Hükümetin Kanun Hükmünde Kararname'yle hayata geçirdiği 'eşit işe eşit ücret' düzenlemesi söz konusu TBMM olunca delindi...
Abone olİNTERNETHABER (ÖZEL)- Binlerce kamu çalışanının maaşlarında düşüşe neden olan ve yüzlerce yetişmiş bürokratın istifasına neden olan "eşit işe eşit ücret" sloganıyla hayata geçirilen Kanun Hükmünde Kararname, Meclis Personeli sözkonusu olunca delik deşik edildi.
Geçtiğimiz günlerde TBMM'den geçen 6253 sayılı TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu bünyesinde birçok ilki barındırıyor.
Kanunla, Hükümet tarafından 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenlemelerin tamamı by-pass edildi. Dolayısıyla 666 sayılı KHK da hükümet tarafından vaat edilen eşit işe eşit ücret yürürlüğe girmeden delindi. 666 sayılı KHK'da gedik açacak olan, 6253 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesi şu şekilde:
"(1) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 14 üncü maddesinin uygulaması bakımından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte TBMM Genel Sekreterliği kadrolarında bulunan personelden İdari Teşkilatta;
1- Genel Sekreter kadrosuna atananlar TBMM Genel Sekreterliği Genel Sekreterinin,
2- Genel Sekreter Yardımcısı kadrosuna atananlar TBMM Genel Sekreterliği Genel Sekreter Yardımcısının,
3- TBMM Başkan Başmüşaviri kadrosuna atananlar TBMM Genel Sekreterliği Başkan Başmüşavirinin,
4- Başkan ve Özel Kalem Müdürü kadrosuna atananlar TBMM Genel Sekreterliği Daire Başkanının,
5- TBMM Başkan Müşaviri, Başkan Yardımcısı ve Özel Kalem Müdür Yardımcısı kadrolarına atananlar TBMM Genel Sekreterliği Daire Başkan Yardımcısının,
6- Yasama Uzman ve Yasama Uzman Yardımcısı kadrolarına atananlar TBMM Genel Sekreterliği Uzman ve Uzman Yardımcısının,
aylık, ödenek her türlü zam ve tazminatlar ile her türlü mali ve sosyal hak ve yardımlarından aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlandırılır ve emeklilik hakları bakımından da aynı mali ve sosyal hak ve yardımlarından yararlandığı personel ile denk kabul edilir."
ONLARA ZAM YAPILABİLİR
375 sayılı KHK nın Geçici 14 üncü maddesinde şu hüküm yer alyor:
"(Ek: 11/10/2011-KHK-666/2 md.) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine ait kadro veya pozisyonlarda bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte istihdam edilen personelin mali ve sosyal hakları hakkında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin, geçici 10 uncu madde hükümleri dikkate alınmak suretiyle anılan kurumlarda istihdam edildikleri sürece uygulanmasına devam olunur."
Geçici 10. maddede ise ek ödeme ve fazla maaş ödenmesine dair tüm unsurlara zam yapılamayacağı hüküm altına alındı.
Yapılan bu yasal düzenleme ile birlikte 666 sayılı KHK'nın dışına çıkılmış oldu.
Özetle;
1- 666 sayılı KHK ile TBMM Genel Sekreterliği personelinin ek gösterge ve makam tazminatlarına ilişkin yeni bir düzenleme yapılmıştı ve önceki dönemlerde verilen yüksek oranlar sona erdirilmişti. Geçici 10. madde gereğince eski maaşlarını alabilecekler ama zam alamayacaklardı. Zaman içinde de çok yüksek ücretler eriyecek ve denklik sağlanacaktı.
2- 6253 sayılı kanunla 666 sayılı KHK'nın geçici 14. maddesi uygulanamayacak. 10 kadar unvan için bu dondurma olmayacak ve bu personelin eski yüksek maaşlarına zam yapılarak, yüksek maaş alınmaya devam edileceği görülüyor.
