BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Eski bakandan kritik AK Parti uyarısı

Sanayici, Ticaret ve Sanayi eski bakanı, Ali Çoşkun, AKP'nin lider partisine dönüşme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi

Abone ol

AK Parti'nin ilk ekonomi programını yazan eski bakanlardan Ali Coşkun'dan AK Parti için kritik bir öneri geldi:

"AK Parti'yi kadro hareketi iktidar yaptı, partinin iktidardaki başarısın da kadro partisi olmasının önemi büyük. Biz bu partiyi lider partisi olarak kurmadık, kadro partisi olarak kurduk. Ancak AK Parti kadro partisinden lider partisine dönüşüyor. Türkiye'nin sıkıntısı bu"

Çoşkun, son yıllarda siyasetin ekonominin çok önüne geçtiğine de dikkat çekerek ekonominin önünü açacak siyasi istikrarın bozulduğu uyarısında bulundu.

"İSTİKRAR BOZULDU"

UİC-Uluslar arası İşbirliği Platformu tarafında bu yıl ikincisi düzenlenen II. Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi'nde, AK Parti'nin ilk ekonomik programını yazan isim olarak iktidarın 9 yılını Gazeteport'a değerlendiren Çoşkun, AK Parti iktidarının ilk 4 yıldan sonra önceliğini ekonomiden siyasete kaydırdığını ve iktidar-muhalefet arasındaki çekişmelerin istikrarı bozduğunu söyledi.

"HÜKÜMET VE MUHALEFET İSTİKRAR KONUSUNDA BAŞARISIZ"

Türkiye'nin geriye dönüp baktığında ders alması gereken en önemli konunun istikrar olduğunun altını çizen Ali Çoşkun, hükümeti ve muhalefeti siyasi istikrarın devam etmesi noktasında başarılı bulmadığını söyledi. Çoşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2002 yılında AK Parti iktidar teslim aldığında Türkiye çok talihsiz bir durumdaydı. Ekonomik kriz had safhadaydı. Enflasyon, faiz, işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve halkın belini büken hayat pahalılığı ciddi ve acil çözüm bekleyen sorunlardı. İlk 3,5 sene Türkiye'nin o darboğazlardan kurtulup, kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayarak hastayı ayağa kaldırmak gerekiyordu.

Ancak daha sonra yavaş yavaş ağırlık siyasete kayarak ekonomik tedbirlerin önüne geçmeye başladı. Hala devam eden partiler arası çekişmelerle 3,5 -4 yılda sonrasında istikrar biraz bozuldu. Geriye dönüp baktığımızda ders alacağımız en önemli şey şudur, istikrar. İstikrarın olmadığı dönemlerde kesimler arasında sosyal barışı kurmak zordur. Sosyal barışın kurulmadığı ortamda ekonomiyi istikrar içinde geliştirmek mümkün olmuyor. Geçen yıllar başarının katlanarak gittiği yıllardı. Gerçek bu. Ama siyasi istikrarın devam etmesi yönünde hem muhalefet hem de iktidar tarafında başarılı bulmuyorum."

"GİZLİ İDEOLOJİLERİ ANAYASA MONTE ETMEK İSTİYORLAR"

Yeni anayasayla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Ali Çoşkun, iktidar ve muhalefet partileri arasındaki anlaşmazlığın gerginliğin tırmanmasına ve siyasi istikrarın bozulmasına neden olduğuna işaret ederek, partilerin kendi ideolojilerini anayasaya monte etme çabasında oldukları yorumunda bulundu.

Çoşkun, "Halk, sivil idarenin sivil bir anayasa yapmasını istiyor. Ancak, hem iktidar muhalefet partilerinin tutum ve davranışlarına baktığımda herkes kendi ideolojisinde ortaya koyduğu ya da gizlediği konuları yeni anayasaya monte etmek istiyor. Yeni anayasa üzerinde bir uzlaşı sağlanamazsa gerginlikler daha da artacak. Bir diğer sıkıntıda bu" dedi.

"ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE"

Geçmiş yıllara göre Türkiye ekonomisin çok daha iyi bir durumda olduğunu kaydeden Ali Çoşkun, Türkiye'nin üç temel sorununa dikkat çekerek şu tespitlerde bulundu:

"Sıkıntılardan birincisi bütçe açıkları. Şu anda dengeli gidiyor ama çok sağlıklı bulmuyorum. Özelleştirmelerden, vergi barışından gelen paralarla bütçe dengelendi. İkincisi sıcak para. Sıcak para, Türkiye'de her an tehlike yaratabilir. Ama en büyük tehlike cari açık. 70 milyar doları aştı. İthalat- ihracat arasında denge kurulamıyor. Kurda son aylarda değişİmler var. Bu ithalatı frenliyor ama yetmez. Avrupa'da, ABD' de başlayan ve yeniden ayağa kalkan kriz, Türkiye'ye doğrudan olmasa bile dolaylı yoldan gelir. ABD ile serbest ticaret bağlantılarımız çok iyi değil ama Avrupa ile iyi. Avrupa'nın başı ağrırsa bizim nezle olma ihtimalimiz var. Onun için bu rehavete kapılmamak lazım. Türkiye'ye bir şey olmaz demekle olmaz, tedbir almalıyız. Bir doktor hastasına sen öleceksin demez. Çok kritik bir durumuz yok ama çok dikkatli olmak gerekiyor."

"MERKEZ BAŞARILI AMA ETKİLİ OLAMIYOR"

TOBB başkanlığı yaptığı dönemde Merkez Bankası'nın bağımsız hale gelmesiyle konusunun sürekli gündeminde olduğunu vurgulayan Ali Çoşkun, Merkez Bankası'nın hükümetten tamamen bağımsız ya da hükümet programlarına zıt hareket etmesinin de mümkün olamayacağını söyledi.

"BÜTÇE AÇIĞI GİZLİ TEHLİKE"

Merkez Bankası'nın politikalarını son derece başarılı bulduğunu ve yeni başkan Erdem Başçı'yı takdir ettiğini ifade eden Çoşkun, bankanın politikaları ve son aylardaki müdahaleleri ile ilgili şunları söyledi:

"Merkez'in bu dönemde piyasalara müdahale etmesi gerekiyor ama onunda etkisi sınırlı oluyor. Merkez, döviz ihalesine çıkıyor, döviz alıyor ya da satıyor ama piyasada etkili olamıyor. Sıcak paranın borsa da ya da finans kurumlarında bu kadar etkili olduğu bir dönemde Merkez Bankası'nın küçük operasyonlarının çok etkili olmadığı ortada. Tekrar söylüyorum, cari açık ciddi sorun. Sıcak para sorun ama gizli duran ama her an ortaya çıkabilecek bütçe açığı daha da ciddi bir sorun."

"İYİMSERİM AMA AVRUPA'YA DİKKAT"

"Küresel ekonomideki çalkantılara rağmen iyimserliğimi kaybetmedim ama Avrupa ağırlıklı sorunlara dikkat" değerlendirmesinde bulunan Çoşkun, mali politikaları para politikaları ile destekleyerek üretimle bütünleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Çoşkun, "Üretim olmazsa işsizliği çözemezsiniz. İşsizliğin reçetesi yatırım ve üretim. Türkiye hala yatırım konusunda cazibe merkezi bunu devam ettirmek gerekiyor" dedi.