FETÖ'den tutuklanan doçentin eşi "mezhebi gereği FETÖ/PDY ile ilişkisi olamaz" dedi.
Abone olDARBE girişimine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Doç. Dr. Hüseyin Can'ın ailesi basın toplantısı düzenledi. Hüseyin Can'ın aktif çalışan bir doktor ve akademisyen olduğunu belirten eşi Pelin Can, "En çok humanist duygularla yurttaşları için çalışan eşimin FETÖ/PDY ilişkilendirmesi bizi yaraladı" diye konuştu.
Darbe girişimi sonrası başlatılan operasyon kapsamında 13 Ağustos'ta gözaltına alınan ve 22 Ağustos'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Aliağa Ceza İnfaz Kurumu'na konulan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Hüseyin Can'ın ailesi İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Hüseyin Can'ın eşi Pelin Can, babası Düzali Can ve kayın babası Eyüp Sabri Özdündar ile İHD yöneticilerinden Caner Canlı katıldı. Pelin Can eşinin gözaltına alındığı geceyi şöyle anlattı:
"13 Ağustos sabaha karşı saat 04.00 civarında çalan kapının sesiyle yatağımdan kalktım. 'Sarhoşun biri kapıya mı geldi' dedim. Eşim kapıyı açtığında polislerle karşılaştık. Arama ve gözaltı emriyle gelmişlerdi. Evde arama yapıldı. 2.5 yaşındaki oğlumuz Mert Can o sırada uyuyordu. Yaklaşık 07.45 sıralarında eşimi gözaltına aldılar. Arkasından bakakaldım. En fazla 24 saat içerisinde eve döneceğini düşünürken eşim 11 gün gözaltında kaldı. Sesini duyamıyorduk, göremiyorduk. Gizlilik ve kısıtlama kararı vardı. Gözaltı sonrası eşim 22 Ağustos pazartesi günü adliyeye sevk edildi. Mahkemede eşimin aleyhine en ufak bir delil yoktu. Sadece birkaç kişinin 'Ben öyle duydum, bence öyle' şeklindeki söylemleri ile eşim tutuklandı. O günden beri kısıtlama kararı nedeniyle ne ben ne de oğlumuz eşimi göremiyoruz."
"EŞİM ALEVİ"
Eşinin Tuncelili alevi bir ailenin çocuğu olduğunu vurgulayan Pelin Can, "İşine aşık, asistanları ve öğrencileri ile mutlu olan bir akademisyendir. Mecburi hizmetini bitirdikten sonra üniversitelerde açılan Yrd. Doç. kadrolarına başvurularını yaptı. Katip Çelebi Üniversitesi derslerin başlamasına kısa zaman kalması ve eşimden daha fazla tıbbi yayına sahip başka bir dosyanın olmaması, ayrıca aile hekimliğinde akademisyen olma sayısının da çok az olması sebebiyle, Yrd. Doç. olarak kabul edildi." dedi.
Eşinin çok yoğun çalıştığını belirten Pelin Can, "O dönemlerde gecesini gündüzüne katarak, beni ve henüz 1 yaşında olan oğlunu göremeden koşuşturdu. Palyatif Bakım servisini açtı. Sayısını hatırlayamayacağım kadar kanser hastasının hayatına değer kattı, onların yaşam kalitesini yükseltti. Servis eşimin sorumluluğunda iken ödüller aldı ve Türkiye’nin her yerinden hasta yakınları bu servise yatış için talepte bulundu. Eşim Ankara merkezli ve İzmir ilinde şubesi olan Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği'nde İzmir Şube Başkanı, merkezi İzmir olan İzmir Onkoloji Grubu Derneği yönetim kurulu üyesi, İzmir Kanser Araştırmaları Derneği üyesi, İzmir Aile Hekimliği akademisi derneği üyesidir. Yaşadığımız olumsuzluklar nedeni ile merkezi Ankara’da bulunan Palyatif Sağlık Hizmetleri Derneğini Yönetim Kurulu üyeliğinden ve Sağlık Emekçileri Sendikası üyeliğinden istifa etmek durumunda kaldı. Aynı zamanda hastane yönetiminde de çalıştığı sırada üç yıl önce ödül aldı." dedi.
"HENÜZ 33 YAŞINDAYKEN DOÇENTLİK SINAVINI KAZANDI"
"Eşim henüz 33 yaşındayken doçentlik sınavına girip başarılı olarak sayılı genç doçentlerden biri olmasına karşın üniversite yaklaşık on ay kendisine kadro açmadı" diyen Pelin Can "Bu kadar başarı birilerini neden ve nasıl rahatsız etti bilemiyorum ama bir anda eşim gerek Yeşilyurt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerek ise üniversitede yaklaşık 2,5 yıl boyunca mobbinge uğradı ve yapılan haksızlığa daha fazla dayanamayıp iki defa istifa dilekçesi verdi. Bilgisi olmadan; hatta eşim kongrede iken, odasının kilidi değiştirildi ve daha sonra da odasını boşaltması istendi. Daha sonra kendi elleriyle ve yoğun çalışma koşulları altında kurduğu Palyatif bakım servis sorumluluğu da elinden alındı" diye konuştu.
MEZHEBİ GEREĞİ PDY İLE İLİŞKİSİ OLAMAZ
15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından bir akşam mesai bitiminde hiç beklemedikleri bir e-posta aldıklarını belirten Can, "Disiplin soruşturması kapsamında eşime 2 ay uzaklaştırma verildiğini öğrendik. Eşim 'her şerde bir hayır vardır. İllaki iki ay sonunda görevime döneceğim ve sonra bu insanlar benim yüzüme nasıl bakacaklar' dedi. Akabinde uzaklaştırma sonucu görevine geri dönmeye başlayanlar oldu. PDY ile asla ilişkisi olmayan zaten mezhebi gereği de hiçbir zaman ilgisi olamayacak olan eşim tüm konuşmalarında bugün yarın başlarım görevime diyerek fakülte ile ilgili rutin işlerini planlamaya başlamıştı bile" dedi. Yetkililerden yardım isteyen Pelin Can, eşinin iftira sonucu tutuklandığını düşündüklerini belirterek, yetkililerden bu kadar aktif çalışan ve FETÖ/PDY ile ilişkisinin bulunmasının mümkün olmadığını belirttiği eşi için yardım beklediklerini ifade etti.