Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanları Ersümer ve Çakan'ın yargılanmalarına devam edildi.
Abone olBugünkü duruşmada söz alan Ersümer, Sayıştayın hazırladığı ve ''enerji ihalelerinde devletin zarara uğratıldığını'' iddia eden raporu eleştirdi. Ersümer, ''Başbakanın Danıştay kararını eleştirdiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın yargının siyasallaştığını dile getirdiği bir dönemde ben de Sayıştay ile ilgili konuşmak istiyorum'' dedi.
Ersümer, enerji raporuna konu olan ihalelerin ilk imtiyaz sözleşmesinin 1985 yılında imzalandığını, aradan geçen 21 yılda konu ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığını ifade etti. Sayıştayın yasa ve mevzuatlara uymadan, yetkisi dışında bir rapor düzenlendiğini iddia eden Ersümer, raporda birçok şeyin ihmal edildiğini öne sürdü. Ersümer, mevcut yönetimin Sayıştayın söz konusu raporu ile ilgili hiçbir işlem yapmadığını söyledi. Cumhur Ersümer, ''Bu raporda, Meclis Soruşturma Komisyonuna delil üretmek ve uydurma raporu Yüce Divan huzuruna getirme çabası hissetim'' diye konuştu.
Dönemin Enerji ve Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Yurdakul Yiğitgüden ve Müsteşar Yardımcısı Atıf Danışman'ın tanık olarak dinlenildiği duruşma, 21 Temmuz'a bırakıldı. Gelecek duruşmada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de tanık olarak dinlenilecek.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen dönemin Enerji ve Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Yurdakul Yiğitgüden, 5.5 yıl müsteşarlık görevini yürüttüğünü, göreve geldiğinde enerji krizinin kapıda olduğunu söyledi.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in, enerji konusunda bir çalışma yapılmasını istediğini kaydeden Yiğitgüden, 2003 yılından sonra da enerji sıkıntısının devam edeceği yönünde bir raporun ortaya çıktığını bildirdi.
Doğalgaz çevrim santrallerine ihtiyaç duyulmasına sebep olan doğalgaz ihtiyacının nasıl belirlendiğinin sorulması üzerine Yiğitgüden, ihtiyaç olmadığı halde santral yapımına kalkışıldığı gibi bir iddia bulunduğunu anımsattı. Böyle bir ''komplo teorisi''nin kimsenin aklına gelmeyeceğini ifade eden Yiğitgüden, doğalgaz konusunda o dönem veya daha önceki dönemlerdeki cumhurbaşkanları, başbakanlar ve bakanların birçok görüşmeler yaptıklarını anlattı.
Yiğitgüden, bu ziyaretlerde gaz talep tahminlerinin artırılmasını hedeflemek gibi bir iddianın gerçek olamayacağını kaydetti.
''HİÇBİR YILIN ENERJİ PLANI TUTMADI''
Enerji planlarının girdilerinin tamamının Devlet Planlama Teşkilatından gönderildiğini ifade eden Yiğitgüden, ''Planlama olarak mucize sonuçlar getiren bir sistem yok. Ne verirseniz onu alırsınız. Planlamalarda hiçbir yılın planı tutmamıştır. Politik ve siyasi istikrarın sağlanamaması nedeniyle bu planlar tutmuyor'' diye konuştu.
Yiğitgüden, dizayn hataları veya yenileme çalışmaları yapılmadığı için
santrallerin hiçbirinin tam kapasite çalışamayacağını, yüzde 50 kapasiteyi aşamayacağını savundu. Yiğitgüden, enerji potansiyelinin, santrallerin tam kapasite çalışacağı tahminine göre hesaplandığını, bu nedenle hep açık verildiğini bildirdi.
Soruları da yanıtlayan Yiğitgüden, yapılan enerji ihaleleriyle ilgili Cumhur Ersümer'in telkin veya talepte bulunmadığını söyledi.
Yiğitgüden, ''Keşke o dönemde çok iyi fiyatla alınmış projeler iptal edilmeseydi, şimdi 2008-2009 yıllarında enerji sıkıntısı beklenmezdi''
dedi.
''BAKANIN BİR TALİMATI OLMADI''
Tanık olarak dinlenilen dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Atıf Danışman, o dönemde İhale Değerlendirme Üst Komisyonu üyeliği de yaptığını, ihalelerle ilgili Cumhur Ersümer'in kendisine talimatının olmadığını kaydetti.
Davaya konu ihalelerin göreve gelmeden önce başlatıldığını anlatan Danışman, ''Doğru bildiğimiz şekilde kararları aldık, bana yöneltilen bir baskı olmadı'' dedi.
Danışman, dava konusu iddialara ilişkin bazı soruları, ''konuyu bilmediğini veya hatırlamadığını'' söyleyerek yanıtladı.
Tanıkların dinlenilmesinin ardından ara kararı açıklayan Tülay Tuğcu, duruşmanın 21 Temmuza bırakıldığını bildirdi.
Gelecek duruşmada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen tanık olarak dinlenilecek.
