BIST 9.460
DOLAR 34,54
EURO 36,10
ALTIN 3.008,92
HABER /  GÜNCEL

Eski bir milli eğitim bakanı kulağına eğilip bunları anlatmış!

Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, eski Milli Eğitim Bakanları'ndan birinin bir kaç yıl önce "Biliyor musun kimse bilmez ama..." diyerek kendisine anlattıklarını bugünkü köşesine taşıdı.

Abone ol

Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, bugünkü köşesinde ilginç bir iddiada bulundu.

Yazar Acet, birkaç yıl Milli Eğitim Bakanlığı yapan bir isimle sohbette bulunduğunu ve o sohbette, hiç kimsenin bilmeyeceği bir şeyi bakanın, bizzat kendisine söylediğini yazdı.

Yeni Şafak yazarı, dönemin bakanının "Kırmızı Kitap"ın kendi bakanlığında da olduğunu ama onun da artık kaldırıldığını, anlattığını dile getirdi.

İşte, Mehmet Acet'in, "Eğitimde müfredat değişimi - Yetmez ama evet" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle: 

"Birkaç yıl önce dönemin milli eğitim bakanlarından biri, bir sohbet sırasında kulağıma eğilip 'Biliyor musun?' diye bir soru sorup şunları söylemişti:

'Hiç kimse bilmez ama şu yakın zamana kadar Milli Güvenlik Kurulu’ndakine benzer bir kırmızı kitap da bizim bakanlıkta vardı. Yeni kaldırdık.'

Kırmızı kitap ne demek?

Gelenin gidenin uymak zorunda olduğu, kırmızı çizgilerle sınırları belirlenmiş şartlar manzumesi.

Duyunca şaşırmadım tabi.

Zira eski Türkiye’nin, insanı okuyunca esas duruş pozisyonu almaya zorlayan askeri bildirilerinin çoğunun içinde, mutlaka eğitim alanına giren başlıklar da olurdu.

İsterseniz 10 yıl önce 27 Nisan 2007’de literatüre ‘e-muhtıra’ diye geçen malum metni dönüp bir daha okuyun.

O metnin ağırlıklı bölümünde, Anadolu’nun çeşitli illerinde yapılan bir takım etkinlikler, dönemin öcü kavramı ‘irtica’ başlığı altında toplanıp, 'Bu gidişata izin vermeyiz' sopasıyla bir muhtıra diline çevrilmişti.

Sonra, asker asli işine yöneldikten sonra bildiriler dönemi de kapandı.

Günümüzde eğitim işlerinin ‘jandarmalığını’ eski Türkiye’nin kırmızı kitaplarına ‘yancılık’ yapan bir takım sivil toplum kuruluşları ve siyasette de elbette CHP yürütüyor."