genişletilmesi talebini içeren dilekçesiyle birlikte DEP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı döneme ilişkin TBMM tutanaklarını mahkemeye sundu. DEP'lilerin diğer avukatları da müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep ettiler. Mahkeme heyeti, kısa aranın ardından, Cumhuriyet Savcısı'nın da görüşü doğrultusunda, soruşturmanın genişletilmesi talebinin reddine, tanık Ali Dursu için yazılan talimat cevabının beklenmesine ve suçun vasıf ve mahiyetine göre hükümlülerin infazlarının durdurulması taleplerinin reddine karar vererek, duruşmayı 12 Mart tarihine erteledi. Türkiye-AB Karma Parlamentosu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, duruşmadan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki iyimserliğin bugün mahkemede görüleceği düşüncesiyle geldiğini, ancak hayal kırıklığına uğradığını söyledi. ''Sanırım artık yargıç ve savcıların kendi kararlarını verme zamanı gelmiştir'' diyen Lagendijk, yargıçların, büyüyen, sürekli değişen Türkiye'nin mi yoksa, küçücük, kendi adasında yaşayan bir ülkenin vatandaşı olup olmama konusunda karar vermesi gerektiğini öne sürdü. Lagendijk, hükümetin ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, DEP'lilerin tahliyesinin Türkiye açısından önemli bir adım olacağını düşündüklerini, ancak hakimlere müdahale etme durumunda olmadıklarını ifade ederek, olumlu bir atmosfer yaratma konusunda sorumlulukları bulunduğunu kaydetti. Ankara 1 No'lu DGM, kapatılan DEP'in eski Diyarbakır milletvekilleri Dicle ve Zana, eski Şırnak milletvekilleri Doğan ve Sadak'ı, terör örgütü PKK'nın liderlerinden aldığı emir ve talimat doğrultusunda ülke içinde ve dışında yoğun bölücü faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''yasadışı örgüt üyeliği'' fiilini düzenleyen 168-2 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ''ceza artırımını'' öngören 5. maddesi uyarınca, 15'er yıl ağır hapis cezasına mahkum etmişti. AB'ye uyum yasaları çerçevesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının yeniden yargılanma nedeni sayılması yönünde düzenleme yapılması dolayısıyla, DEP'lilerin yeniden yargılanmalarına başlanmıştı.