3- 666 sayılı KHK'nın ekinde TBMM personeli için ek gösterge ve makam tazminatı göstergeleri belirlenmedi. Ancak, düzenleme gereğince, yukarıda unvanları sayılanlar, bunlar üzerinden değil şuanki yüksek rakamaları içeren ek gösterge ve makam tazminatı gösterge rakamlarını alacaklar.
Böylece Maliye'den BDDK'ya, Hazine'den kumu kurumlarına kadar pek çok yetişmiş ve nitelikli personelin istifa ederek özel sektöre geçmesine neden olan Kanun Hükmünde Kararname, Meclis Personeli için uygulanmayacak ve her türlü ödemeyle birlikte yüksek ücretlerinde herhangi bir azalma ya da geleceğe yönelik herhangi bir risk olmayacak. TBMM Personeli'ne tanınan bu ayrıcalığın sebebi merak ediliyor.
MALİYE'DEN İSTİFA ÜSTÜNE İSTİFA
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...
[PAGE]
Kanun Hükmünde Kararname'yle yapılan bir diğer düzenleme ise Maliye Bakanlığı personelini vurdu. Maliye Bakanlığı'nın bütün birimleri tek hamlede kapatıldı.
12 bin Maliye çalışanını şok eden düzenlemeyle birlikte özel sektöre ve diğer kamu kurumlarına kaçış başladı. İşte Maliye'yi sarsan olayın bütün boyutları...
646 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yayınlanması ve yürürlüğe girmesinden sonra Maliye Bakanlığı'nda derin çatlaklar oluştu. KPSS'de 90'ın üzerinde puanlarla girilebilen Maliye'den özel sektöre geçişler tüm hızıyla sürüyor.
Yapılan düzenlemeyle Maliye Bakanlığı'nda artık teftiş kurulu bulunmayacak olması en önemli sıkıntıyı oluşturuyor. Teftiş kurulu devletin gelirlerini ve giderlerini inceleyen ve denetleyen en etkin denetim birimiydi. Kriz sonrası dünyada denetime, özelikle de teftiş kurulları ayarında denetim birimlerinin güçlendirilmesine hız verilirken Türkiye'de tersi bir düzenleme KHK'yla hayata geçirildi. Ekonomi çevreleri bu KHK sebebiyle vergi incelemelerinin etkinliğinin azalacağını, son yıllarda çıkarılan mali af yasalarıyla da bu etkinlik kaybının hızlı bir ivme kazanacağını vurguluyor.
BÜTÜN DENETİM BİRİMLERİ KAPATILDI
Son düzenlemeyle bütün denetim birimleri kapatılıp hepsine birden vergi müfettişi unvanı verildi. Gelirler Kontrolörleri, Hesap Uzmanları, Maliye Müfettişleri birleşmelerinin dışında KHK ile Vergi Denetmenlerinin de bu çatı altında "vergi müfettişi" ünvanına getirilmesi Maliye'de deprem etkisi yaptı.
BÜROKRASİ OKULU ARTIK YOK
Ekonomi çevreleri düzenlemeden önce kalifiye üniversite mezunlarının Maliye Müfettişliği, Hesap Uzmanlığı Ve Gelirler Kontrolörlüğü mesleklerini tercih ettikleri, düzenlemeden sonra ihdas edilen Vergi Müfettişliği mesleğinin çok rağbet görmeyeceği ve kalifiye elemanların artık inceleme elemanı olmayı (Vergi Müfettişi) tercih etmeyeceğini belirtiyor. KPSS'de çok üst düzey puanla eleman alan ve Bürokrasiye üst düzey personel yetiştiren bu kurulların tarihe karışmasıyla "Maliye Okulu" olarak adlandırılan yapıdan artık söz edilmeyecek.
Düzenlemenin diğer eleştiri alan yönü ise, Vergi Denetim Kurulunda görev yapacak denetim elemanlarına "vergi müfettişi" unvanının verilmesi oldu. Müfettiş daha çok teftiş ve soruşturma yapıyor. 646 sayılı KHK ile kurulan VDK (vergi denetim kurulu) nın esas görevi vergi incelemesi yapmak. VDK ile vergi müfettişi düzenlemesi oldukça tartışmalı ve karmaşık bir yapıya dönüştü.